Gönderen Konu: Su değirmenlerimiz..  (Okunma sayısı 2309 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı §iyahinci

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 20028
  • Rep Puanı: +434/-11
  • Denizin en nadide armağanı!..
Su değirmenlerimiz..
« : Ocak 27, 2010, 12:56:55 ÖS »



Değirmeni tanımlamak gerekirse değirmenler tahıl, buğday, kahve gibi bitki tanelerini öğüterek un haline getiren araçtır. Yıllara ve teknolojiye meydan okuyan değirmenlerinin garip bir çekim gücü var.

Değirmenlerin mimari güzelliklerini ve zarafetlerinin yanında insanların günlük hayatını kolaylaştıran birçok işlevi vardı. Geçmişte ekmeğin hammaddesi mısırdı. Mısırı ekmek yapmak için un haline getirmek gerekiyor. Bu işlev değirmen aracılığı ile yapılıyordu.

Insanoğlunun toprağa bağlandığı ve ilk ziraat faaliyetlerinin başladığı devirle beraber değirmenin ilkel tipleri görülür. Iki yassı taş arasında ezilen tahıl taneciklerden un elde etmeyi başaran insan zekâsı bu işlemi geliştirmişler ve ilk su değirmenini M.O. 1. yy.'ın sonlarında Anadolu'nun kuzey kesimindeki (Karadeniz Bölgesi) Kabeira'da yapıldı. Günümüzde Köylerde halen kullanılmakta ve birçok ailenin geçim kaynağını oluşturuyor.



Su değirmenleri Kahve, buğday ve mısır gibi taneli bitkileri öğütmek için kullanılır. Suyla döner. Yarım metre genişliğindeki bir arkla derenin suyu oluğa kadar gelir. Oluk bir bayır üzerine kuruludur. Uzunlukları değişmekle birlikte beş metrenin altında değildir çoğunlukla. Iç çapları kırk santim kadar olabilir. Suyun çıktığı noktada beş santim çapında yuvarlak sôina denen odundan yapılmış bir huni bulunur. Yukarıdan basınç yapan su sôinada sıkışarak daha güçlü bir basınçla çarka çarpar ve çarkı hızla döndürür. Carkın ortasından değirmeninin içine uzanan demir ya da ahşap direğin ucunda işte o öğütücü taş vardır. Ust üste konulmuş silindir biçiminden iki taştan oluşur. Değirmen taşı denen bu iki taştan altta duranı sabittir; üst taş ise alt taşın ortasından geçen dikey bir eksen üzerine oturur ve bundan hareket alır. Değirmen taşlarının yüzü doğal olarak pürüzlüdür. Ayrıca üzerine ışınvari oluklar açılmıştır. Nihayet taşların birbirine bakan yüzleri, ortada aralarında 6 mm kadar bir açıklık kalacak biçimde hafifçe leğenvari oyulmuştur. Kenarlar da ise 20 cm'lik bir kısım boyunca çepeçevre birbirlerine iyice temas ederler. Her iki taş da sacdan ya da tahtadan bir mahfaza içinde bulunur. Oğütülecek buğday, döner taşın eksenindeki bir delikten geçerek sabit taşın ortasına düşer ve iki taşın arasına yayılır. Böylece önce taneler parçalanır, sonra taşlar leğen biçiminde oyulmuş olduğundan tane parçaları gittikçe daralan bir mekân içinde çevreye doğru yol alır. Taşların basınç ve kesme etkisi yüzünden tanelerin iç kısmı gittikçe ufalarak irmik ve un haline gelir ve bu arada iç kısım bir tür kazınmayla yapışık olduğu kabuktan ayrılır. Bütün bu karışım taşların kenarından dışarıya doğru dökülür ve bir elek tertibatı dökülen bu karışımı eleyerek çeşitli unsurları ve unu ayırır.



Tarihe şahitlik eden su değirmenleri bir bir yok olurken, tarihi değirmenlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Kurulu tarafından koruma altına alınması bekleniyor.



Eskiden yeterdim kendime,
Artardım bile..
Şimdi ne yapsam nafile! ...
Ve
Kim demiş 'can eskimez' diye
Bu can tedirgin tende,
Can da eskimiş
Ben de..


Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: Su değirmenlerimiz..
« Yanıtla #1 : Ocak 27, 2010, 03:37:37 ÖS »
 

    " Tarihe şahitlik eden su değirmenleri bir bir yok olurken,
      tarihi değirmenlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Kurulu tarafından koruma altına alınması bekleniyor. "

      Paylaşım  için  teşekkürler  Sayın  siyahinci;  İnşallah  koruma  altına  alınacaklardır.  Tarih  yok  olmayacaktır..
      Ben  o  değirmenlerde  çok  mısır  öğüttüğümüzü  canlı  olarak  biliyorum. Hatta  sıra  vardı.. Nöbetle  sıra  geldiğinde  öğütmek  mümkün  olurdu..
      Neydi  o  günler.. Aradan   daha  bir  asır  geçmeden  ne  büyük  değişiklikler  oldu. Bir  yüz  sene  sonra  acaba  neler  olacak  ??..
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı §iyahinci

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 20028
  • Rep Puanı: +434/-11
  • Denizin en nadide armağanı!..
Ynt: Su değirmenlerimiz..
« Yanıtla #2 : Ocak 27, 2010, 03:52:46 ÖS »
Benimde gönlüm siz ve sizler gibi tarihi eserlerimizin maddi manevi kaynaklar göz ardı edilmeden
ilk güngi gibi korunmasından yana.. Bir yüz sene daha olurmu bilmiyorum ama Hakkımızı hayırlısı olsun inş.

Ben teşekkr ederim.. Güzel yorumunuzla renk kattığınız için..
Eskiden yeterdim kendime,
Artardım bile..
Şimdi ne yapsam nafile! ...
Ve
Kim demiş 'can eskimez' diye
Bu can tedirgin tende,
Can da eskimiş
Ben de..