« : Haziran 16, 2010, 04:53:02 ÖS »
DOĞDUĞU KÖYE MÜZE YAPTI :
Sanatçı ve akademisyen Hüsamettin Koçan, Bayburt'un Bayraktar köyünde doğdu ve köyün ilk üniversite mezunu oldu.
Yıllar sonra da köyüne bir sanat eseri olarak gördüğü müzeyi kurdu......
Doğu Karadeniz'de, Bayburt'un 45 km dışında, Çoruh Vadisi'ne bakan bir köy var; Bayraktar köyü. Eski adıyla Baksı olarak da anılan köy, sanatçı ve akademisyen Hüsamettin Koçan'ın doğup büyüdüğü yer. Köyün üniversite okuyan ilk genci olan Koçan, daha sonra öğrendiklerini ve düşündüklerini doğduğu yere taşıyabilmek için 2000 yılında bir hayal kurdu ve zorlu bir projeye başladı. Amacı doğduğu köye bir müze kurmaktı. Aradan 10 yıl geçti ve Koçan hayalini gerçekleştirdi. Şimdi Bayraktar köyünde Baksı Müzesi var.
ZENGİN KOLEKSİYON
Projesini Sinan Genim'in çizdiği müzede sergileme salonu, konferans merkezi, atölyeler, kütüphane, Bayburt evi ve konuk evi bulunuyor. Müzede sergiler açılacak, düzenlenen atölyelere katılan köy halkının eserler sergilenecek. Tabii Koçan'ın bu hayalini gerçekleştirmesinin arkasında yoğun bir destek var. Çünkü Koçan Baksı Müzesi'ni bitirebilmek için tüm birikimini harcamış. Soluğu kesilince de yardımına sanatçı arkadaşları koşmuş. 2002 Nisan ayında Bilgi Atölye 111'de düzenlenen müze tanıtım sergisiyle, Baksı Müzesi'nin oluşturulması için ilk adım atılmış. Projenin gerçekleştirilme sürecindeki en önemli dönüm noktası ise çalışmaların 2005 yılından sonra Baksı Kültür Sanat Vakfı bünyesinde sürdürmeye başlaması olmuş. Koçan, şimdilerde bu projeye 'mantıklı bir iş' olarak başlamadığını kabul ediyor ama hemen ekliyor "Resimlerimi nasıl yaptıysam, müzeyi de öyle yaptım!" Koçan'ın burada vurgusu, Baksı Müzesi'ni bir sanat eseri olarak görmesinden. Tabii bunun da sebepleri var. Bayburt yüzde 650'lik göç oranıyla, Türkiye'nin en yoğun göç veren bölgelerinden biri. Köyün marangozları, taş ustaları para kazanmak umuduyla uzun yıllar gurbette çalışmışlar. Koçan'ın babası da göç edenlerden biri... Hüsamettin Koçan babasından 'gitmek' nedir onu öğrendiğini söylüyor. Annesinden ise beklemeyi öğrenmiş. İşte Baksı Müzesi için çalışırken Koçan, bir sanat eseri üretir gibi, çocukluğundan aklına kazınan bu kavramlar üzerine yoğunlaşmış. Sosyal erozyona karşı bir eser çıkarmış ortaya. Bu sebeple Koçan "Bu bir müze olmaktan çok, bir sanatçı projesidir!" diyor Baksı için. Müze onun için "Gitmenin değil kalmanın, belki de geri dönmenin hayali." Baksı Müzesi'nin bir diğer özelliği de sahip olduğu koleksiyonlar. Müzede yer alacak eserlere ilişkin perspektif Baksı Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve sanat eleştirmeni Ahu Antmen'in önerisiyle oluşturulmuş. Müzede çağdaş sanat koleksiyonlar ile halk resimleri ve yerel etnografik ürünler birlikte sergileniyor. Açılış sergisinde hem Ali Kazma, Aslımay Altay, Aziz Sarıyer, Beril Anılanmert, Burak Bedenlier, Gülay Semercioğlu, Kurucu Koçanoğlu, Murat Morova'nın çalışmaları yer alıyor, hem de yöresel ürünler iki önemli grupta toplanıyor. Ehram ve çömlek. Çömlek toprağın derinliğinden, ehram ise göçerlikten besleniyor. Hüsamettin Koçan'a göre bu özelliğiyle müze, geleneksel kültürleri yaşayacak ve bugün ile yarın arasında bir bağ kuracak.
Yaşar Kemal bu sefer plaket verdi
Baksı Müzesi'nin tanıtımı önceki gün İstanbul Modern'de yapıldı. Yaşar Kemal, Doğan Hızlan, Emre Kongar gibi yazar ve kültür insanları da tanıtıma katılarak Koçan'ın çabasını desteklediklerini gösterdiler. Koçan, Baksı Müzesi'nin kültürel yabancılaşma karşıtı bir proje olduğunu söyledi. Baksı Kültür Sanat Vakfı adına müzeye yaptığı katkılardan dolayı yazar Yaşar Kemal de Bayburt valisi Kerem Al'a bir plaket verdi.
(KAYNAK : SABAH GAZETESİ 16.06.2010 SAYFA : 28) ... :ççk: :ççk: NAKLEN YAZAN : A. ÜSTÜNBAŞ) :ççk: :ççk:
« Son Düzenleme: Haziran 16, 2010, 04:55:06 ÖS Gönderen: A.ÜSTÜNBAŞ »
Kayıtlı
SİGARA ' sız temiz çevre, temiz toplum, sağlıklı yaşam için elele...
. . .. NE KADAR TEMİZ İSEN, O KADAR İNSANSIN . . .