Gönderen Konu: Serender, Serende, Nalya  (Okunma sayısı 2640 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fukukum

  • Paylaşımcı Üye
  • ****
  • İleti: 274
  • Rep Puanı: +51/-0
Serender, Serende, Nalya
« : Mart 10, 2008, 09:01:25 ÖS »


Genellikle Doğu ve Orta Karadenizde büyük oranda da Rize ili Çamlıhemşin ilçesinde görülen mimari bir yapıdır. Yapı dört direk üzerine oturulmuş bir çeşit odadır. Yerden yüksekliği yaklaşık 5 - 7 metredir. Yapı genellikle kare şeklinde dizayn edilmiştir ve yaklaşık 25 metrekare alana sahiptir. Yapının bölgede yüzyılı aşkın süredir kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yapının üstü sac veya harduma adı verilen yassı olarak yontulmuş - kesilmiş tahtalarla örtülerek su geçirmesi engellenmiştir. Ancak yan bölgelerinde 20-30 santim boyunda bi buçuk iki santim genişliğinde ızgaralar bulunur. Bu ızgaraların amacı serenderin içerisine hava girmesini sağlamaktır.Genellikle yiyeceklerin saklanması ve mısır kurutma işleminin gerçekleştirilmesi için kullanılmak maksadıyla yapılmışlardır. Yerden yüksek olması ürünlerin haşerelerden ve yaban hayvanlarından korunmasını sağlar. Eski tip serenderlerin yapımı artık gerçekleştirlmemekle birlikte bölgenin turistik hale gelmesiyle serender tipinde yerden yüksek odalar yapılmış ve turistlere temalı konaklama işletmesinin ürünleri olarak sunulmaya başlanmıştır. Ancak bu şekilde yapılan yeni serenderler marangoz makinaları ile yapıldıkları için şekil olarak da bir fabrikasyon ürün izlenimi vermektediler, doğallıktan uzaktırlar, oysa eski tip serenderler hiç bir teknolojik alet ve madeni çiviler kullanılmaksızın yapılmışlardır. Yapı mutlaka evin dışında bulunur, kesinlikle ev ile serender arasında herhangi bir geçit,köprü bulunmaz, yapıya bir merdiven vasıtasıyla çıkılır ve inilir. Serender dört köşesinden dikilmiş dört ayrı dik direğin üzerine oturtulmuştur, bu direklerin yukarı kısmına teneke çakılarak kaplanması vasıtasıyla yapıya fare ve çeşitli böceklerin ulaşması engellenir. Eski tip serenderlerde, bilhassa eski köklü ailelerin serenderlerinde ince ahşap işçiliğinin güzel örnekleri göze çarpar.



Doğu Karadeniz insanı yaşamsal ihtiyacı olan her şeyi kendisi üretip, yetiştirmeyi öğrenmiştir. Para dolaşımının olmadığı dönemlerde mal mübadelesi yapılmakta, iklim ve bitki örtüsünün müsaade ettiği alanlarda yaşayan insanlar da ürettiklerini ya da tüketim yılı içerisinde saklamak zorunda oldukları mallarını değiş-tokuş yapacakları ürünlerini bekletmek adına depolayabilecekleri ambarlara ihtiyaç duymuşlardır. Sonunda uzun süre bekleyişten ürünlerin etkilenmeyen bozulup çürümesini geciktiren ambarlar geliştirdiler. Böylece sorunlarını adına Serender (Serenti) dedikleri yapı ile çözüm bulmuşlardır.