Gönderen Konu: Horon  (Okunma sayısı 5539 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ¤ۣۜ..¤SessizGemi

  • Administratör
  • *
  • İleti: 7518
  • Rep Puanı: +333/-3
Horon
« : Kasım 13, 2006, 03:18:33 ÖÖ »
Horonun kökeni ve kelime anlamı :

Türkler, tarihin akışı içinde Orta Asya'dan batı dünyasında doğru akarken, hiç kuşkusuz sosyal kültürel özelliklerini de birlikte götürmüşlerdir. Yoğun göç dalgaları ve tutulan yeni ''yurtluklar-vatan''da karşılaşılan değişik ulus ve halklarla da etkileşimde bulunmuşlardır. 1071 öncesi ve sonrasında Anadolu'ya akmaya başlayan Türk-­Budun-Boy ve Oymakları çok kısa bir zaman diliminde Anadolu'yu Türkleştirip, İslamlaştırırlar. Yalnız Türkler, Anadolu'nun ötesindeki Türk ellerinde İslamiyet'i her ne kadar benimsememişlerse de eski ''Gök dinleri'' ya da ''şamanist'' inanımlarının kalıntılarını çağımıza dek yaşatabilmişlerdir. Bugün Anadolu'nun kırsal ve dağlık kesimlerinde, Orta Asya'nın kültürel özelliklerini şamanist inanımlarını görmek mümkündür.

Oğuz Türkleri 12. yy'dan itibaren sürekli ve yoğun bir şekilde Karadeniz yöresini yurt tutmaya başlarlar. 200 yıl içerisinde bu olgu tamamlanır, tüm Karadeniz yörelerini fetheden ve Türkleştiren Oğuz Türklerinden olan ''ÇEPNİLER''ir. Çepniler, bu yöreyi kıyı çizgisine paralel olarak doğu-batı yönünde fethederken Anadolu'nun iç kesimlerinden de diğer Türk boy ve oymakları Erzincan, Gümüşhane ve Harput dolaylarından sahile akmaya başlarlar. 1461 yılı başlarında iç kesimlerden gelen 100.000 Çepni Türk'ün Giresun-Trabzon arasına yerleştirildiğini, yine Yavuz Sultan Selim'in Trabzon'da, Şehzadeliği sırasında İran'da Şah İsmail'in kılıcından kaçan Akkoyunlu Türkleri'ni de Rize-Trabzon arasındaki yörelere yerleştirildiğini tarihi kaynaklardan biliyoruz. Yöreye yapılan bu tarihi göç Doğu Karadeniz'in kısa bir zaman içinde Türkleşmesini sağlar.

Türkler Doğu Karadeniz bölgesine yerleştiklerinde yabancı olmadıkları bir doğa parçasıyla karşılaşırlar. Yöre çok engebeli, sarp, dik ve dağlıktır. Öte yandan bölgeyi kuzey yönünde baştan başa kuşatan, sürekli dalgalı ve hırçın bir deniz vardır. Bu acımasız özellikleri içeren bir doğa üzerinde mücadele veren insanların tipik, yöreye özgü Folkloru ve Halk Oyunları da böylece oluşur.

Romanya'da düğünlerde oynanan halk danslarına ''Gagauz Türkleri ''nce ''horon" denilmektedir. Yine eski bir Bulgar ve Peçenek Türklerinde varolması dikkate şayandır. Öte yandan Erzincan, Malatya, Siirt ve Afyon'da birer yerin adı ''Horon''dur.

Horonların Oynandığı Yerler Ve Etkilendiği Unsurlar

Horonlar neşeli zamanlarda; Bayram, düğün, dernek, askere uğurlama ve arkadaşlar arasında düzenlenen eğlencelerde oynanır.

Yürekleri dolduran coşkular, sevinçler buralarda horona dönüşür. Nerede bir durak, bir oturak yeri varsa orası ''HORONDÜZÜ'' dür. üstünde horon oynanmayan tek bir düzlük yoktur Karadeniz'de...

Horon Karadenizin soluk alışı, yürek atışı, dalgalanışıdır.
Horon doğa ile insanın elele, kol kola şahlanışıdır.

İneğiyle, çadırıyla, çoluğu-çocuğuyla, silahıyla, giysisiyle dağlara çıkması, yol boyunca yol havalarının kemençe ve davul-zurna eşliğinde çalınıp söylenmesi, horon oynaya oynaya yolların bitirilmesi ve yayla düzüne silah atarak, nara atarak ve tabi ki horon oynayarak (sallama ritminde) kollar halinde girmeleri, halka içinde saatlerce horon oynamaları bahara olan özlemin coşkuya dönüşmesi, dile gelmesidir.

Karadeniz'e özgü horonun yapısında tarım kültürünün varlığı apaçık ortadadır. Horonda görülen öne eğilmeler ve kolların öne uzatılıp sallandırılması; tarlada kazma ile çapa yapılması gibidir. Horoncuların el tutması ve hamle yapmaları ile belcilerin ''VOL ATMA'' hamleleri aynıdır.
 
Karadeniz'de yalnız başına iş yapmak çok zor olduğundan horon; Karadenizlinin her işte elele verilmesini, birlikte çalışmaya duyduğu ihtiyacı anlatmasıdır.

Doğa yapısının sert ve dağlık oluşu, denizinin ve havasının kararsızlığı horon oyunlarında göze çarpar.



     ''Mısır Gumulları hep, beraber bağlanır;
      İşte, horoncular da, öyle halkalanırlar...


      Dizili horon ise, bel bellmek gibidir;
      Tavaya birer birer, hamsi dizilmesidir...


      Omuz titretmeleri, hamsi can çekişmesi;
      Çıkarılan o sesler, rüzgarın ıslık sesi...


      Hele o silkenmeler, ağaçlarda fırtına;
      O çabukluk benziyor, martı kanatlarına..


      Dalgalar gider-gelir, bir kararda durmazya;
      Horoncular da öyle, uyar davul zurnaya...


      Kemençe; horonun sevgi küpü, kaşığıdır;
      Neş'eli zannederler, en garip aşığıdır...


      Horon; yağmur duası, horon, çareye koşmak;
      Zafer için zıplamak,, yahut suyu okşamak...


      Horon; tetikte dumrak, kayık küreği çekmek;
      Horonda alın teri, horonda emek çekmek...


      Horon bayram yapmaktır, halk murada erince;
      Canlanmayan var mıdır, oynayanı görünce.

 

      Bu sevinç gösterisi, hem bolluk, hem bereket,
      Dağ-bayır, iniş-çıkış, elbet lazım hareket. ..

      Horon deyince akla Akçaabat geliyor,
      Bunu hem Türkiye ve hem de Dünya biliyor. ..

      Karadeniz horonu, horonların beyidir,
      Karadenizli korkmaz, eğlenceden bellidir...

      Fişek, saat ve çizme seferberlik işidir,
      Kalleşlik edenleri hesaba çekişidir...

      Horon, bir oyun değil, bir folklor kanunudur,
      Oyna horoncu oyna,i horon, milli konudur... ''

 

Horonlar Üç Bölümden Oluşur

1. DÜZ HORON BÖLÜMÜ: Horon oynanmaya başlarken ağır tempoda       oynanır. Bundan        ötürü oyunun      bu     bölümüne  ''ağır horon bölümü'' de denir. Oyun halkası saat ibresinin tersi yönünde döner. Söylenen türkülere ellerle tempo tutulur. Müzik ne kadar yüksek tempolu çalınırsa, oyuncular da o kadar kıvrak ve hareketli olurlar. Ritim arttıkça vücut dikleşir, kollar yukarıya kalkar. Gelen komutla ''yenlik yenlik'' ''alaşağı'' ya da ''ufak ufak'' diğer oyuncular da uyarılarak doğrudan sert bölüme geçildiği gibi yenlike bölüme de geçilir. 

2. YENLİK BÖLÜMÜ: Kollar aşağıya iner, dizler kırık ve bel kısmı dizlerin açısında öne doğru eğiktir. Kol çıkarmalar ve omuz sallamalar bu bölümde ön plandadır. Adımlar geriye, yana ve öne basarak belli alan içinde gezinilir. Vücudun yapmış olduğu çalımlar yumuşak ve hafiftir. Oyunun ritmi düz horon bölümüne oranla biraz daha hızlıdır. Komutçudan gelen ''alaşağa'', ''aloğlum'', ''kimola'', ''taktum'', ''yıkoğlum'' veya ''ıslık'' şeklinde gelen komutla sert bölüme geçilir. 

3. SERT BÖLÜMÜ: Diğer bölümlere nazaran hareketler daha sert ve canlıdır. Omuz sallamalar daha seri, ayaklar yere daha sert basar. Oyunun en gösterişli, temposunun oldukça yüksek olduğu ve oyuncuların tüm yeteneklerini ortaya koyduğu bir bölümdür. Oyuna devam edilecekse tekrar düz horon bölümüne geçilir.
 
Sen üzülme, senin için bu gönlüm ağlar..

Çevrimdışı kaknus

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 14
  • Rep Puanı: +5/-0
Ynt: Horon
« Yanıtla #1 : Şubat 02, 2007, 11:31:06 ÖÖ »
Trabzon' daki halk arasında oynanan horon çeşitleri şunlardır:
Erkek Horonları:
1-Horon kurma:Akçaabat, Çarşıbaşı ve kısmen Vakfıkebir tarafında oynanır.
2-Sallama:Akçaabat ve Çarşıbaşı civarında oynanır.
3-Sıksara:Trabzon'un bütün ilçelerinde oynanır.
4-Hozangel:Hıdırnebi Yaylası civarındaki köylerde oynanır.
a)İleri -geri
b)Yürüme
c)Diz çökme
d)Çökme
e)Hozangel sallama
Olmak üzere 5 bölümden oluşur.
5-Tonya sıksaraları:Tonya, Vakfıkebir ve Şalpazarı ilçelerinde oynanır.
a)Doldurma
b)Sağdan (Sıva sıva)
c)Eşkıya (Parmak ucu)
gibi çeşitleri vardır.

Bayan Horonları:
1-Horon kurma:Akçaabat, Çarşıbaşı yöresinden derlenmiştir. Halk arasında günümüzde oynanmaz.
2-Düz horon:Çaykara civarında oynanır.
3-Kız sallaması (Sürmene sallaması):Sürmene ve Çaykara çevresinde oynaır.
4-Atlama:trabzon'un her tarafında oynanan  ve pek çok çeşidi olan bayan oyunudur.
Başlıca çeşitleri:
a)Lankepson (Kuşak sallama):Düzköy 'de oynanır.
b)İzme:Maçka'da oynanır.
c)Soldo-Tahir tahir:Şalpazarı, Tonya ve Vakfıkebir çevresinde oynanır.






























Sen ne sayarsan say
Gör felek ne sayır.

Çevrimdışı ¤ۣۜ..¤SessizGemi

  • Administratör
  • *
  • İleti: 7518
  • Rep Puanı: +333/-3
Ynt: Horon
« Yanıtla #2 : Şubat 02, 2007, 11:50:08 ÖÖ »
verdiğin bilgiler için tşkkrler kaknus. kültürel alanlarda çok fazla olmasada yinede forum olarak biraz eksiğimiz olduğuna inanıyorum.Dilerim en kısa zamanda tamamen tamamayacağız.güzel vakitler dilerim
Sen üzülme, senin için bu gönlüm ağlar..

Çevrimdışı kuleva yavuz

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 1285
  • Rep Puanı: +39/-1
Ynt: Horon
« Yanıtla #3 : Temmuz 31, 2008, 03:08:23 ÖS »
verdiginiz bilgiler icin tşkler
               K     u    L  e   V   a   Y    a   V    u  Z  

Çevrimdışı kuzeydenizi

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 23498
  • Rep Puanı: +338/-14
  • çok şükür...
Ynt: Horon
« Yanıtla #4 : Temmuz 31, 2008, 04:02:16 ÖS »
çok teşekkürler sesizgemi bu güzel bilgilendirme için :alkis: okumaya dalmışım bi horon oynayasım geldi şimdi  'D 'D
"Annesi nin Gülü,bitanesi ve canım oğlum-2"

Çevrimdışı nigner

  • Administratör
  • *
  • İleti: 17942
  • Rep Puanı: +277/-9
  • ŞİMAL@KUZEY YILDIZI@ YURTTA SULH, CİHANDA SULH
Ynt: Horon
« Yanıtla #5 : Temmuz 31, 2008, 04:10:19 ÖS »
çok teşekkürler sesizgemi bu güzel bilgilendirme için :alkis: okumaya dalmışım bi horon oynayasım geldi şimdi  'D 'D

sağol sessız....
aynen kuzeyım..
@ŞİMAL RÜZGARI@KUZEY YILDIZI@
YURTTA SULH CİHANDA SULH

Çevrimdışı ggkaradeniz

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 9
  • Rep Puanı: +0/-0
Ynt: Horon
« Yanıtla #6 : Ağustos 31, 2008, 08:16:57 ÖS »
HORONUU VE KOLBASTIYII BENDEE COKK SEVERIMM HAYRANIYIMMD ESEMM YERIII:D

Çevrimdışı §iyahinci

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 20028
  • Rep Puanı: +434/-11
  • Denizin en nadide armağanı!..
Ynt: Horon
« Yanıtla #7 : Ekim 06, 2008, 04:33:46 ÖS »
Horunun çeşitlerini daha öncede okumuş ve bilgi edinmiştim.. Ama hemen şu konu altındaki "HORON" la ilgili türküler yokmu yok böyle birşey yazan ne kadar da güzel anlatmış horunu türkülerde.. Teşekkürler sessiz gemi keyifle okudum .. :)
Eskiden yeterdim kendime,
Artardım bile..
Şimdi ne yapsam nafile! ...
Ve
Kim demiş 'can eskimez' diye
Bu can tedirgin tende,
Can da eskimiş
Ben de..


Çevrimdışı *Laz kızı*

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
  • Co-Admin
  • *
  • İleti: 36918
  • Rep Puanı: +616/-19
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
Ynt: Horon
« Yanıtla #8 : Ekim 06, 2008, 05:07:42 ÖS »
:hron: :hron: :hron: :hron: :atş: :atş: :atş: :atş:

hobaaaa  'D 'D 'D 'D 'D 'D

teşekkürler adminim... 'D 'D 'D :alkş: :alkş: :alkş: :alkş:
"İnsanların En Hayırlısı, İnsanlara Faydalı Olandır." Hz.Muhammed (S.A.V)..!!!"

Çevrimdışı §iyahinci

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 20028
  • Rep Puanı: +434/-11
  • Denizin en nadide armağanı!..
Ynt: Horon
« Yanıtla #9 : Ekim 06, 2008, 07:41:29 ÖS »
ay buda çalmadan oynuyo  :boo: :boo: kız dur kemençe çalacak birini bulalım bende eşluk edeyum :D
Eskiden yeterdim kendime,
Artardım bile..
Şimdi ne yapsam nafile! ...
Ve
Kim demiş 'can eskimez' diye
Bu can tedirgin tende,
Can da eskimiş
Ben de..


Çevrimdışı *Laz kızı*

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
  • Co-Admin
  • *
  • İleti: 36918
  • Rep Puanı: +616/-19
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
Ynt: Horon
« Yanıtla #10 : Ekim 07, 2008, 03:38:45 ÖS »

ay buda çalmadan oynuyo  :boo: :boo: kız dur kemençe çalacak birini bulalım bende eşluk edeyum :D
:ihih: :ihih: :ihih: :ihih: :ihih:

ayıpsun incim....  'D 'D 'D laz kızı dedin mi horonun ismini duyması yeterlidur... 'D 'D 'D 'D 'D hobaaaa  :hron: :hron: :hron: :hron: kemençeye ne hacet.. :atş: :atş: :atş: :atş: :atş: :atş:
"İnsanların En Hayırlısı, İnsanlara Faydalı Olandır." Hz.Muhammed (S.A.V)..!!!"

Çevrimdışı §iyahinci

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 20028
  • Rep Puanı: +434/-11
  • Denizin en nadide armağanı!..
Ynt: Horon
« Yanıtla #11 : Ekim 09, 2008, 03:02:52 ÖS »
Çok güzel teşekkürler ertpeh  'D 'D 'D
Eskiden yeterdim kendime,
Artardım bile..
Şimdi ne yapsam nafile! ...
Ve
Kim demiş 'can eskimez' diye
Bu can tedirgin tende,
Can da eskimiş
Ben de..


Çevrimdışı *Laz kızı*

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
  • Co-Admin
  • *
  • İleti: 36918
  • Rep Puanı: +616/-19
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
Ynt: Horon
« Yanıtla #12 : Ekim 10, 2008, 04:13:01 ÖS »
"İnsanların En Hayırlısı, İnsanlara Faydalı Olandır." Hz.Muhammed (S.A.V)..!!!"