Gönderen Konu: Tarihi Eserleri  (Okunma sayısı 11867 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Tarihi Eserleri
« : Mayıs 28, 2011, 04:56:51 ÖS »

Kızlar Manastırı
Boztepe'nin yamacında şehre hakim bir mevkide kurulmuştur. İki teras üzerine inşa edilen manastır kompleksi yüksek bir koruma duvarı ile çevrilmiştir. Manastır III. Alexios zamanında (1349-1390) kurulmuş birkaç defa onarılmış som şeklini 19. yüzyılda almıştır. İlk olarak güneyde içinde kutsal su bulunan kaya kilisesi ve onun girişindeki şapel ve birkaç hücreden ibarettir. Kaya kilisesinin içerisinde kitabeler ve Alexios III karısı Theodora ve annesi Eirene' nın portreleri yer almaktadır.





















Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #1 : Mayıs 28, 2011, 05:01:28 ÖS »
Kaymaklı Manastırı
 Trabzon'un 3 km güneydoğusunda Boztepe'nin Değirmendere vadisine bakan yakasında kurulmuştur. 1424 yılında inşa edilmiştir. Yapılar topluluğu dikdörtgen alan içerisinde, ortada tek apsisli kilise, kuzey batıda çan kulesi, güney doğuda ise küçük bir şapel ve manastır hücrelerinden oluşmaktadır. Manastır yapıları birçok defa onarım görmüştür. En eski kısım kilisenin beşken apsis bölümüdür. Kilise içerisindeki freskler 18. yüzyıla tarihlenmektedir.




















Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #2 : Mayıs 28, 2011, 05:03:42 ÖS »

Kuştul Manastırı
Bu manastır Trabzon'un Esiroğlu Beldesinin Kuştul (Şimşirli) ismi verilen köyündedir.
Yapının bulunduğu yere gidiş şöyle olmaktadır. Önce Esiroğlu Beldesine gidilip, oradan minibüs veya jeep kiralanır. Soldaki yol takip İkidere Köyüne gelinir. Bu köyde yol ikiye ayrılır. Yolun biri sağa diğeri sola gider. Sağa giden yol yamaçta bulunan Konaklar Köyüne varır. Buradan Kuştul daha uzak olmasına rağmen ulaşım daha iyidir. Katır veya yaya olarak gidilirse manastıra bir-iki saatte varılabilir.
Vadinin tabanından dirsek şeklindeki kaya üzerine oturtulan bu yapı, kale gibi, vadiye hakim bir tepede kurulmuştur.. Maçka yolu üzerinde ve bağımsız bir amir gücüne sahip olan, üçüncü manastırdır. MS. 752 yılında kurulduğu söylenen bu manastır 1203 senesinde yağma edilip, terk edildi. Ama 1393 yılında tekrar kurulup 15. yüzyılın başında yine eski önemini kazandı. Bu asrın binalarının çoğu 1904 yılında çıkan büyük bir yangınla harap olduktan sonra manastır, bir daha inşa edilmiştir.
 


Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #3 : Mayıs 28, 2011, 05:05:15 ÖS »
Vazelon Manastırı
Bu manastıra Maçka'yı 14 km geçtikten sonra iki yolla gidilmektedir. Birinci yol; Kiremitli kahvelerinden yaklaşık 500 m . sonra sağa ayrılan, yeni yapılmış stabilizedir. Diğeri ise; Kiremitli köyünden vadiye inip, vadiden 2,5-3 saatlik yaya gidilmesi gereken yoldur. Fakat bu yol zahmetli ve daha uzun olduğu için tercih edilmez. Birinci yol daha iyi ve emindir. Manastıra giden yol dik olmasına karşın, çam ormanlarının içinden geçip, güzel çiçek kokularını teneffüs ederek bakir manzarayı görünce, bu zahmete gerçekten değdiğini anlarız. Yolun sonunda manastır binası karşıdan bütün ihtişamıyla gözükür.
Yapının, Vazelon ismini kurulmuş olduğu "Zabulon Dağı" ndan aldığı görüşü kuvvetli ihtimaldir. Manastır ıssız, sakin yerde seçilmesi, ona daha kutsal bir hava vermek istenmesindendir. (bu gibi yapıların Trabzon ve çevresinde, evvelce Hıristiyan alk tarafından içinde kutsal bir suyun bulunduğu "Ayazma" etrafında yahut yakınında kurulması önemli etkenlerden birisi olmuştur).

Çoğu araştırmacı yapının tarihini kesin olarak vermemekle birlikte; bazıları ilk inşa tarihini MS. 270 , bazıları MS. 317 olarak belirtir.

Manastır, Yahya Peygamber'e adanmıştır. Fakat ilk kuruluşu ile bugüne kadar çeşitli değişiklikler geçirdiği kesindir. (527-565) yılları arasında Justinyen tarafından tamir ettirilmiştir. 644 yılının Şubat ayında hücreler tamamen tamir edilip, kütüphanesi zenginleştirilmiştir. 702 yılı ile onu izleyen yıllar içinde esaslı şekilde yenilenmiştir. Vazelon Manastırı, 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Maçka'nın ekonomik, sosyal ve kültürel hayatında etkinliğini sürdürmüştür. 14. yüzyılda sahip olduğu arazi ve geliri 1890 yılına kadar yirmi köyde devam etmiştir. Vazelon Manastırı vaktiyle bölgede bulunan manastırların en yetkilisi ve zengini durumundaymış. Bir rivayete göre; Vazelon geliri ile bir Sümela Manastırı daha yapılabilirmiş. Manastır 19. yüzyılda etraflıca onarılmıştır. Binayı batı kısmındaki merdivenle girilmektedir. Merdiven basamakları kırık olduğundan, yukarı çıkarken dikkatli olmak gerekir.

Bugün zemin kat kısmı sağır kapı ve pencereler ile kapalıdır. Fakat birince kata bahsedilen merdivenle çıkıldığında, küçük bir antre ile karşılaşırız. Bu kısmın sağında ve solunda iki dar koridor vardır. Bu koridorlara sağdan ve soldan üçer olmak üzere toplam altı oda açılmaktadır. Odaların tavan kısımları ahşap olduğundan günümüze gelememiştir. Girişteki ek kısmın 19. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Çok pencereli çok pencereli bir karaktere sahip, sert taşlardan ibarettir.

Manastırın asıl eski bölümüne evvelce ahşap bir merdivenle çıkıldığı için, bu merdiven halen yoktur. Diğer kata geçmek için tırmanarak, yahut alt katta bulunan gizli dehlizlerden sürünerek varılabilir. Tournefort, bu manastırı ziyaret sırasında bahsettiği merdiven bu kısımda olsa gerek. "Buradaki keşişler, manastıra ilkel olarak yapılan bir merdivenle çıkarlar. Bu merdiven; gemi direği büyüklüğünde, iki meşe ağacı gövdesinden ibarettir. Bunlar duvara yaslanır. Bunların yardımı olmaksızın, ben binaya çıkabilmek için iyi bir ip cambazı olmalıydım" diyor.

Eski manastır bölümüne çıkıldığında, bazı bina kalıntılarına rastlanır. Soldaki büyük kısmın yemek salonu, ona bitişik olanın ise manastır görevlilerine ait olduğu sanılmaktadır. Sağdaki binalar ise; su kanallarından anlaşıldığına göre mutfak ve yemekhane idi. Bunların yukarısında üzeri tonozla örtülü büyük bir su sarnıcı bulunmaktadır. Bunun yanı başında ise üç nefli bir Bizans kilisesi bulunmaktaydı. Kilisenin apsis kısmında nişler halen mevcut olup, girişi kuzeydendir. Batısında bulunan iki kapının açıldığı mağara hücresi, manastırın ilk kiliseciği için uygun yerdir. Kilisenin kuzey dış duvarındaki freskler, son hüküm (mahşer günü) , İsa'nın bin yıllık denilen kürsüsünün hazırlanışını, cennet-cehennemi tasvir ederler.

Manastır ve bölümlerinin üzerleri ahşap olduğundan bugün çürümüş ve yıkılmıştır. Bina 1923 yılında terk edilmiştir.


Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #4 : Mayıs 28, 2011, 05:06:01 ÖS »
Santa Maria Kilisesi
 Sultan Abdülaziz'in müsaadeleriyle inşaatına başlanılan Merkez Kemerkaya Mahallesinde bulunan tarihi tescilli yapı, Vatikan idaresi tarafından 1852-1874 yılları arasında yaptırılmıştır.
 Etrafı yüksek duvarlarla çevrili bahçe içerisindeki kilise, lojman ve ek binalarla oluşan bir komplekstir. Ayrıca, Samsun'daki Katolik kilisesi içerisinde asılı bulunan tarihçede Trabzon'daki Katolik kilisesinin yapımı için 1845'de bir heyet oluşturulmuş, evin inşasına 1852 yılında başlanıldığı, kilisesinin ise 1869-1974 yıllar arasında yapıldığı belirtilmektedir.












« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 05:16:54 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #5 : Mayıs 28, 2011, 05:06:34 ÖS »
Küçük Ayvasıl Kilisesi
 Şehrin en eski kiliselerinden birisidir. Üç nefli bir bazilikadır. Narteksi yoktur. Nefler içten ve dıştan yuvarlak planlıdır. Zemininde kriptası bulunur. Naosta T şekilli iki ayak ile iki İon başlıklı sütün bulunur. Giriş kapısında bir Bizans kabartması ile 884-885 tarihinde I. Basil zamanına ait onarım kitabesi bulunmaktadır. İçerisinde daha geç dönemlere ait fresk kalıntıları bulunmaktadır.



« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 05:33:45 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #6 : Mayıs 28, 2011, 05:08:55 ÖS »
Gülbahar Hatun Camii ve Türbesi
 Kendi adıyla anılan mahallede Atapark'ın güneyinde yer alan bu cami Yavuz Sultan Selim zamanında annesi Gülbahar Hatun adına 1514 tarihinde yaptırılmıştır. Zamanla, etrafındaki Medrese, İmaret, Mektep, Darü'l-Kurra ve Türbe ile bir Külliye oluşturmaktaydı. Bugün diğerleri yıkılarak sadece doğusundaki Türbe ayakta kalmıştır.
 Cami, kare harim üzerine tek kubbe, yanlarda camiye dahil olmuş bulunan birer kubbeli tabakhane, 5 kubbeli son cemaat yeri ile kuzey-batı köşesindeki minareden oluşmaktadır. Kesme taşlardan yapılan camiye kuzey cephesindeki ana giriş kapısından girilmektedir. Ayrıca, yanlardaki zaviyelere de düz altlıklı sivri sağır kemerli birer kapı açılmaktadır. Son cemaat yeri altı mermer sütun üzerinde beş kubbeli olup, orta kubbe köşelikleri mukarnaslıdır. Başlıklar baklavalıdır. Son cemaat duvarına harimden iki alt ve bir üst pencere açılmaktadır. Cümle kapısı sivri kemerli bir niş içinde basık kemerlidir. Bu kapının üzerinde 1883-1884 yıllarında yapılan onarıma dair bir ayet kitabe yer almaktadır. Bugün son cemaat yeri üç taraftan bir saçakla çevrilidir. Harimi örten kubbenin köşelikleri pandantiftir. Dışarıdan on iki (12) kenarlı bir kasnağa oturur.
 Rumi taçlı mermer bir mihrap ve mermerden sade bir minberi vardır. Caminin minaresi, bir kenarı ile yan duvara yapışık sekiz kenarlı bir kaide, sade pabuç, iki sıra ve bir sıra beyaz taşlarla örülen gövdeye sahiptir. Minarenin şerefesi üç sıra ve iri bademli ve sarkmalı, korkuluk altı köşe kabartmalı ve sağırdır.


Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #7 : Mayıs 28, 2011, 05:11:39 ÖS »
Ortahisar Fatih Camii (Panaghia Chrysocephalos)
 Yapı altınbaşlı Meryem Kilisesi Chrysokephalos olarak adlandırılmıştır. Kuruluşu 914 yılına kadar inmektedir. Bu yapının manastır içerisinde bazilikalı planlı olarak yapıldığı sanılmaktadır.
 Bugünkü planın esası 12. yüzyılda gerçekleştirilmiş olmalıdır. Araştırmacılar yapının 6 esas onarım devri geçirdiğini belirtmişlerdir. Ana plan Yunan haçı şeklindedir. Üç nefli olan yapının apsisi içten yuvarlak dıştan çokgendir. Bir iç ve bir dış narteksi vardır.

 Kuzey girişi 14. Yüzyılda inşa edilmiştir. Merkezi kubbe pandantiflere oturur ve 12 köşeli yüksek bir kasnağa sahiptir. Zamanında şehrin baş kilisesi, katedrali olduğu için yapının süslemesine önem verilmiştir. Freskler bugün sıvanmıştır. Bema duvarlarında ve zeminde opus sectile tarzında mozayik süsleme yer almaktadır.

 Fetihten sonra camiye çevrilmiş ve belki de Fatih, ilk Cuma namazını burada kılmıştır. Fatih Medresesi de yapıya bitişik olarak kurulmuştur. Türk devrinde caminin esas girişi kuzeye alınmış, güney duvarının ortasına bir mihrap yerleştirilmiş, minber konulmuş ve minare yapılmıştır.

 Mihrap taştan yapılmış olup, süsleme bakımından zengindir. Mihrabı çevreleyen geometrik geçmeli bordürler, mukarnaslı niş ve alındığındaki rozetler Selçuklu örneklerini hatırlatmaktadır. Ceviz ağacından yapılmış minber değerli bir sanat eseridir.

 Orta Hisar Camii'ne değişik zamanlarda nakışlı süslemeler yapılmış ve kitabeler konulmuştur. Mihrabın doğusundaki oda 1842 yılında kütüphane haline getirilmiş ve kapısı üzerine bir kitabe yerleştirilmiştir.





« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 05:45:30 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #8 : Mayıs 28, 2011, 05:12:47 ÖS »
Altındere Köyü Kilisesi
Yapım Yılı: 1876
Maçka İlçesi Altındere köyünün meyilli bir kesiminde bulunur. Kesme taş malzeme ile yapılmış kilisenin örtüsü kırma çatı olup, oluklu kiremitle kaplıdır. İç mekana giriş kuzey ve batı yönde açılmış birer kapıyla sağlanır. Kuzey yöndeki kapının söveleri kesme taş malzemeyle yapılmış olup silmeyle hareketlendirilmiştir. Tek kanat halinde düzenlenen kapının yüzeyi kabartma şeklinde işlenmiş vazodan çıkan üzüm asmasıyla süslüdür. Giriş üzerine bulunan yuvarlak kemer içerisine alınmış bölümde 1876 tarihi yazılıdır.
Orjinalde üç apsis bölümü sonradan ortadan kaldırılarak duvarla örtülmüştür. Kilise bir dönem cami olarak kullanılmıştır.
Günümüzde boş olan kilisenin iç mekanı dört sütunla 3 sahına ayrılmıştır. Orta sahın yan sahınlarına nazaran daha geniş tutulmuştur. Sahınların üzeri birer beşik tonozla örtülüdür. İç mekanı beyaz badana ile boyanmıştır. Badana altında yer alan fresk izlerine rastlanır. Ana apsiste, Hz. İsa ile Meryem ve çocuk İsa figürlerine yer verilmiştir.

« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 05:53:36 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #9 : Mayıs 28, 2011, 05:13:23 ÖS »
Bağışlı Köyü Kilisesi
Yapım Yılı: Bilinmiyor
Maçka ilçe merkezine 18 kilometre mesafede bulunan Bağışlı köyündedir. Önemli ölçüde harap olan kiliseden günümüze beden duvarları ve ana apsis kalabilmiştir. Kuzeyde tek girişe sahip kilisenin kemer kısmı sivridir. Apsiste tek mazgal pencereye yer verilmiştir. Örtüsü beşik tonoz şeklinde düzenlenmiştir. Kilise, Bizans dönemi üslubunu taşır.

« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 05:55:15 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #10 : Mayıs 28, 2011, 05:13:58 ÖS »
Coşandere Köyü Verizana Kilisesi
Yapım Yılı: Bilinmiyor
Maçka-Sümela karayolunun sağında fındıklık içinde bulunan kilise kalıntısı 3 apsisli. 3 sahınlıdır. Sahınlar kemerlerle birbirinden ayrılmıştır. Giriş batıdandır. Orta küçük apsiste fresk kalıntıları vardır. Bizans dönemi üslubundadır.

« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 05:56:15 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #11 : Mayıs 28, 2011, 05:14:35 ÖS »
Çamlıdüz Köyü Kilisesi
Yapım Yılı: Bilinmiyor
Maçka ilçesi Çamlıdüz köyünde bulunur. Ana kaya kitlesi üzerine inşa edilmiş kilise, çevreye hakim bir konumdadır. Çevresi duvarla korumaya alınmıştır. Moloz taşla inşa edilmiş kilisesin çatı kısmı semer kırma olup, kiremitle kaplıdır.
Kuzey ve güney yönde açılmış aynı eksen üzerinde bulunan birer kapıyla iç mekana geçilir. Tek apsislidir. Duvara gömülü payelerin desteklediği üst örtü beşik tonoz şeklinde düzenlenmiştir. Apsiste bir adet mazgal pencereye yer verilmiştir.
Apsis kısmında kare ve dikdörtgen formlu iki niş yer alır. Kilise, Bizans dönemi üslubunun örneklerindendir.

« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 05:57:05 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı @sen@

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: Tarihi Eserleri
« Yanıtla #12 : Mayıs 28, 2011, 05:15:09 ÖS »
Aşağı Temelli Köyü Kilisesi
Yapım Yılı: 19. yy
Maçka ilçesi Esiroğlu Beldesi'ne bağlı Aşağı Temelli köyünde bulunmaktadır. Düzgün kesme taştan yapılmış olan bina 4 taş sütun üzerine oturan merkezi kubbeye sahiptir.
Yan mekanların beşik tonozlu olduğu kilisenin girişi kuzeydendir. Doğusunda bulunan apsis kısmı dışarıdan yıkılmış olup, camiye çevrildiğinden içerden duvarla örülerek kapatılmıştır. Güneyinde mihrap ve yıkılmış durumda ahşap minberi bulunmaktadır. Mihrabın tahrip olmuş tac kısmı ise boyayla yapılmış bitkisel bezerine ile süslenmiştir. Kuzey girişinin üzeri ahşapla kapatılarak mahfil oluşturulmuştur. Kilise; Bizans üslubu özellikleri taşımaktadır.

« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2011, 06:01:21 ÖS Gönderen: @sen@ »
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.