Gönderen Konu: Şimdi Git...  (Okunma sayısı 1405 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı betül22

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 1280
  • Rep Puanı: +40/-2
  • °°°вєтüℓ°°°
Şimdi Git...
« : Mart 22, 2008, 11:46:39 ÖS »
ŞİMDİ GİT SAKIN AĞLAMA....
BİR YUDUM GÖZYAŞIM KALDI ODA BANA...

Yine derin karanlıklarda buluyorum kendimi. umutsuzluklarımın arasında bir yudum şefkat aradığım o karanlık caddelerde o ıssız yollarda. Yine gece yarısı. Yine karanlıklar gelmiş ziyaretime. Umutlarım bir bir saklandılar yine. Sanki son yalnız benmişim gibi. Teker teker kaybolmaya başladı rüyalarım ve amansız gözyaşlarım ortaya çıkmaya başladı yine. Sanki sonsuzluktan beri yanımdalar ama en çok ta ihtiyacım olmadığı zaman yanımdalar. O karanlık caddelerde tek başıma yürürken buluyorum kendimi. Dilimde tuzlu bir tat ve dudaklarımda bir parça ıslaklık. Soruyorum kendime neler oluyor neredeyim yine. Karşılık bulamadığım sorular doluyor kafamın içinde, sessiz çığlıklarım çıkıyor karşıma. Biraz daha ilerliyorum ve eski aşklar çıkmazına varıyorum. Kaybettiğim birçok eski dostu buluyorum o sokaklarda. Sessiz gözyaşlarının arasında bir yudum şefkat arıyorum aralarında ama bulamıyorum. Soruyorum nedenlerini bildiğim soruları peşpeşe, ama bir türlü aradığım cevapları alamıyorum. Sonra kendi kendime düşüyorum yollara. Ne kadar zaman yürüyorum bilemiyorum saatim de yok zaten zamanla aram hiç iyi olmamıştı. Bir telefon sesine irkiliyorum gecenin ortasında. Üstüme doğru gelen sislerin arasından geliyoru bu ses. Açıyorum telefonu alo alo ama ses yok. sonra sinirlenip kapatıyorum. Yoluma devam ediyorum sonra. ileride bir bank beliriyor oturuyorum. Biraz dinleneyim diyorum ama olmuyor. Ne kadar otursam o kadar geç kalmışlık hissi bürüyor ve sonra koşmaya başlıyorum. Yetişmem gereken birşeyler olduğunu düşünüp. Ve yine tanıdık bir rüzgar çıkıyor karşıma. beni alıp ta en baştaki çıkmazıma o karanlık odama götürüyor. Bakıyorum etrafıma ne var ne yok. Ama herzamanki gibi kasvet oturmuş baş köşeye derinderin çekiyor sigarasını içine. Ve bir sis çıkıyor duman yerine. aramaya devam ediyorum sislerin içinde onu. Az ilerde bir göl beliriyor başında ağlayan bir kahraman. Neler olduğunu anlamaya çalışırken göle dalıveriyor peşinden gitmeye çalışıyorum ama yetişemiyorum. Ne kadar göle yaklaşsam o kadar uzaklaşıyor göl benden. Yorulup bir kenara oturuyorum. Bir gölge geliyor yanıma. Ona sarılıyorum bulamadığım şefkati onda aramaya çalışlıyorum ama elimi uzattığım anda kayboluyor. Sonra yoluma devam ediyorum. Sınırsız bir papatya tarlası çıkıyor karşıma alabildiğince beyaza ve yeşile bürülü bir umut tarlası. Seviniyorum ve aradığım şefkati onlarda bulmaya çalışıyorum olmuyor. Hangisine elimi atsam hangisine dokunsam soluyor ve yitip gidiyor. Bir bakıyorum geçtiğim yollar kararmış kurumuş. bakıyorum önümde sonsuz tarla giderek sararıyor soluyor. Sonra bir yudum gözyaşı çıkıveriyor karşıma soruyorum aradığım şefkat senmisin. hayır diyor. Neden diyorum elimi uzattığım herşey kararıyor, neden bütün dostlarım susuyor, neden geçtiğim yolar kararıyor. Susuyor cevap veremiyor oda. Sonra ağlıyor sessiz sessiz. Bakıyorum ama daha fazla dayanamıyorum bu acılara ve geri dönüyorum karanlıklarıma. Her adımımda daha da kuruyor karanlıklarım bile, her adımda daha da sis bürüyor etrafımı. Her adımda daha da kayboluyorum aslında. sonra oturuyorum bir taşın yanında. Taş diyor sen neden kaçıyorsun. Kaçmıyorum ki, anlatamıyorum ona. Beni çok uzaklara fırlatıyor sonra. Bak diyor görüyormusun geçtiğin yerleri heryer kararıyor heryer yitiyor. Sen aslında heryeri kaybediyorsun. Son kalem geliyor aklıma. Kafamı çevirip bakıyorum etrafında alabildiğine koyu bir savaş, alabildiğine gözyaşı dolu hendekler çevrilmiş. Oysa ben kalemi bu şekilde hatırlamıyordum. Koşuyorum kaleme neler oluyor diye. Ben koştukça daha da şiddetleniyor savaş ve daha da acımasızlaşıyor sevdalarım, sevenlerim ve sevdiklerim... Kalemden içeri atıyorum kendimi zor bela. Bakıyorum duvardaki resimlerin hepsi solmuş etrafında sarmaşıklar çıkmış. Biraz daha ilerliyorum her adımımda bir titreme sarıyor bedenimi. Her adımımda biraz daha biraz daha ağırlaşıyor bedenim ve bir anda taş kesiliyorum son resimde. Bir anda yok oluşumu görüyorum aradığım karanlıklarda.
Şimdi git sakın ağlama, bir yudum gözyaşım kaldı oda bana......

Çevrimdışı Sencer

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 8162
  • Rep Puanı: +83/-0
  • Nefis mıknatıs gibidir, çeker...
Ynt: Şimdi Git...
« Yanıtla #1 : Mart 23, 2008, 11:50:11 ÖS »


Gittiğin günden beri tek bir kelime konuşmadık seninle. Giderken seninle gitti taze baharlarım. Yetim kaldım mevsimlerin koynunda. Gözlerindeki sıcaklığı aradım güneşin sınırsız coğrafyasında. Seni sordum memleketimden göçen turnalara. Ama bulamadım seni. Yüreğimin derinliklerinde. kaybetmiştim seni. Aldığım nefeste, hayata bıraktığım her gülüşte seni aradım. Bulamadım işte. Ucube binaların nemli duvarlarına dayanıp sana ağladım. Dudaklarımı kapatıp kelimelerimle yalnızlığına ağladım. Ama hiçbir zaman ne kadere ne de sana isyan ettim. Gittin diye hiçbir zaman suçlamadım seni. Varlığına küfürler edip arkandan beddualar savurmadım hiçbir zaman. Gitmiştin beni “ sensiz “ bırakarak.

Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin !

Çevrimdışı betül22

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 1280
  • Rep Puanı: +40/-2
  • °°°вєтüℓ°°°
Ynt: Şimdi Git...
« Yanıtla #2 : Mart 30, 2008, 01:24:18 ÖÖ »
Tesekkür ederim arkadaslar begenmenize sevindim :)

Tesekkürler güzel yorumlariniz icin  \) \)