Gönderen Konu: BOR MADENİ HAKKINDA BİLGİ !!  (Okunma sayısı 1413 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
BOR MADENİ HAKKINDA BİLGİ !!
« : Ocak 21, 2011, 09:02:31 ÖÖ »
    :bayrak:  BOR  MADENİ  HAKKINDA  BİLGİ !   :!:
 
Bor madeni ilk bakışta beyaz bir kayayı andırıyor. Çok sert ve ısıya dayanıklı. Doğada serbest bir element olarak değil, tuz şeklinde bulunuyor. Ülkemizde bulunan bor’un kalitesi de diğerlerine oranla daha yüksek. Toprağın 40 metre altında bulunan borun işlenmesi de, diğer elementlerle az karıştığı için kolay. Bor, periyodik sistemin üçüncü grubunun başında yer alan bir elementtir. Bu gurubun diğer üyeleri metal olmasına karşın Bor ametal sayılmaktadır.


Ancak, diğer elementlere olan yüksek kimyasal ilgisi nedeniyle doğada serbest halde bulunmayan bor’un meydana getirdiği minerallerin, çok eski tarihlerden beri tanındığı ve kullanıldığı bilinmektedir. En yaygın bor bileşikleri; borik asit ve bor’un sodyum, kalsiyum ve magnezyum ile meydana getirdiği bileşiklerdir.

En yaygın bilinen türevi olan “tinkal” olarak da adlandırılırdı, 16. yüzyılda ergitme işlemlerinde kullanılırdı. Yaygın uygulama alanı bulunan borik asit ilk kez 1702’de Homberg tarafından hazırlanmıştır. Ayrıca 1808’de Davy borik asit elektrolizinden amorf bor elde etmiş ve 1856’da Wöhler ve Sainte-Claire Deville tarafından kristalin modifikasyonu tarif edilmiştir.

Bor mineralleri, sanayide sayısız denicek kadar çok çeşitli işlerde kullanılmaktadır. Bor minerallerinden elde edilen boraks ve asit borik; özellikle nükleer alanda, jet ve roket yakıtı, sabun, deterjan, lehim, fotoğrafçılık, tekstil boyaları, cam elyafı ve kağıt sanayinde kullanılmaktadır. Bor mineralleri, dünyanın sayılı bir kaç ülkesinde bulunur. Bunlar içinde yedekleriyle en zengin ülke, türkiye’dir. Ancak üretimin ve ihracatın sınırlı olması nedeniyle bu maden, yurt ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır.

Başlıca bor yatakları; Kütahya, Eskişehir ve Balıkesir’dedir. Bor minerallerini işletmek için Bandırma ve Kırkama tesisler kurulmuştur.

KAYNAK  :  İNTERNETTEN  ALINTI.  21.01.2011  :-*  :-*  NAKLEN  YAZAN  :  A. ÜSTÜNBAŞ  :-*  :-*
 
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: BOR MADENİ HAKKINDA BİLGİ !!
« Yanıtla #1 : Ocak 21, 2011, 09:08:23 ÖÖ »
     :bayrak:  Abdülhamid’in Bor’u Kaptırmama Mücadelesi
 
Mustafa Armağan yine tarihin tozlu raflarında, şimdi'ye ve gelecek'e ışık tutuyor. II. Abdülhamid'in bor madenini yabancılara kaptırmamak için verdiği mücadeleyi yazdı.

Bor madeniyle ilgili yığınla spekülasyon yapıldığını biliyorsunuz. Türkiye'nin, hatta dünyanın geleceği bor madenine bağlıdır diyenler dahi çıkıyor. Bordan uçak gövdesi yapımından füze yakıtına kadar pek çok ileri teknoloji ürününde yararlanıldığı biliniyor.

Hatta hatırlarsınız bor yüzünden 2007 yılında ABD'nin Türkiye ile savaşa gireceği üzerine romanlar bile kaleme alınmıştı. Ancak II. Abdülhamid'in bor madenini yabancılara kaptırmamak için verdiği mücadele pek bilinmez. Bu yazıda arşiv belgelerine dayanarak 10 yıl kadar devam eden bu mücadeleden bazı kesitler sunacağım.

Ancak bilmemiz gereken bir şey varsa bor madeninin Türkiye'de oldukça erken keşfedildiği ve ilk maden çıkarma izninin, daha 1865 yılında, yani Abdülaziz devrinde Desmazures (Dömazür) isimli bir Fransız'a 20 yıllığına verildiğidir. İşte bor madeninin dünyada en bol bulunduğu yerlerden biri olan Balıkesir'in Susurluk ilçesinin Sultançayırı bölgesindeki bu madenin işletme imtiyazı, Hanson adlı bir İngiliz ile Giove (Cove) adlı bir İtalyan uyruklu girişimcinin iştahını kabartır ve onun civarında başka bir madenin imtiyazını almak için harekete geçerler. Fakat Fransız işin peşini bırakmaz ve Mart 1880'de Fransız Elçiliğini harekete geçirerek bunu protesto eder.
Tabii ucu Babıali'ye uzanan işlerden Abdülhamid'in haberdar olmaması düşünülemez. Rekabetin kızışması üzerine madenden başlangıçta yüzde 5 rüsum (vergi) alınırken, bu oran 4 kat artırılmış ve tam yüzde 20'ye çıkarılmıştır. Böylece yabancı şirketlerin işi zorlaştırılmakta, adeta imtiyazını aldıkları bu madenleri kendiliklerinden terk etmeleri arzulanmaktadır. Belgelerden 1884 yılına doğru bor çıkarmak isteyen şirketler arasındaki rekabetin adeta kapışmaya dönüştüğü görülmektedir. Çözüm olarak maden sahasındaki işletmelere “Paydos!” denilmişse de, bu da ortalığın yatışmasına yetmemiştir. Çünkü yasaklamaya rağmen bor, bu defa kaçak yollardan, arpa vs. eşya arasına konularak yurt dışına kaçırılmakta, ocakta bekletilen madenler de ayrı bir gelir kaybına sebep olmaktadır.

Hanson-Cove şirketi ise işin peşini bırakmak niyetinde değildir. Şirket 1887 yılına geldiğimizde Osmanlı maliyesinin de zor durumda olmasından istifadeyle cazip ödeme teklifleri sunarak yeni bor imtiyazları koparmak için uğraşmaktadır. Nitekim bu cazip teklifler Danıştay (Şûra-yı Devlet) tarafından kabul edilmiş olup Bakanlar Kurulu'nca da onaylanmıştır. Şimdi sıra bir kişiyi ikna etmeye gelmiştir. Kim olduğunu tahmin ettiniz sanırım: Sultan Abdülhamid. Ondan da bir “irade” koparıldı mı, iş tamamdır.

Başbakanlıktan Yıldız Sarayı'na yazılan ve iki harita eklenerek gönderilen tezkerede bu hususta Padişah hazretleri her ne emir ve ferman buyururlarsa onun hükümlerine göre hareket edileceği belirtilmekteydi. Takvimler, 9 Şubat 1887'yi gösteriyordu. Bu tarihten 3 ay sonra, 20 Nisan 1887 tarihli bir başka belgeden öğreniyoruz ki, saraydan bu konuda herhangi bir emir çıkmamıştır. Çünkü Sultan II. Abdülhamid, Nuh demiş, peygamber dememiştir. Bu yabancı şirketlere bor imtiyazını kaptırmamaya kararlıdır ve bu yüzden Babıali'nin kararını imzalamayıp savsaklamakta, tabir caizse buza yatırmaktadır.
Su uyur düşman uyumaz, derler. Şimdi İngiltere Büyükelçisi devrededir ve türlü övgüler düzerek Abdülhamid'den yardım istemektedir. Ancak Osmanlı çıkarlarına aykırı olduğuna inandığı bu irade bir türlü çıkmaz. Çünkü Abdülhamid, bor madeni üzerinde oynanan oyunların farkında olacak kadar uyanık bir yöneticidir.

Nihayet Yıldız Sarayı'ndan beklenen karar, 1889 yılında yine aynı yerde başka bir bor madeninin imtiyazı için çıkar. Bilin bakalım kime? İngiliz veya İtalyan girişimcilere değil elbette. Aşağıda orijinalini verdiğimiz belgeye bakılırsa Abdülhamid, artık bor madeni imtiyazlarını yerli üreticilere, özellikle de kendisine yakın olan paşalara vermeye başlamıştır. Bunun amacı da elbette bu değerli madenin kendisinin kontrol edebileceği insanların elinde durmasıdır. Zaten kapitülasyonlarla başı yeterince dertte olan devleti yeni bir sorun yumağına daha gömmemektir.

İşte Başbakanlık Arşivi'nde bulunan (Yıldız Prk. Bşk. Dos.16/ Göm. 53) o belgenin sadeleştirilmiş hali:

“Hüdavendigâr vilayetinde, Karesi sancağında, Fart nahiyesinde, İldiz ve Aziziye köyleri civarında, doğusunda Ilıca yolundaki Kapalıdere içinde Sulucek mezarlığı ve kuzeyinde Sulucek ince yolu boyunca Arnavud Ağılı ve Germe Kaya ve batısında Küplü deresindeki köprüye ve oradan da Sultançayırı'ndan gelen caddede biri İldiz'a ve diğeri Hanson-Cove şirketine giden yoldan kesildikleri noktaya kadar ve güneyinde söz konusu noktadan adı geçen şirketin sınırı boyunca Kapalıdere'de sonlanan sınır dahilinde yaklaşık olarak 1500 dönüm arazide çıkacağı düşünülen borasit madeni imtiyazının usul ve nizamı dairesinde padişah hazretlerinin değerli yaverlerinden ve büyük mareşallerinden Fuad Paşa hazretlerine verilmesi onun verdiği dilekçe üzerine çıkan padişahın irade-i seniyyesi gereğidir. 23 Ağustos 1889.”

119 yıl bile geçmiş olsa Abdülhamid'den çıkıp uçak gövdesindeki bora dokunabilirsiniz.
(Son belge hariç, diğer bilgiler Hayri Mutluçağ'ın “Belgelerle Türk Tarihi Dergisi”nin Ekim 1967 tarihli ilk sayısındaki yazısından yararlanılmıştır.)
KAYNAK  :  İNTERNETTEN  ALINTI. 21.01.2011
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: BOR MADENİ HAKKINDA BİLGİ !!
« Yanıtla #2 : Ocak 21, 2011, 09:16:05 ÖÖ »
     :bayrak:  Bor madeni nerelerde kullanılacak?   :!:

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü'nde bor madeninin koyun,
sığır gibi geviş getiren hayvanların beslenmesinde kullanılması yönünde bir çalışma başlatıldığı belirtildi.

OMÜ Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Sarıçiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bor madeninin hayvan gelişimine katkısını sağlamak için çalışma başlattıklarını söyledi.

Dünyada bor rezervinin yaklaşık 885 milyon ton olduğunu ve bunun yüzde 70'nin de Türkiye'de bulunduğunu işaret eden Sarıçiçek, çalışma hakkında şu bilgileri verdi:

'Bor madeninden elde edilen mineraller kemik ve eklem sağlığında çok önemli minerallerden biridir. Bor minerali bitki büyümesi için gerekli olan element olup, hayvanlarda kalsiyum, fosfor ve magnezyum metabolizması üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Bor elementi kalsiyum ve fosfor metabolizmasına etki göstererek kemik minerallerinin gelişimine, dayanıklılığına ve yapısına katkı sağlamakla birlikte östrojen ve diğer hormonların üretiminde de rol oynamaktadır. Bor eksikliğinde kemiklerden kalsiyum ve magnezyum kaybı artmakta ve vitamin D sentezi ise azalmaktadır. Bu nedenle sığır ve koyun gibi geviş getiren hayvanların gelişimine katkı sağlamak ve et kalitesini arttırmak amacıyla bor minerallerini hayvan yeminde kullanmaya başladık. Bor madeninden elde edilen bor mineralleri et kalitesinin artışında ve aynı zamanda tüketici beğenisi ile insan sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Başlattığımız çalışmada ilk aldığımız sonuçlar çok olumlu. Ancak çalışmayı daha da geliştirmek istiyoruz.'

Bor elementi moleküler düzeyde en az 26 enzimin aktivitesine etki ettiğini de kaydeden Sarıçiçek, bu enzimlerin çoğunun enerji sağlayıcı olduğunu ve hayvanın performansı üzerinde de pozitif etkiye sahip olduğunu ifade etti.

Türkiye açısından çok önemli bir yere sahip olan bor mineralinin, dünyada geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Zehra Sarıçiçek, 'Bor mineralleri, cam elyaf yalıtımı, borosilikat cam, deterjan, sabun, gübre, metalurji, elektronik ve uzay teknolojileri, nükleer korumalar, seramik, aleve dayanıklı malzemeler, ilaç, bitkisel üretim gibi pek çok alanda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Amacımız, ülkemizin yerli madeni olan bor madeninden en iyi derecede yararlanmaktır' dedi. 16.01.2011 ( İNTERNETTEN  ALINTI.)
« Son Düzenleme: Ocak 21, 2011, 09:18:41 ÖÖ Gönderen: A.ÜSTÜNBAŞ »
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .