Gönderen Konu: (LÜTFEN Bİ BAKIN) Trabzon 'a Ait Bilgiler  (Okunma sayısı 5000 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eylül29

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
  • Rep Puanı: +0/-0
(LÜTFEN Bİ BAKIN) Trabzon 'a Ait Bilgiler
« : Kasım 26, 2008, 07:43:25 ÖS »
merhaba arkadaşlar,aranıza daha yeni katıldım.çok acil yardıma ihtiyacım var.lütfen yardım edin

Trabzon ilimizin
fabrika ve endüstri merkezleri
çalışma hayatı
sportif faaliyetleri
tarihi ve trabzonda kurulan uygarlıklar

hakkında tek konu altında bilgi verirmisiniz.ltf yardm ederseniz çok  sevinirm
« Son Düzenleme: Kasım 26, 2008, 08:22:59 ÖS Gönderen: kuzeydenizi »

Çevrimdışı Gustavo61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 78
  • Rep Puanı: +1/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #1 : Kasım 26, 2008, 07:48:48 ÖS »
tarih öncesi devirlerde Trabzon'da Türk izleri


Trabzon'un Türklüğü konusunda bir çok araştırmacı hem fikir ama hiç biri aşağıda tamamen alıntı olan yazıdaki gibi ilginç konulara temas etmedi.Bu yazı olduğu gibi Haluk Tarcan'ın ''Ön-Türk Uygarlığı'' adlı (İstanbul 2001) kitabının 65. ve 68. sayfalarından hiç değiştirilmeden alınmış olup yorumlamasını siz yapın.

''Trabzon mağaralarında iki Ön-Türkçe yazıt bulunmuştur. Biri OY- ËSİNİS diye okunur olduğuna göre bu cümle ''filozofu anma'' anlamını taşınır. Ësinis, hatırlama, anma demektir. Bu da gösteriyor ki, Ön-Türkler, mağara döneminden beri en az Orta Asya'daki kuraklığın 7/6'ncı binlerde buraya gelmiş olmalıdırlar.
İkinci bir yazıt UW-ON, ONGULUS OQUS diye okunmaktadır, anlamı, ''kutsal kozmosta kozmozlaşma''dır. Bu ne demektir? Anılan, söz konusu olan filozof, kozmos'a, kutsal olan kozmoz'a / Tanrıya ulaşmış ve onunla ozlaşmış, özdeşleşmiş, tanrılaşmıştır ki Ön-Türklerin karakteristiği Ateş Kültü karşımızdadır.
Buranın esas halkı sayılan Lazların diline, bu dilin belkemiğini oluşturan ''olmak-imek'' fiiline bakarsak, kökende, kendilerini OQ diye adlandıran Ön-Türkleri ve Laz gırtlağında değişikliğe uğramış Ön-Türkçe'yi buluruz.

ËM-AT Med ma US UQUV sima
ËS-AT Sed si AT UCUW tkwa
OQ EM him OQ UYUNU hini

İddia edilen Grek dilinin Lazcada olmadığı meydandadır.
Kentin adına gelelim:
Burası OY-OÑUL (Ongul) adını taşıyan, Karadeniz'deki ilk Ön-Türk kentlerinden biri ötekisidir.
OY- OÑUL'dur: OY, düşünce, ONGUL, başarı, başarı hail demek olduğuna göre bu sözcük düşünme başarısı yani felsefe demektir. Bu da gösteriyor ki; burada bir düşünür, bir filozof yaşamıştır ve kent bu adı almıştır. Feylesofun ortaya çıkışı -515 (M.O. 515) tarihlidir.
Bu verilerden vardığımız sonuç şu olacaktır. Mağara dönemi ile (-515) yılına kadar burada Ön-Türk kültürü egemendir.
Yunan tüccarları buraya (-756)'da yerleşmiş iseler çünkü, burada ticaret yapacakları bir halk, o dönemin şartlarında, organize olmuş bir liman bulmuşlardır. Adını da kendi dillerine göre TRAPUZENT diye değiştirmişler ya da yalnızca kendileri bu adı kullanmışlardır.


TRABZON, YUNAN SİTESİ

Karadeniz'in adı, Yunanca'da PONTUS EUXİNUS'tur. Pontus (Köprü), Euxinus (deniz) demektir. Bu ad ile Yunanlılar, bu yöreyi Yunanistan arasında bir köprü halinde görmüşlerdir.
Pontus Euxiunus adının analizini yapalım: Pontus sözcüğü Yunanca'dır geçelim. Euxiunus (Ogzi-n-us) kulağımızda Ön-Türkçe'de, akarsu, büyük su örtüsü, deniz anlamına ÖG-İZ, ÖG-İZ'den kırma etkisi bırakmaktadır.
Fakat sadece bu sözcük, Yunan öncesi kültürünün, dip kültürün, Ön-Türk kültürü olduğunun önemli bir işaretidir. Zaten, bunu tartışmaya bile gerek yoktur; Karadeniz'in ilk ve tarihi adı Ön-Türkçe OQ-OZ OLIQ KÖL olduğuna göre sorun baştan çözümlenmiştir.
OY-URUM ATIN: Gelelim ''Pontus Rum'' krallığı adına: İstanbul'da ilk kurulan Ön-Türk devleti, OY-URUM ATIN'ı de kısaca görmüştük. RUM'un bayındır demek olduğunu daha önce açıklamıştık. Konuyu biraz daha açalım:
Bu devlet İstanbul-Ankara-Trabzon üçgeninde (-1980) yani (M.Ö. 1980)'lerde egemen olmuştur. Buradan yola çıkarak Pontus'un RUM'un bu dönemden kalmış olduğunu düşünebiliriz. (Kazım Mirşan, dipnotuyla)
İkinci olasılık ise, eğer bu adı, Bizans döneminde kullanılmış ise Anadolu'ya URUM'dan kalama RUM, diyar-ı Rum dendiğini anımsamış olmamız gerekecek.
Rum adı, yukarıda serdiğimiz yazı sahiplerinden geliyorsa, bu yazı Issıq-Köl tipi yazı olduğuna göre en az dip kültürü ON (Hun) Türklerine aittirler.

BİZANS DÖNEMİNDE TRABZON'DA TÜRK İZLERİ
Türklerin burada bulunuşu, Ön-Türklerle sona ermemektedir. Bizans dönemine ait Trabzon'daki Ayasofya kilisesindeki Ön-Grekçe olduğu iddia edilen yazılar, bu iddialara rağmen aslan asla çözülememiştir. Bu yazıları K. Mirşan Ön-Türkçe okumuştur. Zaten Bizans tarihine baktığımızda, Yunanca'nın resmi dil olarak mecburi hale getirilmesinin tarihi (+7/8)'inci yüzyıllardır.... Bu tarihe kadar konuşulan dilin Ön-Türkçe olduğu Bizans tarihinde görülür.
Bu bilimsel gerçekler, Yunanlıların, Pontus Rum Devleti'ni ileri sürerek, SEVR'cilerin Anadolu'yu yeniden parçalayabilecekleri ve kendilerinin de Karadeniz'e yerleşecekleri hayalinden, bir daha ağza alamayacakları şekilde vazgeçmelerini emretmektedir.
Artık soykırım, işkence, işgal gibi bilim dışına çıkan, Yunan uygarlığına yakışmayan, çirkin iftiralardan vazgeçip, bu yörenin tarihini öğrenmeleri ve susmaları gerekmektedir.'' (1)
Araştırmalar,bölgeye ilk olarak M.Ö.III.bin ile II.bin yılları arasında Oğuzların öncü kollarından biri olarak kabul edilen ''Gas/Kas'' ve ''Gud/Gutiler'' in yerleştiklerini ve bunların Anadolu ve Azerbaycan'da ilk Bozkır kültürünü yaşayan Proto-Türkler olduğu sonucunu çıkarır
yolunda ölümü göze alanlar,bu sevda uğruna yaş akıtanlar,karakolda gecen zindan hayatlar,burası ÇILGINLAR burda herşey var___ÇILGINLAR

Çevrimdışı Gustavo61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 78
  • Rep Puanı: +1/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #2 : Kasım 26, 2008, 07:49:35 ÖS »
bu işine yarar mı
yolunda ölümü göze alanlar,bu sevda uğruna yaş akıtanlar,karakolda gecen zindan hayatlar,burası ÇILGINLAR burda herşey var___ÇILGINLAR

Çevrimdışı eylül29

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
  • Rep Puanı: +0/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #3 : Kasım 26, 2008, 07:52:12 ÖS »
çok tşk ederim ama malesef yaramıyor.yazdığım özelliklerin hepsinin içinde olması gerekiyor

Çevrimdışı Gustavo61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 78
  • Rep Puanı: +1/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #4 : Kasım 26, 2008, 07:52:36 ÖS »
Kent merkezi kuzeyde denizden, güneyde Boztepe'nin üzerine kadar düzgün olmayan teraslar halinde yükselir. Değirmendere, Kuzgundere (ya da Tabakhane) ve Zağnos dereleri yerleşimi güneyden kuzeye derin boğazlarla bölmüştür. Tabakhane ve Zağnos dereleri arasında kalan ve düzgün olmayan yüksek bir masa formundaki alan üzerinde, kentin bilinen eneski yerleşim kalıntıları tespit edilmiştir. İşte bu nedenle Trabzon adının eski Grekçe masa ya da trapez/yamuk biçimi karşılığı olarak "trapezos" kelimesinden geldiği görüşü ağırlık kazanmaktadır. Trabzon adına, Trapezos olarak ilk kez, Yunanlı komutan Kesnophon tarafından kaleme alınan, M.Ö. 4. Yüzyılda geçen olayların anlatıldığı "Anabasis" adlı antik kaynakta rastlanmaktadır.

İyon kökenli Miletoslular Batı Anadolu'dan sonra M.Ö. 7. Yüzyılda Karadeniz'e de gelerek kıyılarda koloni kentleri kurmuşlardır. Trabzon da, merkezi Sinop olan bu kolonilerin arasında sayılmaktadır ve birçok araştırmacı, kentin ilk kuruluşu olarak bu dönemi göstermektedir. Oysa Kolkhlar, Driller, Makronlar gibi yerli kavimler Trabzon civarında çok daha önceden beri yaşamaktaydılar.

Aynı yüzyılda Karadeniz Bölgesi Kafkasya'dan gelen Kimmerler ve onların ardından İskitlerin akınlarına uğramıştır. Ancak bu akımların kolonilerin kuruluşundan önce mi yoksa sonra mı olduğu konusu tartışmalıdır. M.Ö. 6. Yüzyılda ise Trabzon Perslerin egemenliğine girerek, Pont Kapadokyası adı verilen satraplık içinde kalmıştır.

Makedonya Kralı Büyük İskender M.Ö. 334 yılında tüm Anadolu'da Pers hakimiyetine son vermiştir.

İskender'in ani ölümünden sonra oluşan karışıklık sırasında Pont satrabı II. Ariantes'in oğlu Mithridates, yerli halkın desteğiyle Karadeniz'de Pontus Devletini kurmuştur. Trabzon, M.Ö. 280 yılında merkezi Amasya olan Pontus devletinin sınırları içinde kalmıştır.

M.Ö. I. Yüzyılda batıda güçlenen Romalılar Anadolu'yu da işgal etmeye başlamışlardır. Roma kralı Pompeius'un Pontus Kralı V. Mithridates'i Kelkit vadisinde bozguna uğratması üzerine Pontus Krallığı dağılmıştır. Böylece Trabzon , M.Ö. 66 yılında Roma yönetimine girmiştir. Roma'da Avgustus'la birlikte M.Ö. 27 yılındanitibaren imparatorluk dönemi başlamıştır. Avgustus'un idari düzenlemesi sonucu Trabzon, Pontus Polemoniacus adı verilen vasallık içinde yer almış, İmparator Tiberius zamanında (M.S. 14-37), diğer bir idare bölüm olan Kapadokya Eyaleti sınırları içinde kalmıştır. İmparator Nero döneminde ise (54-68) serbest kent olma ayrıcalığına kavuşturulmuştur. Trabzon bu dönemde "ünlü" ve "zengin" kent tanımlamasıyla tarihçilerin kitaplarında yer alır. Roma İmparatorluğunun doğu sınırının savunmasına önem veren Vespasian zamanında (69-79) Trabzon, Kapadokya -Galatya Eyaletine dahil edilmiştir.

Ünlü Roma İmparatoru Hadrian Döneminde (117-138) tüm imparatorlukta olduğu gibi Trabzon'da da önemli imar etkinliklerinde bulunulmuş, birçok dini ve askeri binalar ile yollar, su kemerleri ve yakın zamana kadar kalıntıları görülebilen yapay bir liman inşa edilmiştir Hadrian'dan sonra Trabzon'un parlak dönemi sona ermiş, 244 yılında para basma yetkisi elinden alınmıştır. Roma Döneminde basılan Trabzon sikkelerinin ön yüzlerindeRoma İmparatorlarının büstü olmakla birlikte, arka yüzlerinde Pontus Krallığı döneminden beri süregelen kendi mitolojik figürlerine yer verilmiş ve Grekçe yazı kullanılmıştır.

Trabzon, 276 yılında tüm Doğu Karadeniz Bölgesine akınlar yapan Gotların saldırısına uğramış, bu saldırıda tüm kent yakılıp yıkılmıştır. Roma İmparatorluğunun son dönemlerinde 4. Yüzyılın başında Diocletian Maximian, Constantinius ve Galerius'tan oluşan dörtlü idare zamanında Trabzon'da yeniden bir takım imar etkinliklerinde bulunulduğunu Trabzon Müzesindeki Latince bir kitabeden anlıyoruz.

Roma İmparatorluğu 395 yılında ikiye ayrılınca Trabzon, merkezi İstanbul olan Doğu Roma / Bizans İmparatorluğunun sınırları içinde kalmıştır. Bizans İmparatoru Justinianus (527-564) Trabzon'da kent surlarını restore ettirerek yeni bir imar etkinliğini başlatmıştır. Heraclius zamanında (610-641) imparatorluk askeri bölgelere ayrılmaya başlanmış, Trabzon, Teophilos zamanında (829-842) kurulan Khaldia Temasının merkezi olmuştur.

Müslüman Araplar 8. Yüzyılın başlarından itibaren Anadolu'ya düzenledikleri baskınlarda Doğu Karadeniz ve Trabzon'a gelmişlerdir.

Bizans İmparatorluğunun 1204 de IV. Haçlı seferleriyle gelen Latinlerin eline geçmesi üzerine, imparator I. Andronikos Komnenos'un İstanbul'dan kaçan torunları Alexios ve David, Gürcü Kraliçesi Tamara'nın da yardımıyla Trabzon'da 1204 yılında bağımsız olarak Komnenos Krallığını kurmuşlardır. Anadolu Selçukluları ile evlilik bağı oluşturarak ve vergi ödeyerek siyasi varlıklarını sürdürebilen Komnenos Krallığı, I. Manuel Komnenos zamanında (1238-1265) en parlak dönemini yaşamıştır. Gümüşhane'deki gümüş madenlerinin etkisiyle de ekonomik olarak güçlenen Manuel I'in sikkeleri üzerinde "en mutlu" ünvanı yer almaktadır.

I. Bayezid'in 1398 de Samsun yöresini almasından sonra Trabzon Komnenos Krallığı Osmanlı Devletine yıllık vergi ödemek zorunda bırakılmıştır. David Komnenos, iktidarı döneminde (1458-1461) vergi ödemeyi durdurarak, önceden ödediklerini de Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Hasan aracılığıyla geri istemiş, Osmanlılara karşı Avrupa'daki büyük devletlere ittifak önerisinde bulunmuştur. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet'in öncülüğündeki Osmanlı Kuvvetleri Bölgeyi kuşatarak, 1461 yılında Trabzon'u ele geçirmiş ve Komnenosların egemenliğine son vermiştir.

Trabzon, Osmanlı Döneminde önce eyalet ve sancak olarak şehzade ve mutasarrıflar tarafından idare edilmiştir. İlk sancak beyi Hızır Bey'dir. 1470 yılında sancak beyliği küçük yaşta Şehzade Abdullah'a verilmiş; Abdullah, annesi Şirin Hatunla birlikte 1479 yılına kadar Trabzon'da yaşamıştır. Yavuz Sultan Selim de şehzadeliği sırasında (1491-1512) Trabzon'da Sancak Beyi olarak bulunmuş, sonradan Kanuni ünvanı alacak olan oğlu Sultan Süleyman burada doğmuştur.

Trabzon 16. yüzyılda, merkezi Batum olan Lazistan Sancağı ile birleştirilerek eyalete dönüştürülmüş ve bu yeni idari birimin merkezi olmuştur. 1867 yılında Trabzon'da büyük bir yangın çıkmış, bir çok kamu binası da bu sırada yanmış ve kent daha sonra yeniden düzenlenmiştir. 1868 yılında vilayet olmuş, merkez sancağı dışında Lazistan, Gümüşhane, Canik Sancakları da buraya bağlanmıştır.

Birinci Dünya Savaşı sırasında, Ruslar Trabzon'a saldırır (14 Nisan 1916). Trabzonlulardan oluşan vurucu güçler (Milis), bu saldırı sırasında gerilla savaşı verirler. Bu sıralarda, cepheye gönderilmek üzere Hamidiye Zırhlısının desteğinde Trabzon Limanına gelen cephane Trabzonlu gençlerce büyük bir heyecan içinde boşaltılıp Maçka'ya taşınır.

Çaykara'da Sultan Murat Yaylasında (10 Haziran 1916), Of'ta Baltacı, Arsin'de Yanbolu Derelerinde Ruslara karşı başarılı savaşlar verilmiş, ancak o yıllardaki koşullar altında düşmanın Trabzon'a girmesine engel olunamaz ve Ruslar 14 Nisan l916 yılında Trabzon'a girer. Rusların Trabzon'da kaldığı bir yıl, on ay, on günlük süre içinde özellikle Rumlar ve Ermeniler, yerli halka büyük işkenceler yaparlar; sayısız insan öldürürler.

1917'de Rusya'da "Bolşevik Devrimi" olur, Çarlık Yönetimi yıkılır. Bunun üzerine Rus ordusunda büyük bir panik başlar. Bu Rusların Trabzon'dan çekilmesine de yol açar. Öte yandan, batıdan doğuya doğru kayan ve Karadağ'da toplanan Türk Çeteleri, Akçaabat'a inerek Yüzbaşı Kahraman Bey'in komutasında üç koldan Trabzon'a doğru yürürler ve 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon'a girer.

Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyet döneminde Trabzon'a üç kez gelir; l924, 1930 ve 1937 yıllarında, ilk geldikleri 15 Eylül 1924 günü, Trabzonlularca "ATATÜRK GÜNÜ" olarak kabul edilir ve bu kendisine bir telle bildirilir.


bide bunu buldum
yolunda ölümü göze alanlar,bu sevda uğruna yaş akıtanlar,karakolda gecen zindan hayatlar,burası ÇILGINLAR burda herşey var___ÇILGINLAR

Çevrimdışı eylül29

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
  • Rep Puanı: +0/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #5 : Kasım 26, 2008, 07:54:52 ÖS »
evet bu işime yarıyor,fakat dediğim gibi avcılık,voleybol vs. bütün sportif faaliyetleri,fabrikaları vs... saydığım bütün özellikleri hakkında bilgi lazım

Çevrimdışı Gustavo61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 78
  • Rep Puanı: +1/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #6 : Kasım 26, 2008, 07:58:06 ÖS »
dur ona da bakalım
kesın tarıh dersınden ödevın vardır "{ <>
yolunda ölümü göze alanlar,bu sevda uğruna yaş akıtanlar,karakolda gecen zindan hayatlar,burası ÇILGINLAR burda herşey var___ÇILGINLAR

Çevrimdışı Gustavo61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 78
  • Rep Puanı: +1/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #7 : Kasım 26, 2008, 08:03:37 ÖS »
Halen İl Merkezinde 32.000 (Hüseyin Avni AKER) ve Akçaabat'ta 5.000 kişi kapasiteli (Fatih) stadyum mevcut olup, İl genelinde 13 adet toprak yüzeyli, 3 adet çim, 12 adet spor sahası, 5 adet  spor salonu, 9 adet antreman salonu 1 adet kapalı, 2 adet açık yüzme havuzu, 1 adet atış poligonu vardır. Sporun çeşitli branşlarında 14.136 sporcu (12.120 kişi ile futbol ilk sırayı, 1 kişi ile jimnastik son sırayı paylaşmaktadır) 408 hakem ve 22 antrenör görev almaktadır.

Trabzon'da spor denince şüphesiz ilk akla gelen futboldur. İlimizin tanıtımında çok önemli yer tutan futbol takımımız TRABZON SPOR gerek ülkemizde ve gerekse Avrupa'da elde ettiği büyük başarılardan dolayı İlimizin  ve Ülkemizin tanıtımında önemli rol oynamaktadır. 2 Ağustos 1967 tarihinde  Bordo-Mavi renklerle kurulan Trabzonspor 1973-1974 sezonunda Türkiye Birinci Ligine çıkmış ve bugüne kadar 6 kez 1. Lig Şampiyonluğu, 5 kez Federasyon Kupası, 7 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 5 kez de Başbakanlık Kupasını müzesine götürmüştür.


Avcılık, atıcılık, atletizm, basketbol, boks, güreş, judo, voleybol, hentbol, futbol ve su sporları dallarında spor faaliyetleri yapılmaktadır. Her dalda ülke çapında dereceler alan Trabzonlu sporcular futbolda da birçok başarılar kazanmışlar ve isimlerini yurt dışına taşırmışlardır.
Karadeniz'in hırçın dağlarına karşı dik yamaçlı inişli-yokuşlu yollarla birbirine bağlı topraklar üzerinde doğup büyüyen Trabzonlu çok değişken, sert yaratılışlı ve çeviktir.

Düğünlerde, derneklerde, ırgatlarda (Ortaklaşa çalışma) tek tek ya da topluca söylenen türküler, genellikle bölge halkının ulusal sazı haline gelen kemençe ile birlikte çalınıp söylenir.Diğer bölgelerde olduğu gibi, Karadeniz Bölgesinde oynanan halk oyunları da zengin ve çeşitlidir. Bu oyunlar genellikle horon adını alırlar. İnce bir sanat güzelliği ile oynanan horon, yurt ve dünya çapında ün yapmış ve uluslararası yarışmalarda birçok birincilik kazanmıştır.

TRABZON'DA SPOR

Trabzon'da futbolun başlangıcı Birinci Dünya Savaşı öncesine dayanıyor. O tarihlerde şehrin en kalabalık mahallesi olan bugünkü Ortahisar mahallesinde ilk kez Rumlar tarafından futbolun oynandığı bilinmektedir. Trabzonlu gençler şehrin dört bir yanından Ortahisar mahallesine gelerek Rumların futbolunu seyrediyorlardı. Sonraları Rumlar Trabzonlu gençleri de aralarına alarak o daracık sokaklarda futbolu yaygınlaştırıyorlardı. Futbol tutkusu her gecen gün bir çığ gibi büyüyordu. Tıpkı horon gibi Trabzon insanının bünyesine uygun bir oyundu. Bu nedenle kısa sürede büyük ilgi görmüştü.

Bir gün sadece Trabzonlu gençlerin futbol oynadığı bir sırada top hemen karşıdaki Rum evinin açık penceresinden içeriye girer. Elindeki topla dışarı çıkan yaşlı bir Rum, Trabzonlu gençleri iyi bir azarlayarak kovmuştu. Bu olaydan sonra Rumların ileri gelenleri Ortahisar mahallesinde futbol oynanmasını yasakladılar. Özellikle Trabzonlu gençlere. Çünkü Rum gençleri zaten fazla oynamıyordu. Ara sıra oyunlarına da izin veriliyordu. Trabzonlu gençler için büyük bir tutku haline gelen ve yeni yeni doğmakta olan futbola vurulmuş bir darbeydi yasaklama olayı. Bir kere kaptırmışlardı futbola kendilerini bu gençler. Yapacak başka bir işleri de yoktu. Ortahisar mahallesi dışında da futbol oynamaya elverişli saha pek yoktu. Olsa bile oralarda Rumların baskıları daha fazla idi. Bütün tehlikelere ve baskılara rağmen gençler kaçamak yaparak futbol oynamaya devam ettiler. Ta ki Birinci Dünya Savaşı'na kadar. Savaş tüm ülkede olduğu gibi Trabzon'da da birçok genci futbol sahalarından alıp Savaş meydanlarına sürüklemişti. Gençler artık top yerine silaha sarılmışlardı.

Birinci Dünya Savaşı sonrası, yeniden yapılanmaya giren gençler, futbolu yaşatma ve geliştirme gayretine girdiler. Şehrin dört bir yanında boş buldukları arsalarda topun peşinden koşmaya devam ettiler. Bu arada Lise Fransızca öğretmeni Burhanettin Kahyaoğlu, Beden Terbiyesi öğretmeni Sami Bey, Hifzirrahman Raşit Oymen, Tevfik Yunusoğlu, Kemal Özsubaşi ve Ali Yusufoğlu'nun başını çektiği bir grup genç Trabzon'da ilk Kulübü kurma gayretine girdiler. Bu gençlerin gayretleri şehrin butun semtlerinde büyük destek görüyordu. Bütün gayretler 20 Ocak 1921 günü mutlu sonla noktalanıyor ve Trabzon'un ilk Kulüp kuruluyordu. Sarı kırmızı renkleri seçtikleri kulübe İdmanocağı adını verdiler. İki yıl süreyle Trabzon'un tek Kulübü olan İdmanocağı, aynı zamanda Trabzon futbolunun da temelini teşkil ediyordu
yolunda ölümü göze alanlar,bu sevda uğruna yaş akıtanlar,karakolda gecen zindan hayatlar,burası ÇILGINLAR burda herşey var___ÇILGINLAR

Çevrimdışı eylül29

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
  • Rep Puanı: +0/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #8 : Kasım 26, 2008, 08:04:57 ÖS »
çok tşk ederim çok güzel gidio,diğerlerinide bulabilirmisin acaba?

Çevrimdışı Gustavo61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 78
  • Rep Puanı: +1/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #9 : Kasım 26, 2008, 08:08:44 ÖS »
neydı dıerleri
yolunda ölümü göze alanlar,bu sevda uğruna yaş akıtanlar,karakolda gecen zindan hayatlar,burası ÇILGINLAR burda herşey var___ÇILGINLAR

Çevrimdışı eylül29

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
  • Rep Puanı: +0/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN)
« Yanıtla #10 : Kasım 26, 2008, 08:10:06 ÖS »
fabrika ve endüstri merkezleri
çalışma hayatı

Çevrimdışı kuzeydenizi

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 23498
  • Rep Puanı: +338/-14
  • çok şükür...
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN) Trabzon 'a Ait Bilgiler
« Yanıtla #11 : Kasım 26, 2008, 08:25:44 ÖS »
eylül29 aradığın bilgilere uluşabilmene sevindik ve tabii cilginlar61 sana da çok teşekkürler  ;) :alkş: Trabzon'numuza ait bir çok bilgiye ulaşabiliriz böylece :)
"Annesi nin Gülü,bitanesi ve canım oğlum-2"

Çevrimdışı Gustavo61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 78
  • Rep Puanı: +1/-0
Ynt: (LÜTFEN Bİ BAKIN) Trabzon 'a Ait Bilgiler
« Yanıtla #12 : Kasım 26, 2008, 08:44:31 ÖS »
DOKAP, “Doğu Karadeniz Bölgesi Kalkınma Planı”nın kısaltılmış halidir. Daha önce kısa adı KAP olan Kuzey Anadolu Projesi, sonunda Doğu Karadeniz Bölgesi’nin karakteristik özellikleri de göz önünde bulundurularak, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası tarafından önerilen Doğu Karadeniz Kalkınma Projesine dönüştürülmüştür.
Bölgeler arası dengenin sağlanması amacı, 7. Beş Yıllık Kalkınma Planında belirlenmiş 8. Beş Yıllık Kalkınma Planında da aynen tekrarlanmıştır.
Bu çerçevede, Mart 1999 ortasında Japonya’da başlatılan çalışmalar Ağustos 2000’de tamamlanmış ve çalışmalar sonucunda 8 ciltten oluşan DOKAP Ana Planı hazırlanmıştır.

BAŞBAKAN TTSO’DA

07 Ocak 2005 tarihinde TTSO’yu ziyaret eden Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN, sivil toplum örgütlerinin başkanları ile bir araya gelerek, Trabzon’un sorunlarını dinledi. Toplantı sonunda Başbakan’a Trabzon’un sorunları hakkında bir rapor sunuldu.

TRABZON TEŞVİK KAPSAMINDA

Teşvik kriterinin sosyo ekonomik kriterlere göre yeniden değerlendirilmesi ile birlikte, bölge İlleri Rize ve Artvin ile birlikte Trabzon’da Teşvik kapsamına alınmıştır.

TRABZON’UN TEŞVİK KAPSAMINA ALINMASI İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR

Trabzon’un teşvik kapsamına alınması konusunda, Başbakan, ilgili bakanlıklar ve Trabzon kökenli 47 milletvekili nezdinde girişimlerde bulunuldu.
Sivil toplum örgütlerinin katılımlarıyla başlatılan imza kampanyası bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Kampanya sonucunda 50 bin imza toplanarak Başbakan’a sunulmak üzere AK Parti İl Başkanlığı’na teslim edildi.

TEŞVİK’İN SON BİR YIL İÇİNDE TRABZON’A GETİRİLERİ

SSK Bölge Müdürlüğü’nden alınan son rakamlarda, teşvikten sonra Trabzon’da istihdam da ve açılan iş yeri sayısında azımsanmayacak ölçüde artış olduğu ifade edilmektedir.
Buna göre;
-Yasadan Yaralanan iş yeri sayısı 122,
-Teşvikten sonra açılan işyeri sayısı 12,
-OSB’deki işletme sayısı 28,
-OSB dışındaki yerlerde ki işletme sayısı 94,
-2004 yılının 11. ayına göre (Yasa çıkmadan önce) işçi sayısı 2560,
-2005 yılı 10. ayına göre mevcut durum 5872,
-Artan sigortalı işci sayısı 3312’dir.
Yatırımcıları özellikle yabancı yatırımları Bölgemize ve ilimize çekmek için ayrıca Odamızın çalışmalarımız devam ediyor.

TRABZON EKONOMİSİNİN GELİŞTİRİLMESİ-MEVCUT SORUNLARININ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİN TESPİTİ

6 Şubat 2002 tarihinde Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın organize ettiği, Valimiz Adil YAZAR başkanlığında yapılan “Trabzon Ekonomisinin Geliştirilmesi ve Çözüm Önerilerinin Tespiti” konulu toplantıya Trabzon’daki Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri ve Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin İl Başkanları katıldılar. Trabzon’un acil çözüm gerektiren sorunlarının masaya yatırıldığı toplantıda oluşturulan Çalışma Komisyonu’nun hazırladığı “Strateji Planı”, 3 Nisan 2002 tarihinde yapılan toplantı ile basına ve kamuoyuna sunuldu.
Yine toplantılarda alınan kararlar çerçevesinde; TTSO öncülüğünde oluşturulan bir heyet, hazırlanan raporlarla 27-29 Haziran 2002 tarihleri arasında Ankara’da bir dizi toplantı ve etkinlikler yaparak ilgili bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulundular.
Trabzon kamuoyunda büyük ilgi gören ve Trabzon Basınınca “Söylemden Eyleme” diye adlandırılan bu girişim, Trabzon tarihine örnek olarak geçecek bir dayanışmanın ve işbirliğinin simgesi olmuştur. Trabzon’un sorunları ilk kez böylesine etkin bir boyutta ele alınmış ve geleceğe yönelik ciddi adımlar atılmıştır.
Strateji Planında; Trabzon’un Metropol Haline Gelmesi, Ulaşım, Kentsel Sorunlar, Ticaret-Sanayi ve Tarım, Liman, Tekel Binası, DTM’nin Faaliyete Geçirilmesi ve Doğalgaz ana başlıkları altında toplanan konular, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası personelinin çalışmaları ile bir kitap haline getirilerek bastırılmış ve ilgili yerlere dağıtılmıştır.
Toplantı 2003, 2004 ve 2005 yıllarında yinelenmiş ve konular yeniden değerlendirilmiştir.

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ

Bilindiği gibi Odamız, başta BDT piyasaları olmak üzere uluslararası piyasalara yönelik imalat sanayi açısından, organize sanayi bölgeleri için yoğun bir çaba harcamıştır. Gelinen noktada Arsin Organize Sanayi Bölgesi’nin yanında Vakfıkebir ve Beşikdüzü Organize Sanayi Bölgeleri için de çalışma başlatmıştır. TTSO bütün organize sanayi bölgelerinin kurucu üyesi ve ortağıdır.
Bu organize sanayi bölgelerini, devlet desteği yanında ortak girişimlerle nasıl daha hızlandırılacağı konusunda ilgili bütün kesimlerle çalışma yapılmaktadır. Acil destek kapsamı ve diğer teşviklerle bu bölgelerin kısa sürede çalışır hale gelmesi, hedef piyasalarda etkili tanıtım çalışmaları ve bağlantılar yapılması ile Trabzon ekonomisinin yapısı değişecektir. Mevcut organize sanayi bölgesindeki işletme ve firmalarımızın sorunlarının çözümü içinde buradaki üyelerimizle çalışmalarımız sürdürülmektedir.

TRABZON ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Trabzon Organize Sanayi Bölgesi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve görevleri hakkındaki 3142 sayılı kanunun 2-D maddesince ve bu kanuna bağlı Organize Sanayi Bölgeleri Kurma Fonu Yönetmeliği esaslarına göre 23/07/1976 tarih ve 7/ 12707 sayılı Bakanlar Kurulu kararına istinaden Müteşebbis Teşekkül Başkanlığı oluşturularak 13/10/1985 tarihinde göreve başlamıştır.
Trabzon Organize Sanayi Bölgesi bu güne kadar yapılan çalışmalar sonucunda, Bölge alanı olan 983.420 m2’lik sahanın tamamı kamulaştırılmıştır. Bölgenin onaylı imar planına göre 25 adet yapı adasında en küçüğü 4.410 m2, en büyüğü 17.870 m2 alanlarda olmak üzere 109 sanayi parseli mevcuttur. Bunların yanında sosyal tesisler, arıtma tesisleriyle yeşil alanları içeren üniteler yer almaktadır.
2000 yılının Haziran ayında Arsin Organize Sanayi Bölgesi’nin sosyal tesislerinin açılışı yapılmıştır. Trabzon Organize Sanayi Bölgesindeki firmaları tanıtan Rehber hazırlanmış ve dağıtımı yapılmış, Bölgenin teşhir salonu ve idari binasının yapımına başlanmıştır.
Trabzon’da Arsin’de kurulan Organize Sanayi Bölgesi’nde bu güne kadar yapılan çalışmalar sonucunda, Bölge alanı olan 983.420 m2’lik sahanın tamamı kamulaştırılmıştır. Altyapı harcamalarının gelişmesine paralel olarak Bölge, arsa tahsisine açılmış olup, bu güne kadar 76 firmaya yer tahsis edilmiştir. Söz konusu 78 adet firmadan 57 adedi tamamen üretime geçmiştir. Diğer 10 adet tesis üretim aşamasında , 2 tesis proje aşamasında ve 9 tesisin üretimi durmuştur.

VAKFIKEBİR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Bölgenin yer seçimi 01.11.1999 tarihinde onaylanmıştır. Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkülü % 40 oranda hisseye sahip Trabzon İl Özel İdaresi, % 30 hisseye sahip Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ve % 30 hisseye sahip Vakfıkebir Belediyesi’nin iştirakleri ile oluşmuştur.
Bölge Vakfıkebir’in 4,5 km. güneyinde Yaylacık Mevkiinde 830 dönüm arazi üzerine kurulmuş olup, arazinin 302 dönümü hazineye aittir. İmar planına esas olmak üzere yerleşim amaçlı jeolojik ve jeoteknik etütler DSİ ve MTA Trabzon Bölge Müdürlüklerince ortaklaşa yapılmış ve Bayındırlık Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğüne onaylatılmıştır. Vakfıkebir Belediyesince Bölgenin harita çalışmaları yapılmaktadır, ayrıca altyapı projelerinin ihalesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çalışmalar yürütülmektedir.
Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgesinde kamulaştırma çalışmalarına başlanabilmesi için gerekli olan kadastro çalışmaları Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğüne yaptırılarak tamamlanmıştır. Bölgeye ait tapular hazırlanarak sahiplerine verilmiştir. Bölgede 408 dönüm alan kamulaştırılmıştır. Hazineye ait yerlerin devri için gerekli çalışmalar devam etmektedir.
Bölgeyi Devlet Karayoluna bağlamak için gerekli olan 4,5 km.’lik standart karayoluna ait proje ve etütler Karayolları Bölge Müdürlüğünce yapılmıştır.

BEŞİKDÜZÜ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Bölgenin yer seçimi 05.10.2000 tarihinde 20 kurumun temsilcilerinin katılımı ile yapılmıştır. Beşikdüzü Organize Sanayi Bölgesinin teşekkülü % 40 hisseye sahip Trabzon İl Özel İdaresi, % 30 hisseye sahip Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ve % 30 hisseye sahip Beşikdüzü Belediyesi’nin iştirakleri ile oluşmuştur.
Organize Sanayi Bölgesi’ne ait imar planına esas olmak üzere yerleşim amaçlı jeolojik ve jeoteknik etütler DSİ ve MTA Bölge Müdürlüklerince ortaklaşa olarak yapılmış ve Afet İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanmıştır. Bölgeyi Devlet Karayoluna bağlamak için gerekli olan standart karayoluna ait proje ve etütler tamamlanmış, yol yapım çalışmaları devam etmektedir.

Beşikdüzü Organize Sanayi Bölgesinde arazi tahsisine başlanmıştır.

 DOĞAL GAZ

Botaş’ın, Doğu Karadeniz Bölgesi’ni doğuda Gürcistan’a, batıda Samsun’a, güneyde ise Erzincan’a bağlayacak boru hatları ile her üç güzergahtan doğal gaz almaya yönelik bir plan öngörmektedir.
Böylece Trabzon, ilk doğal gaz boru hattı bağlantısını Erzincan-Bayburt hattı üzerinden sağlayacaktır. İlimizde konut kullanımında 30 milyon m3, sanayi kesiminde 48 milyon m3 kullanım potansiyeli tespit edilmiştir.
Doğalgaz şehir içi dağıtım şebekesi için ihalenin altıncı ayda yapılması ve ihaleyi alan firmanın altyapı çalışmaları için 12. ayda çalışmalara başlaması beklenmektedir.
Şehir içi dağıtım lisans ihalesi için Trabzon ve Rize konsorsiyumu ile kurulan TR Doğalgaz A.Ş. adlı şirkete TTSO’da ortak olmuştur.

DÜNYA TİCARET MERKEZİ (DTM)

Karadeniz Havzası, Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinin odağında yer alan Trabzon’un bu konumu Dünya Ticaret Merkezi’nin kurulmasına etken olmuştur. Türkiye’nin sınır komşusu olduğu ülkelere çok seçenekli en kısa, hızlı, kolay ve güvenli kara, hava ve deniz ulaşım imkanları sağlayan şehir Trabzon’dur ve bugün bu avantajlı konumu bölge ülkelerinin kullanımına sunulmuştur.
Dünyada 262., Türkiye’de 2. kuruluş sırasına sahip olan Trabzon Dünya Ticaret Merkezi; Avrasya coğrafyasında uluslararası ticarete ivme kazandırma misyonunu da taşımaktadır. Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu’nun yükselen piyasalarına ulaşım noktası olan “Dünya Ticaret Merkezi”, 2003 yılının Mayıs ayından itibaren Trabzon’da hizmet vermeye başlamıştır.
Ülkemizde fuarcılık sektörüne yeni bir soluk getiren ve sektörün gelişmesine öncülük eden “Trabzon Dünya Ticaret Merkezi”, firmaların dünya pazarlarına açılacakları ticari platformu yaratarak, katılımcıları profesyonel ziyaretçilerle buluşturmak ve ticari verim yaratmak hedefi çerçevesinde hizmetini yerine getirmektedir.
Trabzon’un fuar kentleri arasında yerini alması ve Merkezin global pazarların odağı olması için çalışan “Trabzon Dünya Ticaret Merkezi”, uzman teknik kadrosuyla dünya standartlarında bir hizmet anlayışı sunmaktadır. “Trabzon Dünya Ticaret Merkezi”nin 4000 m2’lik fuar ve sergi salonunda, 650 m2’lik fuaye alanında ve 150 kişilik konferans salonunda; üretici sektörler iç ve dış pazarlara yön verenlerle buluşma imkanına sahip olmakta, kompleks; beklentileri karşılayan iç mekan tasarımı, donanım ve teknik altyapısı ile fuarlardan, kongrelere, konserlerden, ürün lansmanlarına, tüm organizatör firmalara projelerinin gerçekleşeceği olanakları sağlamaktadır.
Accotel Yapım Yatırım Ve İşletim A.Ş. tarafından yapılacak olan otel ve müştemilatı ( 8 katlı ,209 odalı, 415 yatak kapasiteli, ilerdeki ilaveler göz önüne alınarak statik yapılanmasının 11 kata göre hazırlanmış , 13.500 m2 kapalı alana sahip, açık ve kapalı yüzme havuza sahip 1000 m2 çok amaçlı bölünebilir toplantı salonu ve yemek salonu ) inşaatı sözleşmesi imzalanmıştır.Yapımına 2006 yılı Nisan ayında başlanacak olan proje 2007 yılında bitirilecektir.
Yine; Albayraklar, AKKA İnşaat, Çakır Yapı, Cevahir İnşaat, Emsaş İnşaat konsorsiyumu ile kurulan Sümela İnşaat Turizm İşletmecilik Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından yapılacak olan; alışveriş merkezi - mağazalar – ofis alanları – sinema salonları – otoparklar - akaryakıt istasyonu projelerinin 3 ay içinde temel atılması bekleniyor

bıde bunu buldum ama...,
yolunda ölümü göze alanlar,bu sevda uğruna yaş akıtanlar,karakolda gecen zindan hayatlar,burası ÇILGINLAR burda herşey var___ÇILGINLAR