Gönderen Konu: TV DE AHLAKI SINIRLAR ZORLANIYOR !.. AYIP KALKTI MI ?..  (Okunma sayısı 991 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
TV DE AHLAKI SINIRLAR ZORLANIYOR !.. AYIP KALKTI MI ?..
« : Ocak 16, 2010, 10:58:10 ÖÖ »
                                                                                           :bayrak:
AKŞAM | GUNCEL | 16 OCAK 2010, CUMARTESİ

İhanetv
   
Dizilerde 'ihanet teması' yok satıyor! Üniversiteliler 'kocasını aldatan eş'i ödüle boğuyor. Sokaktaki vatandaş reality'lerde 'yasak aşk' itirafları sıralıyor. İşte muhafazakarlaşma gölgesinde ilişki sosyolojisi

Türkiye muhafazakarlaşıyor mu?' tartışması alevlenirken,  aldatma temalı diziler reyting listelerinde bir numaraya yükseldi. Yapımcı ve senaristler, işin sırrını çözünce neredeyse tüm senaryolara bir aldatma hikayesi eklemeye başladı. Ekran başındaki izleyici, ihtiraslı aşklarla heyecanlanmakla yetinmedi, aldatan kahramanları hem reyting listelerinde hem de anketlerde ödüllendirdi. 'Yılın En İyi Oyuncuları' en iyi aldatan isimler arasından seçilirken, sosyologlar, televizyon eleştirmenleri ve dizilerin kahramanları neden bu hikayelerin izleyici üzerinde büyük bir etki yarattığını inceledi.  'İhanet neden tutuyor?', işte cevabı:

BİHTER FENOMEN OLDU
Behlül (Kıvanç Tatlıtuğ) amcası Adnan Bey'in (Selçuk Yöntem) eşi Bihter (Beren Saat) ile yasak aşk yaşıyor. Bu ilişkiden haberi olan Bihter'in annesi Firdevs Hanım (Nebahat Çehre) kızının evliliğini kurtarmak için Adnan'ın kızı Nihal'i (Hazal Kaya) devreye sokuyor. Firdevs Hanım'ın planı Bihter ile Behlül'ün arasını açıyor. Nihal'in masum aşkına yenik düşen Behlül, nişanlamaya karar veriyor.

Masum aldatma!
Ömer (İsmail Filiz) ile büyük aşk yaşayan Eyşan (Cansu Dere), aşkını Cengiz (Yiğit Özşener) ile aldatır. Cengiz'le evlenen Eyşan yıllar sonra yüz ameliyatı olan ve Ezel ismiyle geri dönen Ömer'i (Kenan İmirzalıoğlu) tanımaz ve Ezel'le birlikte olmaya başlayarak Cengiz'e ihanet eder.

MASUMİYET, YEŞİLÇAM'DA KALDI
Türkan Şoray - Oyuncu Türk toplumu çok değişti
Her olayı dönemin koşulları içinde değerlendirmek gerek. Bizim film çevirdiğimiz dönemden bugüne Türk toplumu çok değişti. Ayağı yere basan bir kişilik canlandırınca, belirli bir ölçüde cinselliğini de yansıtmak gerekiyor. Sevişme sahnesi gerekiyorsa, olmalı.

Nebahat Çehre - Oyuncu Yapamadıklarını seyrediyorlar
BazI görüşler beni çok şaşırtıyor. Dizide kızının evliliğini kurtarmaya çalışan bir anneyim. Yolda çevirip 'Firdevs Hanım neden aşıkları ayırmaya çalışıyorsun?' diye kızıyorlar. Yapamadıklarını seyretmeyi seviyorlar. Dizideki heyecan onlara çok cazip geliyor.

SOSYOLOGLAR 'ÇAPRAZ İLİŞKİLER'İ YORUMLADI
Nilüfer Narlı-Bahçeşehir Üniversitesi Aldatma reality    şovların da starı
Türkiye'de siyasal görüş ve yaşam tarzında büyük bir çeşitlilik gözlemleniyor. Dolayısıyla muhafazakar değerlerin yükselmesinin monolotik bir yansımasını popüler kültürde, filmlerde ve dizilerde görmemiz beklenemez. Televizyon dizilerinin Türkiye'deki sosyal yaşantının kısmen yansıması olduğunu düşünürsek, Türkiye'de artık evlilik içindeki sorunlar, boşanma, aldatma konuları reality şovlarda da açıkça seyrediliyor ve tartışılıp, konuşuluyor.
 
Hülya Uğur Tanrıöver - Galatasaray Üniversitesi Muhafazakarlar da rahatlıkla seyrediyor
Aldatma temalı diziler, hiç olmadığı kadar gözde çünkü  Türk dizileri son 12 yılda dönüşüme uğradı. Cinsel hayat senaryolara girdi. Artık dizilerdeki karakterlerin de cinsel hayatı var. Eskiden birbirlerinin ellerine bile dokunmayan sevgilileri izlerdik. Artık diziler gerçek hayata daha yakın. Seven insanlar birbirine dokunuyor, öpüşüyor. Kimi evli değil, kimi eşini aldatıyor. Evet, muhafazakar ve geniş bir grup var ancak Türkiye onlardan oluşmuyor.  Ayrıca muhafazakar insanlar da bu dizileri rahatlıkla seyredebiliyor.

Emre Gökalp Anadolu Üniversitesi  Cinsellik bastırılıyor ama kışkırtılıyor da 
Bu durum muhafazakarlaşmanın zannettiğimiz gibi olmadığını, çelişkili gözüken süreçlerin bir arada olabilirliğini kanıtlıyor. Türkiye'de son yıllarda hissedilir bir muhafazakarlaşma söz konusu, ancak son 20 yıldır küresel tüketim kültürüyle iç içe geçen bir kültürel hava da var. Bu, tüketim kültürünün hazcı özelliği ile hep yenisini ve fazlasını isteyen boyutuyla ilişkili. Cinselliğin bastırılması kadar 80'ler sonrasında başta medya dolayısıyla kışkırtıldığı da bir gerçek.

Feyza Ak Akyol Galatasaray Üniversitesi Artık kadınlar da aldatıyor
Durum, aldatmanın çoğalması değil kadın karakterlerin de artık aldatması. Bu dizilerde (Ezel, Yaprak Dökümü, Aşk-ı Memnu, Bu Kalp Seni Unutur mu? gibi) geçmişte erkeklerin kontrolünde olan bireysel özgürlüğün, artık kadın karakterlere de atfedildiğini görüyoruz. Özellikle kadınların eşlerini/sevgililerini aldatacak kadar, güçlü (Ferhunde/Yaprak Dökümü), aşık (Cemile/ Bu Kalp Seni Unutur mu?), kötü (Eyşan/ Ezel), arzulu (Bihter/Aşk-ı Memnu) olmaları alışık olduğumuz bir temsil değil tabii. Ama alışacağımız kesin. Cinsel ilişki sadece çocuk doğurmak için bir araç değil aynı zamanda hiyerarşik yapıları da düzenliyor. Esas mesele erkeklerin cinsellik üzerindeki bu iktidarı nasıl paylaşacakları.

Agah Özgüç - Eleştirmen Erkekler maçolaşıyor sevdalar psikopatlaşıyor
Aldatma öyle bir hale geldi ki, erkekler maçolaşıyor ve sevdalar psikopatlaşıyor. Garip ve yeni bir durum bu. Sigara, içki içme sahnelerini buzlayan kontrol mekanizmasının böyle bir şeye nasıl göz yumması büyük çelişki. Televizyonlar aldatma üzerinden rant sağlıyor. Dengeler değişiyor. Kadınların cinsel özgürlüklerini düşünün. Türkan Şoray, Müjde Ar filmlerini düşünün. Müjde Ar'ın açtığı yol devam ediyor. Artık vamplık her kadın için geçerli. Bu da ekrana yansıyor.

Mesut Yar - TV eleştirmeni Fantezi diye algılanması hastalık işareti
İçİne kapanan toplumlarda günah olarak algılanan birçok şey fantastikleşiyor. Aldatma açık toplumun dertlerinden biri. Ama fantezi olarak algılanması  sağlıklı değil. Dudaktan dudağa öpüşmeye 'yuh' denildiği bir ortamda aldatmaya dudak ısırarak bakılması tuhaf. Bu durum bence Türkiye'nin hastalandığını gösteriyor. Bence bu da bir moda, gelip geçici bir dönem. Umarım burada kalır ve aldatmanın ötesine gitmez.

Sina Koloğlu -  TV eleştirmeni Toplum için özgürlüğün çıkış yolu!
Muhafazakarlığın altında yatan temalardan biri de aldatma. Gündüz kuşağındaki programlarda anlatılan sorunların başında aldatma, eşini evden kovma, kuma getirme var. Toplum muhfazakarlaşırken bu temalar ilgi çekiyor. Aldatma veya evlilik dışı olan çocuk, senaryonun inşasında normal görünüyor. Aslında bu da muhafazakar olduğu söylenen toplumdaki ilişkilerin bir çıkmazda olduğunun göstergesi. Seyirci bu hikayeleri belki de kendi özgürlüğünü yaşayamanın verdiği bir çıkış yolu olarak görüyor: Mutlu olmadığını yaşamak yerine mutlu olanın yaşanacağı bir çıkış yolu. Öteki türlü ahlaksızca bir bakış açısı altında bu konunun işlenmesi insanları rahatsız eder. Rrahatsız etmiyorsa toplumun kendi rahatsızlığı söz konusu.
     ( Kaynak  :  Akşam  gazetesinin  internet  sayfası. 16.01.2010 ) 

     Televzyon  kanallarında  reyting  uğruna  rezalet  noktasına  varan  diziler  izletiyorlar..  Buna  DUR  diyecek  bir  kurum  yok  mu  ?.. Hani  RTÜK  nerde  ?..   Ahlak  sıfırlanıyor  !... Türkiye  bir  yerlere  doğru  çekiliyor.. Para  kazanma  uğruna  çok  şeylerimizi  kaybediyoruz.  Allah  korusun  .. Nereye  gidiyoruz.. Evlerde  bu  AHLAK  BOZUCU  DİZİLER  rahatlıkla  izleniyor.  Gayet  doğal  mış  gibi.. Buna  MEDENİYET  deniyor  muş  !... Medeniyet  demek  ahlaksızlık  demek  olmamalı..  Tüm  ilgililerin  dikkatine  sunulur..  Saygılarımla...

      Naklen  Yazan   :  Hacı  Ahmet  ÜSTÜNBAŞ   Cemal  Gürsel  İ.Ö.O.Aile  Birlik  Es. Başkanı   KIRIKHAN  -  HATAY
                                                                                                                                                                     :!: :!:
 
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: TV DE AHLAKI SINIRLAR ZORLANIYOR !.. AYIP KALKTI MI ?..
« Yanıtla #1 : Ocak 18, 2010, 11:53:05 ÖÖ »
       İnsan  canlıların  en  üstünüdür.. Bütün  yaratıklar  insana  hizmet  eder.  İnsan  yanlış  yapmamalıdır.

        İnsan  diğer  canlılardan  ayrı  özelliklere  ve  güzelliklere  sahiptir.. Bu  özellikleri  ve  güzellikleri  asla

        yitirmemelidir.  İnsanın  gizli  yapacağı  işler  açığa  vurulduğunda  utanç  duyulacak  iş  ise  yapılmamalıdır.

        Çünkü  yüce  Allah  yaptıklarımızı  görüyor.. Allah  bizi  izliyor.. Ahlak  kurallarını  vede  dini  kuralları  çok

        iyi  korumalıyız..  Derler  ya  :   İNSAN  OL  !..  İNSAN  OLMAK  KADAR  GÜZEL  BİR  ŞEY  YOKTUR  !.....

       Yazan  :  Hacı  Ahmet  ÜSTÜNBAŞ   Cemal  Gürsel  İ.Ö.O. Aile  Birlik Es. Başkanı   KIRIKHAN  -  HATAY
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı ispirli_asım

  • Banned
  • *
  • İleti: 1036
  • Rep Puanı: +18/-0
Ynt: TV DE AHLAKI SINIRLAR ZORLANIYOR !.. AYIP KALKTI MI ?..
« Yanıtla #2 : Ocak 18, 2010, 12:12:23 ÖS »
Valla öyle ahlak denen bişey kalmadı çok çirkinleştiler yha raiting ve para uğruna herkes alçalıyo küçülüyo valla tv artık izlenebilecek bişey olmaktan cıktı insan ahlakını kaybeder yha yazık valla RTÜK yokmu bu ülkede yha nerde hani nasıl izin verirler böyle olanlara herkes bi yolunu bulmuş rüşveti alan susuyo tabi helal yha !

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: TV DE AHLAKI SINIRLAR ZORLANIYOR !.. AYIP KALKTI MI ?..
« Yanıtla #3 : Ocak 18, 2010, 07:45:52 ÖS »
Seyirciler dizileri hem izledi hem şikâyet etti     
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 2009 yılının ilk 9 aylık dönemine ait şikayetlerini rapor etti. Buna göre izleyiciler en çok, dizi, yarışma ve reklamlardan şikayetçi.

RTÜK, 444 1 178 İletişim Merkezi'ne ve web sitesine 48 bin 601 izleyici başvurdu. RTÜK'e yapılan şikâyetlerde yerli diziler yine başı çekti. Şikâyetlerin yüzde 20'sinin diziler, yüzde 13'ünün direnç yarışmaları, yüzde 10'unun reklam kuşakları, yüzde 9'unun eğlence programları, yüzde 6'sının güncel programlar, yüzde 6'sının haber bültenleri, yüzde 5'inin de yorum programları hakkında olduğu belirlendi.

Kurula ulaşan veriler incelendiğinde, izleyicilerin en çok 'Çocukların ve Gençlerin Korunması' ve 'Türk Aile Yapısına ve Ahlaka Aykırılık' gerekçesiyle şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Bu dönemde 'Türk Aile Yapısına ve Ahlaka Aykırılık' kriterine ilişkin olarak vatandaşlardan gelen şikâyetlerin yüzde 40'ı diziler hakkında gerçekleşti. 'Çocukların ve Gençlerin Korunması' kriteri hakkındaki şikâyetlerin yüzde 35'i de yine dizilere ilişkin oldu.

En çok rahatsız olunan dizinin ise çeşitli tartışmalarla medyada sıkça gündeme gelen 'Aşk-ı Memnu' olduğu belirtildi. 'Aşk-ı Memnu', diziler hakkındaki şikayetlerin yüzde 25'ini tek başına aldı....  (Kaynak : İnternetten  alıntı . 18.01.2010 ) Not: Yazının  tamamı  18.01.2010  tarihli  ZAMAN gazetesinin  3 ncü ( GÜNDEM ) sayfasında  okuyabilirsiniz.
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .