Firavun ile şeytan, bir gün hamam da oturuyorlardı. Kurnanın bir yanında şeytan, diğer yanında da firavun vardı. Şeytan, firavun ile eğlenmek istedi. Sihir yaptı ve hamamın suyunu dondurdu. Firavun, su almak için tası kurnaya uzattı. Ancak su buz haline gelmiş olduğundan tas buza çarptı ve su alamadı. Firavun su almak için tekrar yeltendi. Ne varki buz olduğundan tasa su doldurmağa muvaffak alamadı. Sonunda tası hırsla yere fırlattı.
Bu sırada şeytan ona sordu :
__ Neye kızdın ?
Firavun dedi :
__ Baksana su birdenbire donup buz haline geldi. Su alamıyorum…
Şeytan dedi
__ Haydi kendini göster de buzu erit ve suyu tekrar eski haline getir bakalım.
Firavun dedi :
__ Bunu nasıl yapayım ?
Şeytan sordu :
__ Demek aciz kaldın ?
Firavun dedi :
__ Evet aciz kaldım.
Firavunun bu sözleri üzerine şeytan taşı gediğine koydu:
__ Hani sen milletine “Ben sizin en yüce Rabbınızım!” diyordun ya. Hem tanrı olduğunu söylemek, hem de acz göstermek olurmu ?
Firavun işi anlamıştı şeytana çıkıştı :
__ Bu işleri başıma getiren hep sensin. Şimdi de karşıma çıkıp alay ediyorsun.
Bu söz üzerine şeytan sihiri bozdu. Su eskisi gibi akmağa başladı. Firavun şeytana sordu :
__ Laf aramızda, Acaba Allah’ın seninle benden daha şerli bir kulu varmı? Zira sen vaktiyle kibirlenerek Allah’ın emrine karşı geldin . Ben de fani bir insan olduğum halde kendimin Tanrı olduğunu iddia ediyorum…
Şeytan dedi :
__ Evet Allah’ın seninle benden daha da şerli daha da kötü kulu vardır.
Firavun sordu :
__ Kimdir ?
Şeytan Cevapladı :
__ İyilik etmek isteyen birine mani olan, senden de benden de şerlidir….
Tanrılık iddiasında bulunan birincisinden daha da kötü ve daha da şerli olursa sizler niçin cimri olasınızki, cömertlik Allah’ın ahlakındandır. İşte bunun içindir ki, şanı yüce olan Allah kullarını cimrilikten menederek cömertliğe teşvik eder.