HAMSİ TAZE OLMALIDIR”
Hamsinin taze olması gerektiğini de belirten Müdür Özdemir, “Taze hamsi şu özelliklere sahip olmalı; Öncelikle gözler saydam, parlak ve içeriye çökmemiş, solungaçlar parlak kırmızı renkte olmalı, balık suya bırakıldığında dibe çökmemeli, pulları parlak ve gergin olmalı. Elinize aldığınızda kuyruğu sert durmalı, parmakla bastırdığınızda bir çukur oluşmamalı. Hamsiyi Plastik bidonlarda Tuzlu salamurada saklamak da sakıncalıdır. Plastik bidonlar petrolden yapılmıştır. Tuzla tepkimeye girerek hamsilere zararlı maddelerin geçmesine neden olur. Hamsi muhafaza etmenin en ideal yolu, içerisini temizledikten sonra derin dondurucuda muhafaza etmektir.
Hamsi buğulama, fırınlama yöntemiyle pişirilmelidir. Fakat halkımızın büyük çoğunluğu hamsiyi yağda kızartarak yer. Hamsi tava yapacaksak, yağ olarak da Zeytin yağ veya tereyağı tercih edilmelidir. Çünkü ayçiçeği gibi yağlar daha fazla Omega-6 yağ asitlerini içerir. Bu yağ hamsiye geçerek Omega-6 miktarının artmasına neden olabilir. Omega-6 yağ asitlerine de vücudumuzun ihtiyacı vardır. Omega-6 yağ asitleri daha ziyade kanın pıhtılaşmasına etki eder (yediğimiz besinlerde Omega-6/Omega-3 oranı 1/7 civarında olmalıdır). Hamsiyi Limon sıkarak yiyin. Çünkü C vitamini demir, kalsiyum gibi Minerallerin kana karışmasını artırır. Zaten hamsi genelde salata ile birlikte yendiğinden hem lezzet artışı ve hem de Sağlık açısından daha faydalı duruma geçmesi sağlanır” şeklinde konuştu.
Yağı, omega 3 asitleri açısından çok faydalı olan hamsi, İnsanları kalp ve damar hastalıklarından koruyor. Bir takım yağlar damar kireçlenmesi ve kalp hastalıklarına yol açarken, balıklarda tam tersine bu yağların tüketilmesi kişiyi kalp hastalıklarından koruyor. ( Kaynak : İnternetten alıntı 03.01.2010)
Naklen yazan : Hacı Ahmet ÜSTÜNBAŞ - Sigarayla Savaşanlar Vakfı Üyesi - KIRIKHAN - HATAY