Hangi yoldan gidersen git, sonunda sevgiye varacaksın. Büyük bir bütünün küçücük bir parçasısın, ne yaparsan yap, özünün sevgiden oluştuğunu anlayacaksın.
Her seçim, bizi yaşamın içinde bir yere sürüklüyor. Yaşadığımız acılarla, kederle terbiye oluyoruz. Çok az insan mutluluğundan ders alabilecek kadar erdem sahibidir. Onda bile, başkalarının acılarını kendine kıyas alarak, mutluluğunun farkına varmayı öğrenir.
Ayrılık acısı mesela, ne kadar yüreği zorlayan, yakan ve acıtan bir haldir. Bedeni içten içe kavurur, burkar, kül eder. Ayrılık acısıyla mecnundan beter olur seven.
Sevdiğini kaybetmenin karanlığıdır, insanı aydınlığa doğru sürükleyen. Her acı, seni olduğundan daha farklı bir hale getirir.
Hangi seçimi yaparsan yap hayat yolculuğunda, onun sonucunu yaşarsın. Bütün yaşadıkların, seni en büyük olan sevgiye, sevginin ana kaynağına götürecek seyahatin içinde gelişmene yardımcı olmak içindir.
Hepimiz içten içe biliriz ki; biz sevginin üstünde bedenlenmiş ruhlarız. O yüzden sevgiye bu kadar aç ve ona sahip olmak için her şeyi göze alabilecek kadar cesuruz.
Seçimlerimiz ne olursa olsun, hayat yolculuğunda ne yaşamış olursak olalım, sonunda geleceğimiz yer sevgidir. Hayatın dibini, altını, anlamını araştırıp, bütün taşları tek tek kaldırıp baksak bile, altından yine sevgi çıkacaktır.
Dünyada her ne olursa olsun, ne kadar kötülük etrafta bir komutan edasıyla dolaşıyor olsa da, sonunda kazanan yine sevgi olacaktır. Çünkü bizim özümüz sevgidir! Üstümüz kirlenmiş olsa da, ruhumuzun derinliklerinde biliriz ki; her yol sevgiye çıkar!