Gönderen Konu: Allah'de  (Okunma sayısı 733 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı *Laz kızı*

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
  • Co-Admin
  • *
  • İleti: 36918
  • Rep Puanı: +616/-19
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
Allah'de
« : Ocak 29, 2010, 04:22:15 ÖS »
ALLAH (Şanı En Yüce) DE...

"Fakir bir çobandır... Hükümdarın kızını görür, aşık olur. Aşkı onu mecnunlaştırır..... Her nasıl olursa olsun o kıza kavuşmayı kafasına koyar... "Acaba nasıl olabilir?" diyerek memleketin ulu kişilerini, aklı erenlerini dolaşmaya başlar. Her huzuruna vardığı mübareğe durumu anlatır ve sorar "Acep ben ne etsem de hükümdara damat olabilsem?" Dinleyenler tebessümle cevap verir. Sırt sıvazlar, teselli ederler:
"Be evladım," derler, "bu olacak iş mi, davul bile dengi dengine... Var git köyüne, kendi dengini bul...Hükümdar kızını unut." Fakat kaç kere bu ümit yıkan cevabı almış olsa da yılmaz, garip çoban.Nihayet gerçek bir arif, gerçek bir "bilen kişi" bulana kadar...
O, arif kişi:
"Kolay" der, "ama söyleyeceğimi aynen yapacaksın."
Aşık çobanın gözleri ümitle parlar, heyecanla atılır...
"Ne istersen söyle, yaparım" der.
Arif kişi anlatır...
"Şehrin kapısının karşısına bir divan kur. Üzerine otur. Ve 24 saat boyunca sürekli olarak sadece 'Ya ALLAH (Şanı En Yüce) ,de'. Yanına kim gelirse gelsin, sana ne derse desin, ne yaparsa yapsın, sakın ara verme, 'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce) demeyi terk etme... Ta ki bir gün hükümdar kendi ayağıyla gelip, kendi diliyle kızını sana teklif edeceği ana kadar. O zaman, ki artık, istediğin olmuştur, 'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce) demeyi bırakabilir, eski hayatına dönebilirsin..."
Aşkının imkansızlığı karşısında, çok sabit ve kolay gelen arif kişinin bu teklifini hemen gerçekleştirir, aşık çoban... Şimdi o bir tahta sıranın üzerine oturmuş, 24 saat boyunca 'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce) demektedir.
Genç çoban kısa zamanda şehirde ünlü olur. Hep 'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce) demenin verdiği nurla da ayrı bir çekiciliğe bürünür... Ve aşık çobanın meraklıları, hayranları hızla artar. Herkes birbirine şehrin kapısındaki o gencecik Hak dostunu, o nurlu veliyi anlatmaktadır...
Şöhreti ve ziyaret edenleri hızla çoğalır... Her gelen, gence başka bir şey dedirtmek, dikkatini dağıtmak 'Ya ALLAH'ı (Şanı En Yüce) bıraktırmak için aklına gelen her şeyi yapmakta, fakat hiç kimse başarılı olamamaktadır... İleri gelenler, vezirler derken, duyduklarıyla iyice meraklanan hükümdar da bir gün ayağına gelir genç çobanın...O da gözleriyle görür bu nura kesmiş delikanlıyı, kulaklarıyla duyar ve o da hayran kalır.
O günlerde düşünmektedir hükümdar:"Bizim kız evlenme çağına geldi. Acaba damatlığa en uygun kimdir" diye
Hayran olduğu bu genç Hak dostu ise aradığı kişidir. Hükümdar çekinerek edeple 'Ya ALLAH' (Şanı En Yüce) diyen çobanın kulağına fısıldar:
"Oğlum bir dakika beni dinler misin?"
Aşık çobanın hali değişmez:
'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce)
Hükümdar başını iki yana sallar:
"Peki" der, "hiç olmazsa kulağını bana ver. Benim damadım olur musun?"
Genç çoban susar...'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce) kesilir... Herkes dehşete düşer
Ağır ağır başını hükümdara çevirir, gözlerine "derin" bakar, ağzından kelimeler tane, tane dökülür. "Olamam efendim" der, "siz kızınıza başka bir koca arayın."
Genç çobana 'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce) dedirten sebebi, olayın arka planını bilenler hayretle sorarlar:
"Bütün istediğin, derdin bu değil miydi? Şimdi niçin hayır diyorsun."
Genç cevap verir ve soru sahipleri oldukları yerde donarlar:
"Ben kullarından birine duyduğum bir aşk nedeniyle, riyakarca 'Ya ALLAH'(Şanı En Yüce) dedim, Rabbim hükümdarı ayağıma getirdi, kendi diliyle kızını bana teklif ettirdi. Bundan sonra sadece ALLAH(Şanı En Yüce) için, 'Ya ALLAH' (Şanı En Yüce) diyeceğim, bakalım ona ne verecek."

"ALLAH'ın (Şanı En Yüce) onlardan razı kalması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur." ( Tevbe, 72)
"İnsanların En Hayırlısı, İnsanlara Faydalı Olandır." Hz.Muhammed (S.A.V)..!!!"