“Hayatımın bir anda değişmesinde en büyük pay Ersun hocamızındır. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Bana her zaman güvenip destek verdi”
“Bana ilk A takıma çıkacağımı söylediklerinde inanılmaz derecede mutlu oldum. Sevinçten ne yapacağımı bilemiyordum. İdmanlara hayalini kurduğum, televizyonlardan izlediğim oyuncularla birlikte çıkıp, onlarla mücadele edeceğime inanamıyordum. Rüyada gibiydim”
“Alınan sonuçlar belki de en çok beni etkiliyor. Trabzonsporlu ve Trabzonspor altyapısından yeni gelen bir oyuncu olarak mağlubiyetler sonrası kahroluyorum. İnşallah kısa sürede kulübümüzün büyüklüğüne yakışır yerlere geleceğiz”
“Altyapıda çok kaliteli oyuncular var. Ancak benim kısa sürede yaptığım tespite göre genç oyuncunun A takıma çıkarken kendini çok iyi ayarlaması gerekiyor. Şu an keşke altyapıda daha iyi çalışıp buraya her yönden daha hazır gelseydim diye düşünüyorum”
Takımımıza ligin devre arasında altyapıdan katılan genç oyuncu Barış Memiş kendisini hala rüyada gibi hissettiğini söyledi. Uzun yıllar Trabzonspor forması altında mücadele etmek isteyen genç yıldız, amacının 2008 Avrupa Şampiyonası’nda milli takım formasını giymek olduğunu söyledi. İdeallerin paradan daha önemli olduğuna inanan Barış, Editörümüz Nuri Bekar’ın sorularını içtenlikle cevapladı.
1990 yılında Trabzon’da doğdum. Küçük yaştan itibaren futbola büyük bir ilgim vardı. Buna rağmen hiçbir amatör kulüpte futbol oynamadım. Hayatımın futbolun dışında kalan zamanlarında, arkadaşlarımla birlikte sinemaya gitmeyi gezmeyi severim.
İsmetpaşa İlköğretim Okulu’nda öğrenim görürken Trabzonspor’un okul seçmesi yapacağını öğrendim. Çok heyecanlandım. Arkadaşlarımla birlikte heyecandan ölecek gibi olduk. Seçmeye saatler kala formamızı ve kramponlarımızı giyip beklemeye başladık. En sonunda seçme anı geldi. Sahaya çıkarken kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Müsabaka başladıktan sonra üç arkadaşımın seçildiğini gördüm. Acaba ben de seçilebilecekmiyim diye düşünmeye başladım. Yaşanan bir pozisyonda iyi bir vuruş yaptım. Top direğe çarparak filelerle buluştu. Daha sonra seçmeyi yapan hocalar beni yanlarına çağırarak yarın şu saatte şurada ol dediler. Çok mutlu oldum. Ailem de bu karar sonrası beni tebrik etti.
Ailemin benden maddi anlamda hiçbir beklentisi yok. Bana her zaman olumlu yönde destek oldular. Aile içerisinde yaptığımız konuşmalarda futbolcu olmasam da her şeyin aynı kalacağını söylüyorlar. Onların bu yaklaşımı benim daha rahat olmamı sağladı. Üzerimde hiçbir baskı olmadı.
Biz iki kardeşiz. Benden büyük bir ağabeyim var. Üniversitede okuyor. Onun futbolla ilgisi yok. Babam da öyle. Sadece izlemeyi severler. Amcamlar amatör olarak bir dönem ilgilenmişler o kadar.
Trabzon Lisesi’nden mezun oldum. Milli olarak derece yaptığım için spor bölümlerine giriş hakkım bulunuyor. İnşallah bu yıl okula başlayacağım.
Futbola başlamadan önce yastıklardan top yapıp onlara vururken kendime hep Moriantes derdim. Ona karşı içimde büyük bir sevgi oluşmuştu. Trabzonspor’da ise Hami Mandıralı’yı inanılmaz derecede çok seviyordum. Onun yaptığı hareketleri ve attığı müthiş şutları büyük bir hayranlıkla izliyordum. Hatta bir keresinde onunla konuşma imkanı da buldum. İlk sorum; “toplara nasıl böyle sert vuruyorsun?” oldu. O da bana her şeyin başının çalışmak ve çok istemekten geçtiğini söyledi.
Beni daha çok Fatih Tekke’ye benzetiyorlar. Topa vuruşum ve yaptığım hareketlerin O’na yakın olduğundan bahsediyorlar. O’nun gibi olmak ve benzemek çok güzel. Ancak ortada bir gerçek var ki O’nun gibi kimse olamaz. Fatih ağabey çok değişik bir oyuncu. Yine de O’na benzetilmek inanılmaz bir duygu.
Hayatımın bir anda değişmesinde en büyük pay Ersun hocamızındır. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Bana her zaman güvenip destek verdi. Genç bir oyuncu olmama rağmen sürekli benimle konuşup adaptasyon sürecini en aza indirdi. Konuşmalarımızda bana, “Sen iyi bir oyuncusun. Rahatlıkla ligde oynarsın. Rakiplerine göre daha iyisin. İstedikten sonra en iyisini yaparsın. Ben de sana güveniyorum” dedi. Onun bu sözleri sonrası kendime olan özgüvenim 10 kat daha arttı. Hocam haklı diye düşünüp tam anlamıyla kendimi hazır halde tutmaya başladım.
Zaten bana ilk A takıma çıkacaksın dediklerinde inanılmaz derecede mutlu oldum. Sevinçten ne yapacağımı bilemiyordum. İdmanlara hayalini kurduğum, televizyonlardan izlediğim oyuncularla birlikte çıkıp, onlarla mücadele edeceğime inanamıyordum. Rüyada gibiydim. Halen daha öyleyim. İlk maça çıkmadan önce heyecanım iki kat daha arttı. Acaba PAF takımdaki gibi rahat oynayıp, çalım atıp şut çekebilecekmiyim diye tereddüt içerisindeydim. Ancak müsabaka esnasında rahattım. Her şey maça çıkana kadardı. Anladım ki A takımda futbol oynamak çok daha rahatmış.
Bir pozisyon oldu takip ettim. Golü attım. Öyle bir an oldu ki ne yapacağımı şaşırdım. Sevincimi kiminle paylaşayım. Ne tarafa koşayım diye karar veremedim. Sonra öylesine koşmaya başladım.
Ersun hocanın dediği gibi belki de daha yedek kulübesine bile girmemişimdir. Önümde kat etmem gereken çok uzun yollar var. İnşallah o dönem de gelecektir.
Arkadaşlarımla güçlü bir bağa sahibim. Asla hayat içerisinde yaşanan gelişmeler bizim dostluğumuzu etkilemez. Her şey eskisi gibi devam ediyor.
Ersun hoca harika bir insan. Onunla çalışmak çok büyük bir zevk. Uzun yıllar kendisiyle beraber olmak isterim. Sistemi de çok iyi. Alışılmışın dışında. Dışarıdan bakınca zor gibi gözüküyor ama ileride bana ve diğer ağabeylerime katkısı da büyük olacaktır. Bana savunmaya destek vermemi yani oyunu iki yönlü oynamamı söylüyor. Şu ana kadar ki maçlarda bunun dozunu tam ayarlayamadığım için yorulabiliyorum. Bu eksikliğimi biliyorum. Antrenmanlarda kendimi geliştirip hocamın istediği düzeye gelmeye çalışıyorum.
Trabzonsporlu ve Trabzonspor altyapısından yeni gelen bir oyuncu olarak olumsuz sonuçlarda kahroluyorum. İnşallah kısa sürede kulübümüzün büyüklüğüne yakışır yerlere geleceğiz. Ben de oynayacağım futbolla başarıya katkıda bulunmak istiyorum. Kadroya baktığımızda oynayanlar da oynamayanlar da çok kaliteli futbolcular. İstediğimiz zaman her türlü zafere ulaşabiliriz. Bunu herkese göstereceğiz. Taraftarlarımız rahat olsun. Özlenen Trabzonspor çok yakında gelecek.
Benim için para ikinci planda. Ancak aldığım tüm parayı aileme veriyorum. Onlar da benim için açtıkları banka hesabına yatırıyorlar. Gerektiği zaman da kullanıyorlar. Yani benim paramın tümü zaten onların.
Fizik olarak yetersizim demiyorum ama daha iyi olup ligde uzun yıllar mücadele etmem için ekstra çalışmam gerekiyor.
Beklentiler büyük. Bizim de bunlara cevap vermemiz gerekiyor. Bizim A takıma çıkıp başarılı olmamız demek geride kalan arkadaşlarımıza kapıyı açmak demek. Ağabeylerimizin yardımıyla baskıyı kırıp takımımıza faydalı olacağız.
Hepsi nasıl kendi öz kardeşlerine nasıl davranıyorlarsa bize de aynı şekilde yaklaşıyorlar. Hepsine çok teşekkür ediyorum.
Hocam nerede görev verirse orada mücadele ederim. Hem sağ hem de sol kanatta oynayabilirim. Her iki ayağımı da aynı şekilde kullanabiliyorum. Hiç fark etmiyor.
Öncelikle her şeyin bir düzende olması gerektiğini anlıyorum. Okul, idman ve özel hayat belli bir plan dahilinde süregelmeli. Beslenme ve dinlenmeye gerekli önem verilmeli. Gece hayatından uzak durmalıyız. Kısaca hayatımızı futbola göre düzenlemeliyiz.
Milli takıma ilk seçildiğim dönemde yedek kalıyordum. Sonra oynamaya başladım. En iyi oyuncu seçildim. Gol kralı oldum. İnşallah bunun devamı gelecek. Amacım A Milli Takım’da yer almak. Hatta Avrupa Şampiyonası’nda bile forma giymek istiyorum. Ben iyi olduktan sonra gitmemem için bir sakınca yok.
Altyapıda çok kaliteli oyuncular var. Ancak benim kısa sürede yaptığım tespite göre genç oyuncunun A takıma çıkarken kendini çok iyi ayarlaması gerekiyor. Şu an keşke altyapıda daha iyi çalışıp buraya her yönden daha hazır gelseydim diye düşünüyorum. Arkadaşlarıma da bu uyarıda bulunuyorum.
Altyapıda hocalarımız bize sadece futbol konusunda değil, sosyal açıdan da eğitim veriyorlardı. Her sorunumuzla yakından ilgilenip kitap okumamızı istiyorlardı. Üzerimizde büyük bir emeğe sahipler.
Hedefsiz olmaz. İlk hedefim Trabzonspor’a uzun yıllar üst düzeyde hizmet etmek. Şampiyonluk yaşamak. Daha sonra eğer kulübümde uygun görürse Avrupa’da forma giymek.
İngiltere Premier Ligi’nde futbol oynamak isterdim. Çok kaliteli takım ve oyuncular var. Bu nedenle orada belli bir seviyenin üzerindeki oyuncular forma giyebiliyor.
Öncelikle Gökdeniz ağabey. Çok iyi bir futbolcu. Antrenman ve maçlarda sürekli onu takip ediyorum. Ayrıca Roberto Carlos ve Tottenham’un kanat oyuncusu Lennon ile Kaka’yı çok beğeniyorum.
Alıntıdır.