ÇAYIRBAĞI' NIN TARİHİ
Kasabanın tarihi hakkında yazılı bir belge bulunmamaktadır. Ancak tarihi eser ve anlatılanlara göre; köy ilk zamanlar Cenevizlilerin uç bir pazaryeri olduğu kanısına varılmaktadır. Pazaryeri olarak bölgenin honofter adı verilen ve her yıl Ağustos ayının 20. Günü halen honofter şenliklerinin yapıla geldiği alanda kurulduğu, pazarın genelde yazın açıldığı oradaki kanıtlardan anlaşılmaktadır, Zira bölgede düzgün sayılabilecek Pazaryeri kalıntıları mevcuttur.
Yine bir rivayete göre; Bir şahsın iki ineği varmış, Bir sabah uyanınca yağan karı görmüş ve ineklerini sürmüş, İnekler "Kalenima" adı verilen bu günkü Akçaabat yakınlarındaki Söğütlü mevkiinde durduğu efsanesi honofterin yazlık olarak kullanıldığının doğrular niteliktedir.
Köyün bundan başka ilk yerleşim yerinin yörenin "Miran" adıyla anılan bölgesi olduğu söylenmektedir. Köyün en kalabalık ailelerinden Köroğlularının bir rivayete göre Bolu’dan, bir başka rivayete göre ise Sivas'tan geldiği söylenir. Diğer kalabalık aile olan Hacıömeroğulları'nın Şam’dan geldiği söylenmektedir.
Yaşlıların anlattığına göre; Köy yerleşim alanı olarak Osmanlı döneminde Celali isyanlarından doğan zorunlu göç olaylarından dolayı seçilmiştir. Bir diğer rivayete göre Trabzon’un fethi sırasında Fatihin kara ordularının Miran mevkiinden geçtikleri, bu sırada bölgenin bir yerleşim yeri olduğu söylenmektedir.
COĞRAFİ KONUM
Kasaba yurdumuzun Kuzeydoğusunda, Doğu Karadeniz Bölgesinde Trabzon İlinin Güneybatısında yer almaktadır. Doğusunda Maçka ilçesi, batısında Tonya ilçesi, kuzeyinde Alazlı Köyü ve Düzköy İlçesi, Güneydoğusunda yine Maçka. Güneybatısında Tonya ile çevrilidir.
FİZİKİ COĞRAFYA
Bölgenin fiziki yapısını Alp Brojenesinin kıvrımlarının etkilerinden oluşan bir yerdir. Alp dağlarına bağlı olan Kuzey Anadolu dağlarından Doğu Karadeniz dağlarının bir kısmını içine alır.
Morfolojik yapısı iç ve dış kuvvetlerin etkisi ile (Akarsular, rüzgârlar, vb)geniş vadiler oluşturmuştur. Vadiler genellikle V şeklindedir, tabandan dar vadilerdir. Sathın üzerindeki şekiller genellikle akarsular tarafından oyulmuştur. Akarsular çok az da olsa bazı yerlere alüvyonlar bırakmıştır.
Ayrıca Doğankaya Mevkiinde bulunan şahin kayası bölgenin en önemli fiziksel coğrafi özelliğini oluşturur.
İKLİMİ
a) Sıcaklık: Karadeniz kıyı iklimi ile iç bölgelerdeki karasallıktan dolayı bir geçiş bölge iklimi Hüküm sürmektedir. Yazlan genellikle ortalama sıcaklık 25 derece civarındadır. Kışları ise karın ve yüksekliğin etkisi ile sıcaklık yıllara göre düzensizlik göstermektedir. Kışın ortalama sıcaklık 5-6 derece civarındadır. Yazla kış arasındaki sıcaklık farkı ortalama 20 derece civarındadır. Yıllık ortalama sıcaklık 15 derece civarındadır. Yazlar kısa sürmekte ve genellikle yağışlı geçmektedir. Yılın 7 ayı kar görmek mümkündür.
b) Basınç ve Rüzgârlar: Kışın Sibirya yüksek basıncı güneye inerek bu bölgeye sokulur. Dağların denize paralel oluşu nedeniyle bölgeye özgü yamaç yağmurları görülür. Yazın Afrika menşeli alçak hava basınç hava kütlesi azda olsa zaman zaman hissedilir. Hava nemli bir yapıya sahip olduğu için basınç merkezlerinde değişikliğe sebep olur. Kışları Kafkaslarda gelen soğuk hava kütlesi Doğu Anadolu’dan Karadeniz dağlarının iç sıralarını aşıp kıyıya ulaştığında don olaylarına sebep olur. Böylece günlerce süren soğuklar oluşur. Karadeniz dağlarının iç sıralarına çarpan kuzey rüzgârları yoğun sislere neden olur. Bu durum iç bölgelerde Çayırbağı’nda yazların kapalı geçmesine neden olur.
HİDROĞRAFYA(SU DURUMU)
Ilıman kuşaktaki bu bölgede neminde etkisiyle akarsular çoktur. Bölgenin her tarafından fiziksel eğime göre akarsular daha büyük sulara katılır. İlkbaharda yağmur ve karın erimesiyle akarsuların debisi yükselir.
Yeraltı su kaynakları bakımından da bölge zengindir. Hemen hemen her yerde bol su kaynakları mevcuttur. Bölgede beş ayrı maden ve soda suyu bulunmaktadır.
TOPRAK
Yörenin daha önce orman olması nedeniyle çok kalın toprak tabakası vardır. Topraklar kahverengi orman toprağıdır. Humus yönünden verimlidir. Bazı bölümlerde demir oksit etkisiyle kırmızımsı ve yine kireçli topraklar bulunur. Topraklar her yıl erozyon ve bilinçsiz orman kesimi sebebiyle aşınmaktadır. Yörenin yağmurlu olması ve sürekli aynı yerlerin işlenmesi toprağın 30 cm altının tortulaşıp sertleşmesine sebep olmakta ve yine aynı alana aynı ürünün yıllarca ekilmesi verimin düşmesine neden olmaktadır.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Bölgeye ormanlardan oluşan bitki örtüsü hâkimdir. Yörenin yarısı ormanlarla kaplıdır. Yörede tek ağaç türünden oluşan ormanların yanında karışık ağaçlı ormanlarda mevcuttur. Geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlar ormanlara hâkimdir. Rastlanan önemli ağaç türleri ise; çam, kestane, boz ağaç, söğüt, kızılağaç, fındık, gürgen, meşe ve kiraz sayılabilir.
Günümüzde ormanların büyük bir kısmı tahrip edilmiş bulunmaktadır. Orman bölge Müdürlüğü boş alanlara dikim yapmakta ise de ilgisizlik ve bilinçsizlik nedeniyle dikimler tahrip olmaktadır.
ÇAYIRBAĞI' NIN KÜLTÜRÜ
Kasabanın tarihi hakkında yazılı bir belge bulunmamaktadır. Ancak tarihi eser ve anlatılanlara göre; köy ilk zamanlar Cenevizlilerin uç bir pazaryeri olduğu kanısına varılmaktadır. Pazaryeri olarak bölgenin honofter adı verilen ve her yıl Ağustos ayının 20. Günü halen honofter şenliklerinin yapıla geldiği alanda kurulduğu, pazarın genelde yazın açıldığı oradaki kanıtlardan anlaşılmaktadır, Zira bölgede düzgün sayılabilecek Pazaryeri kalıntıları mevcuttur.
Yine bir rivayete göre; Bir şahsın iki ineği varmış, Bir sabah uyanınca yağan karı görmüş ve ineklerini sürmüş, İnekler "Kalenima" adı verilen bu günkü Akçaabat yakınlarındaki Söğütlü mevkiinde durduğu efsanesi honofterin yazlık olarak kullanıldığının doğrular niteliktedir.
Köyün bundan başka ilk yerleşim yerinin yörenin "Miran" adıyla anılan bölgesi olduğu söylenmektedir. Köyün en kalabalık ailelerinden Köroğlularının bir rivayete göre Bolu’dan, bir başka rivayete göre ise Sivas'tan geldiği söylenir. Diğer kalabalık aile olan Hacıömeroğulları'nın Şam' dan geldiği söylenmektedir.
Yaşlıların anlattığına göre; Köy yerleşim alanı olarak Osmanlı döneminde Celali isyanlarından doğan zorunlu göç olaylarından dolayı seçilmiştir. Bir diğer rivayete göre Trabzon’un fethi sırasında Fatihin kara ordularının Miran mevkiinden geçtikleri, bu sırada bölgenin bir yerleşim yeri olduğu söylenmektedir.