Bu;
Merhaba Söğüt romanı Gündüz Alp ve Ertuğrul önderliğinde Kayıhan boyunun Moğol belasından yurtlarını bırakıp Anadolu’ya göç edişini, göç esnasında yaşanan sıkıntıları, ayrılıkları, nihayet Selçuklu Sultanının, yardımları karşılığında onlara Domaniç ve Söğüt’ü yurt olarak vermelerini bütün detayları ile yansıtır.
Ortaasya’dan Anadolu’ya göç, Domaniç ve Söğüt’e yerleşim ve Osmanlı Devletinin çekirdeğinin atılışı romanın asıl temasıdır. Buhara Yanıyor ve Elveda Buhara romanlarında anlatıldığı gibi, Cengiz Han ve daha sonra oğulları, birbirlerine düşen islam Devletlerini teker teker yutar. Birbirlerine destek yerine köstek olan müslüman devletleri tarihten silerek, müslümanlar adına karanlık bir dönem başlatır. Moğol zulmünden kurtulabilen müslümanlar ata yurtlarını terketmek, barınabilecek yer bulmak için göç yollarına düşmek zorunda kalmıştır. Elveda Buhara diyenler, başka yerlere merhaba demek için uzun yollara düşerler.
Merhaba Söğüt romanı işte bu kargaşa dönemini ele alır. Göç eden kavimlerin arasında, pek adı sanı bilinmeyen, diğerlerine oranla sayı olarak da az olan Kayı Aşiretinin, Harzem illerinden Güneşin Battığı Yere yaptığı göçün hikayesidir Merhaba Söğüt. Devlet müjdesi alan, dervişler ve rüyalar vasıtasıyla yol gösterilen, bir yurt tutmadan çok, bir devlet kurma hedefine yürüyen bir aşirettir Kaya Alp’in Kayı Aşireti. Gündüz Bey önderliğinde yollara koyulur, o ölünce Beylik için işaret edilen üçüncü oğlu Ertuğrul’la devam edilir ve sonunda Söğüt’e varılır. Yedi bin kilometrelik meşakkatli yolculuk, yeni bir devrin başlangıç yolculuğudur. Bu yolculukla tarih yeni bir döneme girecektir. Göçün sıkıntısı, bıkkınlığı, ihtilaflar, mücadeleler, Moğolların baskınlarına karşı koymalar, adeta yaşanıyormuşçasına ele alınır Merhaba Söğüt romanında.
Romanda işlenen en can alıcı bölüm ise, Gündüz Bey’in ölümünden sonra aşiretin bölünmesi, göçe devam edilecek mi, geriye mi dönülecek konusunda yapılan tarihî meşveretin anlatıldığı bölümdür. Baba oğlundan, anne kızından, kardeş kardeşten, aşiretin iki manevî önderi sayılan Yahşi Hoca ile Bodur Hoca birbirinden, Ertuğrul ağabeylerinden ayrılmıştır ve göçe devam diyen topu topuna dört yüz çadır kalmıştır. Bu ayrılıktan, yorgunluktan, meşakkatten sonra yola devam eden dört yüz çadırlık aşiret yedi bin kilometrelik tarihî göçü tamamlayacak ve Söğüt’e merhaba diyecektir.
veya Bu;
Adı: Kayı Han Boyu... Kayı Han Boyu, Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu'ya akan yüzlerce boydan sadece biri... Öylesine küçük ki, göç kollarının içinde yitip gitmiş gibi... Küçük, ama inançlı; dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri var. Dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri olduğu içindir ki, Anadolu topraklarında yeniden dirilişi sadece o gerçekleştirebiliyor.Vuslatın ilk durağı Söğüt... Vuruşa-barışa Söğüt'e gelip yerleşen Kayı Hanlılar, göçlerle örülen emellerini orada besleyip devletleştirecek, oradan Bizans'a uzanarak Peygamber müjdesine ulaşacaktır. Bu muhteşem bir oluşun hikayesidir. Hedefini iyi tespit etmiş ve kendisini hedefe kilitlemiş toplumların neler yapabileceğine Kayı Han Boyu'nun yaptıkları şahittir.
(Arka Kapak)
şimdilik bunları bulabildim. işini görür umarım...