Yüksek Yerde Yaşamak Beyni Genç Tutuyor .....

[A.ÜSTÜNBAŞ]

Yüksek yerde yaşamak beyni genç tutuyor    :ççk: :ççk: :ççk:

ESRA TÜZÜN 09.07.2010 Yaşlanırken akıl sağlığını korumak için temiz dağ havasını ilaç gibi kullanın. Bulmaca çözmek yerine stresten arınmaya çalışın. Beyni besleyerek de alzheimer'dan korunun

Aklı fikri yerinde yaşlanmanın yolu yüksek yerlerde yaşamaktan geçiyor. Hareketli yaşam sürüp, bol oksijen alanlar; sürekli bulmaca çözüp, çok okuyanlardan daha uzun süre akıl sağlıklarını koruyor. Sağlıklı yaşlanmanın önündeki en büyük problem alzheimer ve parkinson gibi görünüyor. Türkiye'deki yaşlıların yüzde 44'ünde Alzheimer bulunuyor. Kronik hasta sayısı yüzde 7, yatalakların oranı yüzde 22. İşte bu engelleri aşarak kendi başına yetecek şekilde yaşlanmak için alınacak önlemler var. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Dağ yaşlılar üzerine ilginç çalışmaları ile tanınıyor. Onlara verdiği yaşamsal öneriler daha uzun ömürlü olmalarına yardımcı oluyor. Doç. Dr. Dağ; beyni nasıl dinç tutacağımıza dair sorularımızı şöyle cevaplıyor:

EĞİTİM BEYNi KORUR MU?: Eğitim sadece beyin kapasitesinin artmasını ve zekânın verimli kullanılmasını sağlar. Üniversite mezunu olmak, okumak, bulmaca çözmek gibi faaliyetler beynin yaşlanmasını, yıpranmasını ve bunamayı engelleyemez. Üniversite mezunu demans hastalarının sayısı küçümsenmeyecek kadar fazladır. Buna karşın, doğal ortamlarda yüz yaşına kadar gelmiş, aklı fikri yerinde insanların çoğunun ilkokulu bile bitirmediğini görürüz ve hayrete düşeriz.

TEMİZ HAVA BEYNİ ETKİLER Mİ?: Beyin kanla taşınan besin maddeleri ve oksijen ile beslenir. Temiz dağ havasında beyin ve diğer organların oksijen ve yaşam kalitesi artar. Uzun süre yaşayanlar genellikle yükseklerde yerleşen kişilerdir. Daima hareket halinde olmak, yürümek, yüzmek beyne kan akışını arttırır, beslenmesini düzenler ve beyni dinlendirir. Beyin için en faydalı spor açık ve temiz alanda düzenli yürüyüştür.

STRESSİZ YAŞAM ŞART MI?: Stres altında yaşam geçirenlerin -uzun yaşasalar bileakıl sağlığının bozulma olasılığı çok yüksektir. Doğal ortamlarda, doğal besinlerle beslenerek uzun yaşayanlarda stressiz yaşamın rolü sanıldığından çok daha fazladır. Aklı fikri yerinde olanların çoğu "biraz gamsız" dediğimiz insanlardır.

BEYİN MÖNÜSÜ
Beyin fonksiyonlarını koruyarak uzun süre yaşamak için doğal beslenmek çok önemlidir. Bunlar araştırmalarla kanıtlandı.
 B VİTAMİNİ: Bu vitamin başlıca et, balık, yağsız süt, yoğurt, muz, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagillerde vardır. Eksikliğinde, beyin ve beynin emirlerini uygulayan sinir sisteminde, hasarlar oluşur. Özellikle orta yaşta, el ve ayaklarda yanma, iğnelenme, duyu kusuru oluşur. Bu yüzden beyin ve sinir sistemi açısından B vitamini önemlidir.
 E VİTAMİNİ: Başlıca havuç, ıspanak, çilek, ceviz, badem, domates, koyu yapraklı yeşil sebzeler, yer fıstığı ve bitkisel yağlarda bulunur. Eksikliğinde; dengesizlik, kuvvet kaybı, el ve ayaklarda duyu kusuru oluşur.
 A VİTAMİNİ: Balık yağı, tereyağı, krema, peynir, yumurta sarısı, havuç, brokoli, patates, yeşil yapraklı ve sarı yapraklı sebzeler, tahıllar ve kaysıda bulunur. Eksikliğinde, görme ile ilgili sorunlar oluşur.
 D VİTAMİNİ: Karaciğer, balık, yumurta, tereyağı ve mantarda bulunur. Vücudun faydalanabilmesi için güneş ışığı gerekir. Eksikliğinde; kas, eklem, kemik ağrıları, kaslarda kuvvet kaybı ve dengesizlik görülür.
 KARBONHİDRATLAR: Unlu mamuller, baklagiller, patates, muz ve elma karbonhidrat bakımından zengin besinlerdir. Beynin tek enerji kaynağı olan şeker de bu gruptandır. Ayrıca balık yağlarından, Omega- 3 ve bitkisel yağlardan Omega-6 hayati önem taşır. Bu yağlar bunamaya, baş ağrılarına, konsantrasyon bozukluğuna iyi gelir.
 PROTEİNLER: Vücutta protein depo edilmez. Bu yüzden orta yaşta yetersiz protein alınımı hafızayı zayıflatır ve direnci kırar.
 SU: Eksik su alımı, beyin fonksiyonlarını yavaşlatır, şuur bulanıklığı yapar.

(Kaynak : 09.07.2010 Tarihli  SABAH  Gazetesi  Sayfa : 18  den  ALINTI.    .( Naklen  Yazan  : A. ÜSTÜNBAŞ   

[A.ÜSTÜNBAŞ]

  TÜRKİYE' NİN  EN  YAŞLI  CERRAHI  BAKINIZ  NE  DİYOR  ??.. 

Her gün bir saat yürürüm
 Operatör Dr. Avni Domaniç asırlık bir çıkar. 100. doğum günü, mezun olduğu Erkek Lisesi tarafından birkaç ay önce düzenlenen partide kutlandı. Türkiye'nin, belki de dünyanın en yaşlı cerrahı. Dünya ve Balkan savaşlarına, Kurtuluş Savaşı'na, TBMM'nin açılışına, Türk alfabesinin kabulüne, NATO'nun kuruluşuna tanıklık etti. 2 Osmanlı padişahı, 11 cumhurbaşkanı ve 28 başbakan gördü. Uzun yaşamı, ilginç olaylar ve anılarla dolu olan Domaniç, Bursa Time Dergisi'nden Türkan Genç'e hekim olarak uzun ve aklı başında yaşamanın sırlarını anlattı:

'BAŞARILI OLDUM' "
Gençken belki bir iki duble rakı içerdik. Ama sonra bıraktım. Sigara hiç içmedim. Sonra hep disiplinli yaşadım. Talebelikte bile, mesela yarın imtihana gireceğiz değil mi, arkadaşlarım uyumazlar, çalışırlar falan. Ben zamanım doldu mu, yatar uyurdum. Düzenli bir hayatım oldu. 100 yaşımdayım ama her gün bir saat yürürüm. Kış aylarında dışarı çıkamazsam evde yürüyüşümü ihmal etmem. Hayatta neyi istersem hep başardım, karşılığını da gördüm. Tanrı'ya şükrediyorum
(Kaynak : 09.07.2010 tarihli  SABAH  gazetesi, sayfa  18)    Naklen  Yazan  :  A. ÜSTÜNBAŞ   

[A.ÜSTÜNBAŞ]

   :ççk: :ççk: Felce karşı balık ve süt   :ççk: :ççk:
   HAFIZAYI KORUMAK İÇİN: Arı poleni, üzüm çekirdeği; A, E, C ve B vitamini, balık, yeşil çay ve baharatlardan biberiye, zencefil, dereotu, fesleğen, ginkgo biloba, ada çayı ve kakulenin beyni canlandırıcı etkisi vardır.
  UYKU BOZUKLUĞU VE STRES İÇİN: Özellikle B vitamini, bol sebze ve meyve tüketimi olmalı. Yoğurt ve süt dışında hayvansal gıdalardan kaçınılmalı. Melisa ağırlıklı, içinde anason ve papatya bulunan çaylar uykusuzluğa iyi gelir.
  FELCE KARŞI ETKİLİ GIDALAR: Yağ, şeker ve unlu gıdalardan kaçınmak, hayvansal gıda olarak balık, tavuk, süt ve yoğurt tüketmek, bol sebze ve meyve yemek, alkolden ve fast food tarzı gıdalardan uzak durmak ve kilo almamak kişiyi felçten korur.
  SEKS GÜCÜNÜ ARTIRANLAR: Bal, pekmez, saf arı sütü, kuru yemişler, sarımsak, soğan, domates, enginar, kuşkonmaz, maydanoz, saf zeytinyağı ile hazırlanmış yeşil salatalar, soya fasulyesi, nane, tarçın ve kivi. Özellikle B vitamininden zengin gıdalar bol miktarda tüketilmelidir. Badem, tahıl ürünleri, makarna, irmik, zeytinyağlı yemekler, taze süt ürünleri, meyve suları ve balık strese iyi gelir. Fesleğen, limon, nane ve gül suyu da tavsiye edilir.
(Kaynak  :  09.07.2010 tarihli  SABAH  gazetesi : Sayfa  18)    Naklen  Yazan  :  A. ÜSTÜNBAŞ   

[A.ÜSTÜNBAŞ]

     90 yıllık berber: İşini eşini seven uzun yaşar

   103 yaşındaki Kahramanmaraşlı Ali Yılmaz, Birinci Dünya Savaşı sırasında başladığı berberliğe hâlâ devam ediyor.
   Ali Yılmaz, "Bu dünyada üç meslek çok mühim. Terzilik, ayakkabıcılık, berberlik" diyor.
   Altı çocuğundan ikisi de berber olmuş. Usturasını hâlâ elinden bırakmıyor.
   Yüzlerce çırak, kalfa ve usta yetiştirmiş. Hepsine tatlı dil, güler yüz tavsiye etmiş.
   Neredeyse 90 yıldır berberlik yapan Ali Yılmaz'ın zihni pırıl pırıl, emekli olmaya niyeti yok.
   Çalışmanın onu bu yaşa getirdiğini söylüyor.
   Yaptığı işi ve eşini sevmenin insanı mutlu ettiğini ve uzun yaşamanın formülü olduğunu söylüyor.
   Eşini 27 yıl önce kaybetmiş ama onu sevmekten hiç vazgeçmemiş.
  (Kaynak : 09.07.2010 tarihli SABAH  gazetsi  fayfa 18)      Naklen  Yazan : A. ÜSTÜNBAŞ  

[A.ÜSTÜNBAŞ]

   'Her şeyi zeytinyağı ile mevsiminde yedik'      

  Hamza Sayan 102, eşi Melek Sayan ise 97 yaşında. Doğma büyüme İzmirliler. Birlikte bir ömür geçirmişler.
  Hâlâ kendi işlerini kendileri görüyor. Kızları onlara yardımcı oluyor.
  Bu kadar uzun süre yaşamalarının en büyük sırrının her şeyi mevsiminde yemek olduğunu söylüyorlar.
  "Ne, ne zaman bolsa; biz hep o zaman yedik" diyorlar. Yemeği hiç bekletmemişler. Bir de hep çok çalışmışlar.

  Hamza Dede bugüne kadar içkinin tadını bile bilmemiş, merak da etmemiş.
  Onların evinde en çok kendi yetiştirdikleri zeytin ve ondan yaptıkları zeytinyağı tüketilmiş. Kızartmada bile zeytinyağı kullanmışlar.
  Hamza Sayan çok iyi avcıymış. Artık ava çıkamıyor ama "İnanın, ömrümü avcılık uzattı" diyor.

 (Kaynak : 09.07.2010 Tarihli SABAH  gazetesi, sayfa 18  den  ALINTI..   Naklen  Yazan  :  A. ÜSTÜNBAŞ