Gönderen Konu: İmam-ı Azam Ebu Hanife'den Menkıbeler  (Okunma sayısı 1054 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı *Laz kızı*

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
  • Co-Admin
  • *
  • İleti: 36918
  • Rep Puanı: +616/-19
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
İmam-ı Azam Ebu Hanife'den Menkıbeler
« : Temmuz 08, 2010, 03:49:50 ÖS »
Üç gümüş karışsa, ikisi kaybolsa
Abdulah İbni Mübarek Hazret-i İmama sordu :
- Bir kimsenin iki gümüşü, başka biri­nin bir gümüşü ile karışsa, sonra ikisini kaybetse, hangileri olduğunu da bilmese ne yap­ması lazımdır?
- Kalan bir gümüş üçe taksim edilir. Üç­te biri bir gümüşü olanın, üçte ikisi de iki gü­müşü olanındır.

Bize göre mi, size göre mi?
Bir rafizi Hazret-i İmama gelip şöyle bir soru sordu:
- İnsanların en kuvvetlisi kimdir?
- Bize göre Hazret-i Ali'dir, size göre ise Hazret-i Ebu Bekirdir.(Radıyallahü anhüma)
- Nasıl olur?
- Çünkü Hazret-i Ali hilafetin Ebu Bekr-i Sıddik'in hakkı olduğunu bildi, kabul edip ona teslim eyledi. Size göre ise Ebu Bekr-i Sıddik Hazret-i Ali'den hilafeti zorla aldı. Fa­kat Hazret-i Ali bir şey yapamadı.
Rafizi bu söz karşısında şaşırıp kaldı.

Eğer kıyas ederek söyleseydim
Hazret-i İmam, Hazret-i Ali'nin torunu Muhammed bin Hasen ile buluştu, aralarında şöy­le konuşma geçti:
- Ceddimin Hadis-i şeriflerine kıyas ile muhalefet eden zat sen misin?
- Bundan Allahü teâlâya sığınırım. Ced­diniz gibi size de hürmetimiz vardır.
Hazret-i İmam dizleri üzerine oturup sor­du :
- Erkek mi zayıftır, kadın mı?
- Kadın, daha zayıf yaradılışlıdır.
- Kadının hissesi ne kadardır?
- Erkeğin yarısı kadardır.
- Eğer kıyas ile söyleseydim bu hükmün tersini söylerdim. Namaz mı efdaldir oruç mu?
- Namaz efdaldir.
- Eğer kıyas ederek söyleseydim, hayzlı kadına ramazan orucunu değil namazını kaza etmesini emrederdim. Bevil mi (idrar) pistir, meni mi?
- Bevil daha necistir.
- Eğer kıyas ederek söyleseydim, meni çıktığı zaman değil, bevil çıktığı zaman gusül abdesti almayı emrederdim. Hadis-i şerifte olandan gayrisini söylemekten Allahü teâlâya sığınırım. Ben Peygamber aleyhisselamın sözlerine kıymet veriyorum, onları açıklıyorum, başka bir şey yapmıyorum.
Bu konuşma üzerine Muhammed bin Ha­sen İmam-ı A'zamın kendisine yanlış tanıtıl­dığını anlayarak kalkıp Ebu Hanife'nin alnın­dan öptü.

İmam-ı A'zamın ilminin yüksekliği
Mütesettir bir kadın, bir meselesini hal­letmek için Hazret-i İmama geldi. İmam-ı Azam evinden çıkmış, atına binip ayaklarını üzengiye koyarken kadın sualini sordu. Hazret-i İmam bir an düşündükten sonra şöyle ce­vap verdi:
- Senin bu sualinin cevabı, Kur'an-ı Ke­rimde açıkça yoktur. Kur'an-ı Kerimi baştan sona kadar düşündüm, cevabını bulamadım. İstersen biraz bekle, hemen gelir, sana doğru cevabı veririm.
Bu menkıbe, İmam-ı A'zamın ilminin ne derece yüksek olduğunu göstermektedir. Bir anda Kur'an-ı Kerimin bütün ahkamının kal­binde hasıl olması şaşılacak bir meseledir.

Numan’ın kölesi
Büyüklerden birisi anlatır: Vasıt şehrinde faziletli bir zat vardı. İsmi Numan'ın kölesiidi. Bu zatı bulup isminin niçin böyle olduğu­nu sordum:
- Sen o yüksek imamın nasıl kölesi, azadlısı oldun?
- Annem öldüğü zaman, ben karnında idim. Yıkayıcılar, annemi yıkarlarken karnındaki çocuğun canlı olduğunu anlamışlar, durumu Hazreti İmama anlatmışlar, o da he­men karnını sol taraftan yarın, çocuğu çıka­rın demiş. Doktor, aynı yerden karnını yarıp beni çıkarmış. Bunun için onun azadlısıyım, ona daima dua ederim.

El yıkama bahanesiyle
Hazret-i İmama haset eden fakat görü­nüşte onu sevenlerden birisi, birgün nehrin kenarındaki bahçesinde Hazret-i İmama ve ta­lebelerine ziyafet hazırladı. Hazret-i İmam talebeleriyle birlikte gitti. O şahıs (buyurun, yemek yiyin) demişse de, Hazret-i İmam tale­belerine (Benim yaptığım gibi yapın) buyur­du. Yemekten önce el yıkama sünnetini ifa için nehre gidip ellerini yıkadı. Bütün talebe­si de böyle yaptı. Bu esnada bir kedi gelip Haz­ret-i İmamın tabağından yedi, hemen öldü. Hazret-i İmamın eshabı yemeğe zehir karıştı­rıldığını anladılar. Hiç birisi yemek yemeden dağıldılar.
Hazret-i İmam yemekte zehir olduğunu an­lamış, fakat açıkça söylemeyip el yıkama ba­hanesiyle oyalanma yolunu tutup kerametini setretmek (örtmek) istemişti. Böylece hem sünneti yerine getirdi, hem ölümden kurtul­du.

"İnsanların En Hayırlısı, İnsanlara Faydalı Olandır." Hz.Muhammed (S.A.V)..!!!"