Gönderen Konu: ÇINAR AĞACI VE OSMANLI DEVLETİ !!..  (Okunma sayısı 1106 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
ÇINAR AĞACI VE OSMANLI DEVLETİ !!..
« : Haziran 24, 2010, 02:55:10 ÖS »
- Çınar ağacı ve Osmanlı Devleti      :!:      :bayrak:         :!:

Kültür tarihimiz incelendiğinde ağaçlarla ilgili birçok inanışa sahip olduğumuz, ağaçlara ayrı bir önem verdiğimiz görülecektir.

Ağaçlar, tarihî birçok olaya canlı tanıklık etmişlerdir. Onların, birçok tarihi şahsiyete, devlete ve yaşanmış kahramanlıklara aşina olduğu muhakkaktır. (Yeniçeri ağacı ya da Mızık çamı gibi)

Çınar ağacının Türk toplumu ve Osmanlı Devleti için apayrı bir değeri vardır. Osmanlı devletinin kuruluşu sırasında Osman Gazi’nin Şeyh Edebali’nin evinde gördüğü rüyayı bilmem hatırlar mısınız?

Osman Bey rüyasında: Koynuna bir ayın girdiğini ve o anda göbeğinden bir çınar ağacının çıkarak gölgesinin dünyayı kapladığını, gölgesinin altında dağların olduğunu, dağların dibinde suların çıktığını, kiminin bu sulardan içtiğini, kiminin bahçesini suladığını kiminin de çeşmeler akıttığını görür. Osmanlı Devleti’nin tarihi bu rüyada gizlidir. Türk milleti Anadolu’ya diktiği bu ulu çınarla asırlarca insanlara adalet ve hoşgörü suyu dağıtmıştır. Denilebilir ki bu şifalı suyun tadını işitmeyen ne bir devlet, ne bir insan, ne de bir canlı kalmıştır.

Çınar ihtişamlı ve uzun ömürlü bir ağaçtır. Bu haliyle maziyi istikbale bağlar, insanlara sabırla yaşamayı öğretir. Beraber yaşamanın ve birbirine yararlı olmanın zevkinin verir. Osmanlı devleti de ulu bir çınar görünümünde, ihtişamlı ve uzun ömürlü bir devlettir. Bu çınar kökleriyle/ayaklarıyla mazinin derinliklerine basarak oradan aldığı güçle dallarıyla/kollarıyla geleceği kucaklamıştır. Ve bu çınar, onlarca millete birlikte yaşamanın ve onlara yaptığı hayırlı hizmetlerin verdiği zevk ve heyecan ile yaşadı asırlarca…

Çınar ağacı ile ilgili şöyle bir hikâye anlatılır: Güngörmüş, yaşlı bir çınar asırların verdiği tecrübe ile tevazu vadisinde tek başına yaşarmış. Bir gün dibinde bir kabak bitmiş. Çabucak büyümüş. Dallarına sarmaş dolaş bir halde ta tepesine kadar çıkmış çınarın. Çınar mütevazı kişiliğinden ödün vermeden koruyup kollar onu. Kabak densizin biridir, şımarıktır da. Kemale erdiğini zannettiği bir günde:

Görüyor musun ben kimim? Devlet ve ikbalim var. Şansımın da yaver gitmesiyle çabucak büyüdüm ve hatta sana hâkim duruma geçtim der. Çınar onun bu küstahlığına sabreder, bir mevsimlik saltanatına bıyık altından gülerek lisan-ı hal ile: Vakt-i hazanda görürsün, demekle yetinir.

Osmanlı devleti de bu hikâyedeki çınar ağacı gibi devletler içinde mütevazı bir hayat sürmüştür. Koynunda büyüttüğü nice devletler gün gelmiş varlığını borçlu olduğu bu mütevazı çınara sultan kesilmişler, densizlik etmişlerdir. Bu densizliklerini çınar gibi bıyık altından gülmekle yetinmeyen Osmanlı devleti onlara hadlerini de bildirmiştir. Zaten mütevazı olmak haddini bilmek ve haddini aşanlara hadlerini bildirmek demek değil midir?

Çınarın dibine döktüğü sarı yapraklar gün oldu toprağa karışarak gıda oldu kendisi için. O gıdadan aldığı güç ve kuvvetle devam ettirdi hayatını yıllarca… Osmanlı devleti de himayesinde bulunan devletlerden aldığı sarı sarı altınlarla reayasına yol, çeşme, hamam, imaret yaptırdı kendisine gıda olsun diye. O gıdadan aldığı güçle nice savaşlar kazandı, nice meyveler verdi, gücüne güç kattı ulu bir çınar edasıyla…

Gün gelir çınar ağacı yapraklarını döker, dünyadan el etek çeker, içini yemeye başlar. Osmanlı devleti de sonsuza dek yaşayacak değildir. Bir gün kanıyla aldığı toprakları o da ağaçtan yaprağın hafif bir rüzgârla düştüğü gibi kaybedecektir kolayca masa başlarında… Dışarıdan düşmanlar çınar yapraklarını döksün diye zoraki rüzgâr estirirken, içerden de kendi evlatları ateşe vermişlerdi onu.

Yanan ağacın yeniden büyümeyeceği muhakkaktır. Ama onun ihtişamı tarihin derinliklerinde unutulmayacak bir iz bırakmıştır. Hem ismi hem de kendisi ihtişamlı bir ağaç ve devlet. Kaderleri birbirine ne kadar benziyor değil mi?..Milli  Gazete - Alp  KISA
 (kaynak  :  internetten  ALINTI. 24.06.2010)  :klp:   :klp:  :-*  :-*  * * * * NAKLEN  YAZAN  :  A. ÜSTÜNBAŞ * * * *  :-*   :-* :klp:  :klp:

« Son Düzenleme: Haziran 24, 2010, 02:57:07 ÖS Gönderen: A.ÜSTÜNBAŞ »
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: ÇINAR AĞACI VE OSMANLI DEVLETİ !!..
« Yanıtla #1 : Haziran 25, 2010, 07:13:41 ÖÖ »
           :-* :-*  Çınar ağacı ve Osmanlı Devleti     :-* :-*                  

Kültür tarihimiz incelendiğinde ağaçlarla ilgili birçok inanışa sahip olduğumuz, ağaçlara ayrı bir önem verdiğimiz görülecektir.

Ağaçlar, tarihî birçok olaya canlı tanıklık etmişlerdir. Onların, birçok tarihi şahsiyete, devlete ve yaşanmış kahramanlıklara aşina olduğu muhakkaktır. (Yeniçeri ağacı ya da Mızık çamı gibi)

Çınar ağacının Türk toplumu ve Osmanlı Devleti için apayrı bir değeri vardır. Osmanlı devletinin kuruluşu sırasında Osman Gazi’nin Şeyh Edebali’nin evinde gördüğü rüyayı bilmem hatırlar mısınız?

:ççk: :ççk: :ççk:  :-* YAZININ  DEVAMINI  YUKARIDAN  OKUYALIM.. A. ÜSTÜNBAŞ   :-* :ççk: :ççk: :ççk:
« Son Düzenleme: Haziran 25, 2010, 07:15:24 ÖÖ Gönderen: A.ÜSTÜNBAŞ »
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .