OTOBAN SERISI Sehirlerarasi otobüslerde çalan Otoban-1, Otoban-2 diye habire devami çikarilan bir kaset serisiydi. Dönemin uyanik bir yapimcisi pöpüler arabesk-fantezi sarkilari toplamis aralarina da embesil fikralar dösemisti. Fakat dönemin de embelissiliginden kaynaklaniyor olsa gerek pek bir tuttu bu seri. Sehirlerarasi yolculuklarda otobüslerde sürekli bu kasetler çalardi.SAVSAK TURIZMIN YAVSAK YOLCULARI
Dönemin en popüler esprilerinden biriydi. En alakasiz yerde bile yapildiginda kimse yadirgamaz topluca kahkahalar atilirdi.
ARKADASLIK KARTI
Bu da seksenlerin kitschliklerinden biriydi. Vapurda, trende veya kalabalik bir otobüste bir kadinla karsilastiniz. Çok hoslandiniz. Arkadaslik teklif edeceksiniz ve fakat konusamiyorsunuz kalabalikta. Kolayi var. Arkadaslik karti. Kartin üzerinde "merhaba bayan, sizden çok hoslandim acaba arkadas olabilir miyiz? Eger cevabiniz evetse kartin sag tarafini, hayirsa kartin sol tarafini yirtip karti iade ediniz" yazardi. Ve kartin her iki tarafinda üzerinde "Evet" ve "Hayir" yazan iki kulakçik bulunurdu. Kadin bunlardan birini keser size geri verirdi.Bu kartlar piyasada acaip satardi. Bu karta en son 95 de rastlamistim.
AGLAYAN ÇOCUK POSTERI
Özellikle kamyoncular asiktilar o çocuga... Hemen hemen her kamyonda bulunurdu posteri.Öce önden bir resmi vardi. Çok tutunca çocugu yandan çizdiler , saga sola bakarken çizdiler.Onlar da çok satti.
PESIN VEREN VERESIYE VEREN
Posterlerin Kraliydi. Bütün bakkallarda bulunurdu. Çok kötü çizilmis bir yagliboya tabloydu.Çelik kasasinin yanina kurulmus,pahali bir koltukta oturan sisman adam purosunu tüttürerek keyifle gülümser (Pesin Veren) hemen yan tarafindaki karede ise fareler oynasan dükkaninda borç senetleriyle bogusan bir deri bir kemik yoksul esnaf (Veresiye Veren) hüzünle bakardi.En son bir varos bakkalinda gördüm. Bakkaldan istedim ama satmadi.
BU MEKTUBU EN AZ YEDI KISIYE DAHA YOLLAMAZSANIZ KIÇINIZ KURUR
Seksenlerde en sik rastlanilan salakliklardandi. Daha çok frenk icadi olan bu toplumsal paranoya müsebbibi mektuplar memlekette de çok tutmustu. Sürekli insanlardan bu tür mektuplar gelirdi.Söyle baslardi mektup; "Bu mektubu alip da yollamayan bilmem kimin kizi öldü, bir digerinin difransiyeli patladi, biri canina kaydi, biri bir günde iflas etti.Onlarin yasadiklarini yasamak istemiyorsan bu mektubu en az yedi tanidigina gönder" Mektubu alan aman benim de basima böyle seyler gelmesin diye hemen kopyalayip yedi kisiye daha postalardi.Böylece o mektup bütün ülkeyi dolasirdi.
KIBRITTEN EV
Bir de bu mevzuu vardi. Bu da yetmislerden seksenlere devretmis bir mirasti. Her kasabada ya da mahallede mutlaka bir manyak çikar bir iki yil ugrasir kibrit çöplerini birbirlerine yapistirarak kocaman bir ev yapar ve "bakin psikopatim ben" der gibi dükkaninin vitrinine koyardi"Çakar çakmaz çakan çakmak devriyle birlikte kibrit evler de yok oldu.