Gönderen Konu: TONYA TARİHİ VE COGRAFİ DURUMU  (Okunma sayısı 3277 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sancakbeyi_61

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4340
  • Rep Puanı: +270/-7
TONYA TARİHİ VE COGRAFİ DURUMU
« : Mart 03, 2007, 05:54:33 ÖS »
Tonya İlçesinin ilk kuruluşu hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, İlçenin kuruluşunun 13. yüzyılın sonları İle 14. yüzyılın başlarında olduğu anlaşılmaktadır.1461 yılında Trabzon'un Türkler tarafından alınması ile Rum Pontus Devletinin egemenliği sona erer. Bölge tamamen Türklerin eline geçer. Bundan sonra Bayburt, Gümüşhane, Erzurum ve diğer yörelerden gelen Türk boyları Tonya'da yerleşirler.Osmanlı dönemi yerli Rumlarla, göçmen olarak gelen Türklerin kaynaşması ile geçmiştir. Bu dönem içerisinde gerek Rum kültürü, gerek Türk kültürü karşılıklı olarak birbirlerini etkilemişlerdir.Bu etkileşim şimdi bile kendini göstermektedir. Yerli halkın bazı inançları, gelenek ve göreneklerinde bu etkileşim izlerini görmek mümkündür.

İlçemize bağlı 15 köy bulunmaktadır. Ayrıca merkeze bağlı 5 mahalle ve İskenderli Beldesine bağlı 2 mahalle olmak üzere toplam 7 mahalle mevcuttur.

Tonya, Vakfıkebir İlçesine bağlı bir bucak merkezi olarak yönetilmiştir. Osmanlı Devleti döneminde Tonya'da derebeylik egemendi. 19.yüzyıl derebeylerinin tamamen egemen olduğu bir dönem olmuştur. Bu derebeylerinden en önemlisi Ali Ağa, kendisine ait topraklarda özel asker besler, kendi savunmasını bunlarla yapardı.

İlçeye bağlı Kaleönü Mahallesinin güney yönünde bulunan ormanlar içerisindeki yüksek kaya Ali Ağa kalesi olarak bilinir. Bu kayada halen iskan edildiğine dair izler görünmektedir.

Tonya, 1854 yılında bucak merkezi olarak teşkilatlanmışsa da, bucak yönetimi yıllarında bile derebeylik egemenliğini sürdürmüştür.

Birinci dünya Savaşından sonra Osmanlı Devleti toprakları itilaf Devletleri tarafından paylaşılmaya başlanınca Doğu Karadeniz bölgesini de Ruslar istila etmişlerdi. Rusların bu istilasına karşı Tonya'nın yerli halkı düzenli ordu kuvvetlerine yardımcı olarak aylarca savunmada bulunmuşlar ve bunda da oldukça başarılı olmuşlardı. Harşit Cephesinde bulunan Türk Kuvvetleri bozulunca Ruslar bütün güçleriyle Tonya üzerine yürümüş ve sonra da yerli halk batıya doğru göç etmek zorunda kalmıştır. 16 Temmuz 1916 tarihinde Tonya işgal edilmiş oldu . Rus kuvvetleri daha sonra 17 Şubat 1918 tarihinde çekilince Tonya düşman işgalinden kurtulmuş oldu.

5 Mart 1954 tarihinde 3264 sayılı kanun ile Tonya İlçe olarak teşkilatlanınca Vakfıkebir'den ayrıldı. Aynı yıl içinde belediye teşkilatı kuruldu. Tonya'nın İlçe olarak teşkilatlandığı yıllarda adı Orta Mahalle olarak geçer. Bu ad o yıllarda belediye teşkilatının içine almış olduğu merkez mahallenin adından gelmiştir.

"Tonya" adının ilçeye verilişi ile ilgili çeşitli söylentiler olmakla birlikte bunlardan gerçeğe uygun olarak görüleni şöyledir;

Bölgeye ilk yerleşen Rumlar döneminde bir Rum Beyi Tonya adındaki kızına bölgeyi çeyiz olarak vermiş, bundan böyle bu bölgenin adı da kızın adına izafeten Tonya Olarak kalmış. Ayrıca Tonya ilçesinin merkezine yöre halkı tarafından Konakyanı adı verilir.

Derebeylik döneminde merkezde bulunan derebeyin konağından gelmektedir. Konağınmyanı söylenişi zamanla Konakyanı olarak kalmıştır.

Tonya İlçesi, Doğudan Düzköy ve Maçka, Güneyden Gümüşhane İline bağlı Kürtün İlçesi, kuzeyden ve batıdan Vakfıkebir ile Şalpazarı ilçeleri ile çevrilidir.

İlçenin genel alanı 264 Km2'dir. Denizden yüksekliği 755 metredir. Arazi genel Olarak engebelidir. Yüksek dağ sıralarına rastlanmamakla birlikte mevcut tepeler kuzeyden güneye doğru uzanır. Bu uzantılar arasında bulunan Fol Deresi ile Çamlık Deresi Vadisi Tonya sınırları içinde kalır. İlçe merkezi Fol Deresi Vadisinde kurulmuştur.

Tonya'nın en yüksek tepesi 1900 m. Yüksekliğindeki Karakısrak tepesidir. İlçe sınırları içinde büyük akarsu ve göl yoktur. En önemli akarsu fol deresidir. Fol deresi Tonya'nın güneyinde Kürtün İlçesi sınırlarındaki Erikbeli Tepesinden doğar. Kuzeye doğru Tonya topraklarını geçtikten sonra Vakfıkebir İlçesi merkezinden Karadenize dökülür. İkinci önemli akarsu Toksar tepesinden kaynağını alarak Beşikdüzü İlçesinden denize dökülen Çamlık Deresidir.

Akarsuların rejimi düzenli değildir. Bahar aylarında karların erimesi ile su miktarı artar. Yaz aylarında azalır. Bununla birlikte yukarıda sözü edilen akarsuların kuruduğu hiç görülmemiştir.

İklim, Karadeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş alanıdır. Karadeniz kenarından yükselen tepeler üzerinde bulunan ormanlar sürekli nem çekerler. Denizden gelen su buharı burada yoğunlaşır, sis haline gelir . Bu nedenle özellikle yaz aylarında günlerin büyük bir bölümü sisli geçer. Güneşli havalar daha çok sonbaharda görülür. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 20 derece, kış aylarında 6-7 derece civarındadır. Çevrede iklimin etkisiyle bitki örtüsü bir paralellik gösterir. Arazinin büyük bir çoğunluğunu meralar ve ormanlar kaplar ve yoğun ormanlar ilçenin güney yönündeki Kalmçam Köyü çevresindedir Bu ormanlar yayvan ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Bölgede en iyi yetişen ağaç kızılağaçtır. İnsan emeği olmadan kendi kendine yetişebilmektedir.
dümende ve başaltlarında insanlar vardı ki bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı. sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için hiç kimseden hiçbirşey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler....

Çevrimdışı Kızıl_Çeri

  • Paylaşımcı Üye
  • ****
  • İleti: 257
  • Rep Puanı: +40/-0
  • bize kalanların koruyucusu
Ynt: TONYA TARİHİ VE COGRAFİ DURUMU
« Yanıtla #1 : Mayıs 09, 2007, 08:24:27 ÖS »
sağol
bize kalanların koruyucusu

Çevrimdışı kuzeydenizi

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 23498
  • Rep Puanı: +338/-14
  • çok şükür...
Ynt: TONYA TARİHİ VE COGRAFİ DURUMU
« Yanıtla #2 : Ağustos 28, 2008, 05:48:02 ÖS »
çok teşekkürler sancakbeyi_61 :alkis: :alkis:
"Annesi nin Gülü,bitanesi ve canım oğlum-2"