Gönderen Konu: TEMİZLİK VE HİJYEN' İN ÖNEMİ !!..  (Okunma sayısı 1733 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
TEMİZLİK VE HİJYEN' İN ÖNEMİ !!..
« : Eylül 03, 2013, 02:53:03 ÖS »

TEMİZLİK VE HİJYENİN ÖNEMİ :!:
 
Aslında bu yazımı 19 Kasım 2012 tarihinde, yani “Dünya Tuvalet Günü” nedeniyle yayınlamayı düşünüyordum ancak özellikle son birkaç haftadır gözlemlerim ve izlenimlerim beni (erken de olsa) yazmak zorunda bıraktı.
 
Tuvaletler.. İnsanoğlunun en doğal ve en temel gereksinim duyduğu yerlerin başında yer alır. Yaşama hakkı kadar önemli ve gerekli olan tuvaletler dünya ülkeleri tarafından her geçen gün geliştirilerek yaygınlaştırılırken bir zamanlar dünyaya tuvaleti kullanmayı öğreten bir toplum olarak bugün bu mekanları pek de ciddiye aldığımız söylenemez.
 
Düşüncelerine önem verip saygı duyduğum biri bana; “Bir yerde yaşayan insanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsan, tuvaletlerine gir, bak, anlarsın..” demişti. Bu söz, yıllar önce söylendiğinde pek bir anlam ifade etmemiş olabilir ancak bugün şunu çok iyi biliyorum ki; tuvalet kültürü, bir toplumun insanlarıyla ilgili bilgiler taşıyan dikkate değer bir alt kültür. Tuvaletin ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişen yazılı olmayan ancak herkes tarafından bilinen ve uygulanan kuralları var. Ülkenin kültürünü, insanların yaşam biçimini ve kentlerin yapısını yansıtan bu tuvalet kuralları birbirinden oldukça kesin çizgilerle ayrılırlar.
 
Ülkemizde, çeşitli dönemlerde “Yüznumara”, “Abdesthane”, “Tuvalet”, “Ayak Yolu”, “Memişhane”, “Kenef”, “00” ve WC olarak adlandırdığımız tuvaletleri, tuvalet ve banyo kültürü açısından değerlendirdiğimizde, her coğrafyada tuvaletin görünümünün değişiklik gösterdiğine tanık oluruz. “Alaturka” ve “alafranga” tuvaletler halen doğuyla batının tuvalet kültüründeki en çarpıcı farklılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Yurdumuzda hela taşı bulunan tuvaletler alaturka, klozet bulunan tuvaletler ise alafranga olarak anılırlar.
 
Tarihte ilk örneklerine Etrüskler döneminde rastlanan tuvalet, Romalılar tarafından Anadolu topraklarına getirilmiş. Osmanlılar ise, tuvaleti bugünkü alaturka tuvaletlere benzeyen şekilde geliştirmiştir. Avrupa'da tuvalet kavramı yokken 1667 yılında Osmanlı'da her köşe başında bulunan tuvaletleri düzenlemek amacıyla ‘Tuvalet Vakfı' kurulmuştur.
 
Bu kadar ansiklopedik bilgi neye yarar bilemem ama bildiğim bir şey var ki; günümüzde, özellikle halka açık alanlarda, tuvalet kullanma konusunda ciddiyetsiz ve saygısız oluşumuzdur. Tuvaletler bir işyeri, konut ya da kentle ilgili izlenim edinmemizi sağlayan ipuçları verir demiştim. Çok iyi biliyoruz ki; tuvaletler bir toplumun uygarlık göstergelerinden biridir. Başka toplumlar elbette bizi ilgilendirmez; biz, Anadolu insanına yaraşır temizlikte, hijyen ve sağlık koşullarına uygun, güvenli ve bakımlı tuvaletler kullanmalıyız. Tuvaletlerimizi temiz tutmalıyız..
 
Tuvalet deyip geçmeyin. Temiz tuvalet alışkanlıkları birçok hastalığın önüne geçmek, salgın hastalıkların su ve toprağa bulaşarak yayılmasını engellemek için büyük önem taşıyor. Özellikle temiz suya erişimin kısıtlı olduğu yoksul bölgelerde tuvalet eğitimi birçok insanın hayatının kurtulmasını sağlıyor. Dünya nüfusunun %40'ı temiz ve uygun bir tuvaletten mahrum ve sadece 1 milyar kişi kanalizasyon sisteminden yararlanabiliyor. 5 milyar dolayında insanın 200 milyon ton dolayındaki tuvalet artıkları, doğrudan doğaya atılıyor.
 
Uzmanlara göre, 1 gram insan dışkısında 10 milyon virüs, 1 milyon bakteri ve 1000 kadar parazit bulunuyor. Her yıl dünya çapında 5 milyonu aşkın çocuk, temizlik koşullarının yetersizliğinden kaynaklanan, ishal benzeri hastalıklar sonucu yaşamlarını yitiriyor. Bu bilgiler bize tuvaletlerin insan yaşamındaki önemini bir kez daha anımsatmıyor mu?
 
            Toplumların tuvaletlerine gösterdikleri özen, kendilerine gösterdikleri özeni yansıtıyor, kurumlar için de bu böyle.. Bir akaryakıt firmasının sosyal sorumluluk projesi olarak 2000 yılında uygulamaya başladığı ve yıllarca süren “Temiz Tuvalet Kampanyası” kamuoyunda oldukça yankı uyandırarak tuvaletlerdeki temizlik konusunda örnek oldu ve farkındalık yarattı. Proje, kurumsal imaj ve hizmet kalitesinin yükseltilmesinin ötesinde bir amaca sahipti; toplumda temizlik ve hijyenin önemi ve gerekliliğini vurgulamak. Başarılı da oldu..
 
Tuvaletin temiz, güvenli ve iyi tasarlanmış, kamu kullanımına açık yerler olmasını misyon edinen yerel yönetimler kentlerin her caddesine, her sokağına yüksek teknoloji ürünü kabin tuvaletler koyuyorlar artık. Tek düğmeyle kendi kendini temizleyen, kışın sıcak, yazın serin, sağlık koşulları en üst düzeyde düşünülmüş akıllı tuvaletler kentlerin olmazsa olmazı haline geliyor..
 
16.-17. yüzyılda, Osmanlı döneminde “Tuvalet Vakfı” kuranların ve kentte her sokak başına bir tuvalet dikenlerin torunları olarak daha gelişmiş, daha insani koşullarda ve daha yaygınlaşmış biçimde tuvaletlere sahip olmalıyız diye düşünüyor ve var olan tuvaletlerin de iyileştirilerek, daha sağlıklı, aydınlık, temiz ve hijyenik tuvaletler olarak korumamız gerektiğini savunuyorum.
 
Daha sağlıklı ve insanca yaşamak dileğiyle..

ADESE  :  CİHAT  TAŞKIN - 21.12.2012  (ALINTI)
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: TEMİZLİK VE HİJYEN' İN ÖNEMİ !!..
« Yanıtla #1 : Eylül 03, 2013, 03:53:32 ÖS »
ÖLÇÜ  :  SELİM  DEMİRLİ

T E M İ Z L İ K :!:

  Maddi  (gözle  görünen) ve  manevi  (gözle  görünmeyen)  kir  ve  pisliklerden  temizlenmek  ve  onlardan  uzak  durmak  dinimizin  emridir. Hz. Peygamber  Efendimiz  "TEMİZLİK  İMANIN  YARISIDIR"  buyurmakla (Camiussağır  47)  çok  açık  bir  şekil  de  temizliğin  önemini  belirtmişlerdir.
  Cenab-ı  Allah  O' na  peygamberlik  vazifesini  ilk  verdiğinde  de "Kalk  ve  insanları  uyar! Rabbini  yücelt  ve  elbisen  temiz  olsun"  (Müddesir:4)  ayette  de  buyurulmuştur.
  Peygamberimizin  izini  takip  eden  bütün  Müslümanlar  tarih  boyunca  hangi  şartlarda  bulunurlarsa  bulunsunlar  temizliğe  ve  temiz  olmaya  özen  göstermişlerdir. Bugün  peşine  takılıp  aşkla  ardından  koşturduğumuz  batı  medeniyeti  yani  Avrupalılar  temizliğin  ne  olduğunu  bilmedikleri  zamanlarda  Müslümanlar  adeta  su  medeniyetini   kurup  yaşatmışlardır.
   Taharetlenmeyi  ve  yıkanmanın  nasıl  olduğunu  Avrupalılar  Müslümanlardan  öğrenmişlerdir. Çöl  ikliminde  çıkıp -  gelişen  Müslümanlara  peygamberimizi (SAV) efendimiz  en  az  haftada  bir  yıkanmayı  emretmiştir..
   Boy  abdesti  (Gusül), namaz  abdesti, Kur'an  okurken  abdestli  olmak, yemek  öncesi  elleri  yıkamak, yemek  sonrası  da  elleri ve  ağzı  (dişleri)  temizlemek, yataktan  kalkındığında  ilk  defa  elleri  yıkamak (Çünkü  gece  uykuda  eller  avret  mahallerine  temas  edip  kirlenmiş  olabilir)  bütün  bu  tedbirleri  göz  önünde  bulundurduğumuzda  dinimizin  yani  İslam  Medeniyetinin  ne  kadar  çok  temizliğe  önem  verildiği  görünür.
   Müslüman, dinin  pis  ve  necis  gördüklerini  temiz  görmeyecektir. Temizlenmesi  mümkün  olan  temizlenmeli, temizlenmeyenlerden  de  uzak  durulmalıdır.
   Bulunduğu  mekanın  ve  kullandıklarının  temiz  olmasına  azami  özeni  göstermelidir. Temizlikle  birlikte  güzel  kokular  sürünerek  uzaklaştırıcı  değil, yakınlaştırıcı  olmalıdır. Elbisesinden  bulunduğu  mekanın  temizliğine  kadar  hatta  bütün  kullandığı  eşyaların  tertip  ve  temizliğine  dikkat  etmelidir.
   Bilhassa  üst  baş, kılık  kıyafeti, bakımlı  ve  uyumlu  olmasına  dikkat  etmekte  bir  Müslüman  için  kaçınılmazdır. Saç - sakal  ve  bıyıklar  temiz  tutulmalıdır. Tırnakların  kesilip  bakımlı  olmasına  dikkat  edilmelidir.
    Temizlik  konusunda  titizlikle  başlayan  davranışın  önce  ifratlara  sonra  da  hastalığa  dönüşmemesine  de  dikkat  edilmelidir.
    Kılık - kıyafet ve  bakım  konusunda  da  ifrattan  uzak  durulmalıdır. Saatlerce  zaman  harcamak, yüklüce  maddi israf  yapmak  akıllıca  bir  davranış  olmasa  gerektir.
     Ben  size  bir  şey  söyleyeyim  mi?
     İnsanların  en  güzel  halleri  Allah' ın  yarattığı  en  tabii  halleridir. Allah'ın  yaratmış  olduğu  şeklini  ve  şemalini  değiştirmeye  çalışmak  insanları  güzelleştireceğine  inan  ki  daha  çok  çirkinleştiriyor. Dikkat  ederseniz  aşırı  şekilde  makyaj  yapanlarda  bunu  görebilirsiniz.
     Çamura  batmış  birinin  kurtulmak  için  çırpındıkça  dibe  batması  gibi. Aşırı  süslenmeye  devam  edenlerin  akıbeti  de  aynı  batmaya  devam  eden  kişiye  benzemektedir.
     Temizlikten  maksatımız, hem  maddi  temizlik  ve  hem  de  manevi  temizliğinde  mutlaka  üzerinde  durulmalıdır. Kafası  ve  kalbi  kirli  olan  birisinin  sadece  dış  temizliğinin  hiçbir  önemi  olmaz.  Unutulmasın  ki, insan  maddi  ve  manevi  cihetli  iki  yönlü  yaratılmıştır.
      Temizlikte  de  iki  yönün  temizlenmesine  özen  gösterilmelidir..

Yazan :  Selim  DEMİRLİ -  Antakya' da  yayınlanan  YORUM  Gazetesinde  ÖLÇÜ  köşesinden  ALINTI (2006)
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .