Gönderen Konu: Caykaranın Beldelerinın Tarıhleri  (Okunma sayısı 4514 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kuleva yavuz

  • Moderator
  • *
  • İleti: 1285
  • Rep Puanı: +39/-1
Caykaranın Beldelerinın Tarıhleri
« : Ocak 22, 2009, 01:40:31 ÖS »


 Ataköy, Trabzon ili Çaykara ilçesine bağlı şirin bir beldemizdir. Ataköy Beldesi Çaykara ilçesinin güneyinde yer alır. Ataköy’ün kuzeyinde Şahinkaya Köyü, güneyinde Çamlıbel Köyü, doğusunda Çambaşı Köyü ve Aşağı Kumlu Köyleri bulunmaktadır. Şahinkaya köyü ile sınırı Hadi Deresi oluşturmaktadır. Çambaşı Köyü ve Aşağı Kumlu Köyleri ile arasındaki sınırı ise aradaki vadi ve buradan geçen Solaklı Deresi oluşturmaktadır.Güney sınırını ise Güneyi denilen ormanlık alan oluşturur.

           Eski adı Şinek olan ve bir dönem Serince diye de anılan Ataköy, Çaykara ilçesine 6 km uzaklıktadır. Çaykara’nın diğer köylerine kıyasla Ataköy düz bir arazi yapısına sahiptir. 2000 yılı nüfus sayımına göre Ataköy’ün nüfusu 3 128 dir. 10 Ekim 1957 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile belediye olan Ataköy, Çaykara’dan sonra ilk belediye olan yerleşim yeridir. Ataköy’ün 1500’lü yıllarda yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Yerleşim yeri eskiden bataklık olup, şuan ki düzlüklerin yaşanan heyelanlar sonucu oluştuğu rivayet edilmektedir. Bu heyelanların tekrar yaşanmaması için Ataköy’ün üst kısımlarında bulunan Vartanlı’nın yukarısında orman oluşturulmuştur. Bu ormandan hiçbir şekilde ağaç kesilmemekte ancak ortak hayır işleri için, cami, okul, hastane gibi, ağaç kesilmektedir. Bu nedenle de bu ormana Beddualı Orman adı verilmiştir.

           Köyün merkezi olarak kabul edilen ve belediye ve dükkânların bulunduğu caddeye Lemali denilmektedir. Adını köye ilk yerleşen Lemoğlu Ali’den adını almaktadır. Lemali’de Belediye binası, sağlık ocağı, Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, muhtarlık, Laleli Camii ve alışveriş yapılacak bakkallar ile kahvehaneler bulunmaktadır.

            Çarşının merkezinden sağa ve sola doğru yol ikiye ayrılmakta ve sola devam eden yoldan Çamlıbel Köyüne, sağa doğru devam eden yoldan ise Meşhur Sultan Murat Yaylasına ve diğer yaylalara ulaşılmaktadır. Aynı zamanda her iki yoldan Bayburt’a ulaşım sağlanmaktadır.

             Köyün, deyim yerindeyse ortasında, yeniden inşaa edilerek 1997 yılında ibadete açılan büyük bir cami ve etrafında eski mezarlıklar bulunmaktadır. Ayrıca Ataköy de Sağlık Meslek Lisesi, Cevdet Sunay İlköğretim Okulu bulunmaktadır. Bu okul adını köyümüzde doğan 5. Cumhurbaşkanımız Cevdet Sunay’dan almıştır. Lemali, Lugur, Vartanlı, Harmanlar, Anbedro belli başlı mahallelerindendir. Başlıca yaylaları ise Sultan Murat,  Hanırmak, Sarıkaya, Vartan ve Cerah yaylalarıdır.

             Önceki yıllarda başlıca geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık son yıllarda ek gelir kaynağı durumundadır. Köyde yaşayanların başlıca geçim kaynağı, gurbete çıkma ve devlet memurluğudur. Yaşlıların büyük bir çoğunluğu Tarım Bağkur’undan emekli olup geçimini bu yolla ve az miktarda yaptığı tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır.

             Ataköy’de gezilip görülecek yerlerin başında, Sultan Murat Yaylası ve diğer yaylalar ile Cevdet Sunay Müze evi gelmektedir. 5. Cumhurbaşkanımızın doğduğu ev müze olarak restore edilmiş ve halkın ziyaretine açılmıştır.




Kaynak:ForumCaykara
« Son Düzenleme: Ocak 22, 2009, 01:51:07 ÖS Gönderen: kuleva yavuz »
               K     u    L  e   V   a   Y    a   V    u  Z  

Çevrimdışı kuleva yavuz

  • Moderator
  • *
  • İleti: 1285
  • Rep Puanı: +39/-1
Ynt: Caykaranın Beldelerinın Tarıhları
« Yanıtla #1 : Ocak 22, 2009, 01:40:54 ÖS »

Taşkıran (Çoroş) Beldesi

İlçe merkezine 11 km. uzaklıkta olan beldenin 2000 yılı sayımına göre nüfusu 4011'dir. Nüfus yaz aylarında büyük artış göstermektedir.
     1876 Trabzon Vilayet Salnamesi'nde Çaykara ilçesi sınırları içinde gösterilen 25 köyden biri Coroş'tur. Geçmişi daha eskiye dayanan bu bölgenin Maraşlı'nın bir mezra alanı olduğu söylenmektedir. 1960 yılında Taşkıran adını aldı.
     05.01.1999 tarih ve 23574 sayılı resmi gazetede yayımlanan 98 / 0404 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla "Belediye" statüsüne kavuşan Taşkıran'ın ayrıca bir mahalle muhtarlığı vardır.
     Çevresindeki köyler açısından merkezi bir özellik gösteren Taşkıran, dar vadinin iki yakasına serpilmiş bir yerleşim yeridir. Son derece dik yamaçlarda bulunan beldenin tarımda kullanılabilen arazisi çok azdır. Tarım, ailelerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek ölçüde yapılabilmektedir. En çok mısır, patates ve fasulye yetiştirilmektedir. Yurt içi ve yurt dışı gurbetçilik en önemli gelir kaynağıdır. Gurbetçilerin katkıları ve belediyenin öncülüğüyle gerçekleştirilen birçok çalışmanın yanında yayımlanan Taşkıran'ın Sesi dergisi yörede takdirle karşılanmaktadır.
     Geçmişte ve günümüzde eğitim - öğretime önem veren belde insanlarında mizah yeteneği çok yüksektir. Solaklı vadisinin 19. yy.'da en ünlü medreselerinden biri Coroş Medresesi'ydi.
     Yolu asfalt olan beldeye çağdaş hizmetlerin tümü ulaşmıştır.
     Yazın çıkılan yaylalar şunlardır: Derindere, Şekersu, Multat, Celepçayın.


     Taşkıran Belediyesi'nin 2004-2009 Yılına Ait Projeleri;

1-  20 km. civarında içme suyu şebeke çalışması,
2-  Muhtelif yerleşim alanlarında 17 km. lik yol çalışması,
3-  Park ve çevre düzenleme çalışması,
4-  Merkez anayol güzergahında yürüyüş yolu ve tretuar çalışması,
5-  Tarihi caminin aslına uygun restore edilmesi,
6-  Mevcut yolların ıslahı ve standartların yükseltilmesi. [/center]
« Son Düzenleme: Ocak 22, 2009, 01:58:34 ÖS Gönderen: kuleva yavuz »
               K     u    L  e   V   a   Y    a   V    u  Z  

Çevrimdışı kuleva yavuz

  • Moderator
  • *
  • İleti: 1285
  • Rep Puanı: +39/-1
Ynt: Caykaranın Beldelerinın Tarıhları
« Yanıtla #2 : Ocak 22, 2009, 01:41:11 ÖS »
Karaçam (Ogene) Beldesi
İlçe merkezine 25 km. uzaklıkta ve denizden yüksekliği 1100 m'dir. Nüfusu, 2000 yılı sayımına göre 5470'dir.
     1554 yılına ait Osmanlı tahrir kayıtlarında Çaykara ilçesi sınırları içinde gösterilen 10 köyden biri Ogene-i ülya'dır. Bölgede yaşayan halkın fetihten önce islamlaştığı, dolayısıyla bölgenin 15. yy.dan önce de bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bölgeye yerleşen ailelerin Sürmene, Of, Haldızen ve ülucami'den geldikleri biliniyor. Sanoğulları, Sivazoğulları, Hahaloğulları, Kuçanoğulları, Kurbanoğulları, Conoşoğulları, Bayramoğulları yöreye değişik yerlerden gelip yerleşen önemli ailelerdir.
     Beldeye daha çok sahil şeridinden salgın hastalıklardan korunmak amacıyla gelip yerleşmiş aileler, zamanla genişleyerek değişik akraba adlarıyla anılmaya başladı.
     Tarihi Of - Çaykara - Bayburt yolu üzerinde bulunan Karaç, 1969 yılında belediye oldu. Ana yol çalışmaları, Çaykara-Uzungöl güzergâhındaki Kuşkayası (Çatak mevkii)'dan Alçakköprü bağlantılı Köknar - Karaç - Soğanlı doğrultusunda devam etmektedir.
     Beldede yerleşim, vadinin iki yakasındadır. Çaykara - Bayburt yolu üzerinde bulunan ana yerleşim bölgesinde yapılanma çok sık olmasına karşın vadinin batı yakasında bulunan Seyrantepe mahallesinde, arazinin son derece yamaç olması nedeniyle yerleşim dağınıktır. Bu mahalle çığ tehdidi altındadır.
     İlçeye uzaklığı yanında, yolunun bakımsız ve yetersiz oluşu, kimi hizmetlerin zamanında ve gereği gibi verilemeyişine neden olmakta, dolayısıyla yörede yaşı olumsuz etkilemektedir.
     Beldenin en belirgin gelir kaynağı, yurt dışı gurbettir. 1960'lı yıllarda özellikle Almanya'nın dışardan işçi aldığı dönemlerde, köyün çalışabilen nüfusu yurt dışına işçi olarak gitmiştir. Gurbete çıkanların büyük çoğunluğu ailelerini yanlarına almadıkları ve daha sonra köylerine döndükleri için bölgenin diğer yerleşkelerine oranla daha kalabalık ve genç nüfusa sahiptir. Beldenin, giren paraya ve oluşan değerlere bağlı sosyoekonomik yapısı ve fiziki dokusu hızlı bir şekilde değişmektedir. Önceleri, ailenin yıllık gereksinimini karşılayan en önemli gelir kaynağı hayvancılıktı. Günümüzde tarım ve hayvancılık, ailenin geçimini temin etmede yetersizdir. Karaç, Osmanlı döneminde Solaklı vadisinin medreseleri ve müderrisleriyle en ünlü bölgelerinden biridir. Erzurum'daki Yakutiye Medresesi'nden mezun birçok müderris bu beldede görev yapmıştır. Eğitim düzeyi son yıllarda belirgin oranda yükselmektedir. Çalışkan ve azimli olan yöre insanı, sürekli gurbet hayatı yaşamak zorundadır. İstanbul, Bursa, Samsun, Antalya gibi büyük kentlere göç eden ailelerin sayısı oldukça fazladır.

     Beldenin yaylaları şunlardır: Staronar, Turnalı, Arapdere, Kacat, Şeyhi.

Karaç Belediyesi'nin 2004-2009 Yılma Ait Projeleri
*   10 km' lik altyapının (atık sular ve kanalizasyon) tamamlanması,
*   Belediye misafirhane binasının tamamlanması,
*   Belediye hizmet binasının yapımı,
*   Modern kesimevinin (mezbaha) inşaatı,
*   Yeşilkaya ve Katanas mahallelerinin yol ve köprülerinin yapımı,
*   3km'lik yolun betonlanması,
*   Üniversitede okuyan Karaç'lı gençlere burs verilmesi,
*   İlçede okuyan öğrencilerin ücretsiz taşınması,
*   Her yıl 2000 meyva ve değişik cins ağacın dikilmesi.
               K     u    L  e   V   a   Y    a   V    u  Z  

Çevrimdışı kuleva yavuz

  • Moderator
  • *
  • İleti: 1285
  • Rep Puanı: +39/-1
Ynt: Caykaranın Beldelerinın Tarıhları
« Yanıtla #3 : Ocak 22, 2009, 01:42:23 ÖS »
Uzungöl (Şerah) Beldesi

Trabzon ilinin hatta güzel ülkemizin doğa harikası güzelliklerinden birisidir Uzungöl. Trabzon Şehir merkezine uzaklığı 90 km civarında olup, Çaykara ilçemizin sınırları içinde yer almakta ve buraya uzaklığı 15 km’dir. Çaykara’dan itibaren dere kenarında seyreden yolu tırmanarak Uzungöl’e ulaşırsınız. Yol boyunca göreceğiniz Karadeniz yöresine ait birçok güzellik sizi Uzungöl de neyin beklediğinin habercisidir adeta.

     Uzungöl’e çıktığınızda karşınıza ilk çıkacak yerlerden bir tanesi tarihi kemer köprüdür.  Bu köprünün hemen yanında çifte minaresiyle televizyonlardan görmeye alışkın olduğumuz meşhur cami karşınıza gelecektir. Artık meşhur göl tüm güzelliğiyle karşınızdadır. Kemer köprüden devam ettiğinizde klasik Karadeniz köy evleri Uzungöl’ün sağ tarafında kalmaktadır. Son zamanlarda her yerde karşımıza çıkan betonlaşma burada da gözümüze çarpmaktadır. Eski tip evler yavaş yavaş yerini bu tip yapılaşmalara terk etmektedir.

     Uzungöl’e geldiğinizde sola doğru gölün kenarını takip eden yoldan devam ettiğinizde karşınıza bungalov tipi evler, restorantlar ve alabalık çiftlikleri gelecektir. Başınızı kaldırıp baktığınızda yamaçlarda yaz kış her türlü güzelliği barındıran ç ormanlarını göreceksiniz. Bunları seyretmek insana büyük bir huzur vermekte ve rahatlatmaktadır. Gölde yüzen yaban ördeklerini seyretmek ayrı bir keyif verir insana. Şehrin kalabalığından sıkılan insanlara burasının vereceği huzur ve rahatlığı hangi psikolojik terapi verebilir diye düşünebilirsiniz.

     Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu Uzungöl’de birçok tesis inşaa edilmiş ve buraya gelecek yerli ve yabancı turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek her türlü konfor düşünülmüştür.  Tesislerin bulunduğu mahallede yer alan ahşap minareli camide ilginizi çekecek yerlerden bir tanesidir.

     Uzungöl, Haldizen Deresinin getirdiği rüsubatla dolarak göl alanı 79 hektar’a düşmüştür. Devlet Su İşleri’nin (DSİ) yaptığı dere ıslahı ve göl boşaltma çalışmaları neticesinde gölde rüsubatın oluşturduğu 63 hektarlık bataklık ve karasal kısım boşaltılarak göl alanı %80 oranında artırılmıştır. Böylece göl alanı 142 hektar’a ulaşmıştır. Ayrıca ileriki yıllarda göl alanının tekrar dolmaması için önlem olarak, gölün yukarı kısımlarında Haldizen Deresi üzerinde gelen malzemeyi tutma amaçlı tersip bentleri ve kıyı koruması yapılmıştır.
         
               K     u    L  e   V   a   Y    a   V    u  Z