Gönderen Konu: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu  (Okunma sayısı 6092 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ErtPeh

  • Administratör
  • *
  • İleti: 6860
  • Rep Puanı: +332/-2
  • Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır
Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale Boğazı'nı savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemidir.
1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile dövdüler. Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye kalktılar.
24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri aşarak Boğaz'a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.
19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzil­li bir bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.
İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlar­dı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donan­mayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.
Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı.
18 Mart 1915
İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na girdi.
Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu.
İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.
İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman kaçmak isterken topçu atış­larıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü. Bu karşılıklı bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor: «insan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir alevler yükseliyordu. Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su sütun­ları arasında yavaş yavaş hareket ediyorlar, bazen duman ve serpintiler arasında iyice görünmez oluyorlardı. Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyordu.»
Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor.«Saat 13.45'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patla­mayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti.»
Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralan­dı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek : Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler.
İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlı­yordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.
Düşman güçleri 25 Nisan 1915 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da, savaştı. Cephanesi biten askerlere :
- Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
- «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.
Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı.
Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8-9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.
Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın kaynağı oldu.
Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.
Biri Kürtçe konuşur - Adı özgürlük olur
Biri Ermenice ağıt yakar - Adı ortak acımız olur
Biri çıkıp herhangi bir dilde feryat eder - Adı rengimiz olur
Biri çıkıp ''Ne Mutlu Türküm'' dediğinde - Adı ırkçı faşist olur Faşistsek bu yüzden eğer, kulağınızın zarı patlayana kadar haykırıyoruz
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!! Demeyeninde canı cehenneme!!!

Çevrimdışı @sen@

  • Moderator
  • *
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #1 : Mart 19, 2012, 02:29:21 ÖS »
Sağol abi  :güll: +
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.


Çevrimdışı nigner

  • Administratör
  • *
  • İleti: 17942
  • Rep Puanı: +277/-9
  • ŞİMAL@KUZEY YILDIZI@ YURTTA SULH, CİHANDA SULH
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #2 : Mart 19, 2012, 03:30:52 ÖS »
Allah cc razı olsun Ertuğrul..
@ŞİMAL RÜZGARI@KUZEY YILDIZI@
YURTTA SULH CİHANDA SULH

Çevrimdışı ErtPeh

  • Administratör
  • *
  • İleti: 6860
  • Rep Puanı: +332/-2
  • Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #3 : Mart 19, 2012, 08:14:02 ÖS »
Sağol abi  :güll: +
rica ederim  \)
Allah cc razı olsun Ertuğrul..
cümlemizden hocam
Biri Kürtçe konuşur - Adı özgürlük olur
Biri Ermenice ağıt yakar - Adı ortak acımız olur
Biri çıkıp herhangi bir dilde feryat eder - Adı rengimiz olur
Biri çıkıp ''Ne Mutlu Türküm'' dediğinde - Adı ırkçı faşist olur Faşistsek bu yüzden eğer, kulağınızın zarı patlayana kadar haykırıyoruz
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!! Demeyeninde canı cehenneme!!!

Çevrimdışı nigner

  • Administratör
  • *
  • İleti: 17942
  • Rep Puanı: +277/-9
  • ŞİMAL@KUZEY YILDIZI@ YURTTA SULH, CİHANDA SULH
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #4 : Mart 18, 2013, 12:19:59 ÖS »
Ruhları şaad mekanları cennet olsun.. :(
@ŞİMAL RÜZGARI@KUZEY YILDIZI@
YURTTA SULH CİHANDA SULH

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #5 : Mart 18, 2013, 12:36:06 ÖS »
:bayrak: Çanakkale 1915
[youtube]_zjheNm66mM[/youtube]

Balkan Savaşı'nda hezimete uğrayarak yenik ayrılan bir milletin silkinerek ayağa kalkışının, dirilişinin hikayesi .
« Son Düzenleme: Mart 20, 2013, 12:54:49 ÖS Gönderen: nigner »
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Ay Işığı

  • Ziyaretçi
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #6 : Mart 18, 2013, 04:36:30 ÖS »
/..Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer../


 :bayrak:   :bayrak:   :bayrak:

Ruhunuz Şad Mekanınız Cennet Olsun.. :(

Çevrimdışı nigner

  • Administratör
  • *
  • İleti: 17942
  • Rep Puanı: +277/-9
  • ŞİMAL@KUZEY YILDIZI@ YURTTA SULH, CİHANDA SULH
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #7 : Mart 18, 2014, 01:17:38 ÖS »
Çanakkale Zafrımızın 99 yılı kutlu olsun...
Şehitlerımızın Ruhu Şaad mekanları Cennet olsun...
@ŞİMAL RÜZGARI@KUZEY YILDIZI@
YURTTA SULH CİHANDA SULH

Ay Işığı

  • Ziyaretçi
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #8 : Mart 18, 2014, 10:14:30 ÖS »
Amin.


Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #9 : Mart 19, 2014, 07:04:09 ÖÖ »
  :bayrak: Çanakkale Fatihi ÜSTÜNBAŞ ' a    :bayrak:

On yedi mart sabahı bir işmar geldi telden,
Karşımda gönül dostu canlı içden gönülden.
Bir vuslat imkanını araştırdı giderken,
Yolların Yalova’dan geçmez Ahmet Üstünbaş....

Bin küsür kilometre yolu tepdin efendim,
Çıkıpda yollarında yatıp kalmak isterdim.
Gönül gözümü açıp bu gerçeği söyledim,
Kafilem bekletilmez dedin Ahmet Üstünbaş...

Nevrimden geldi geçti abıhayat kokusu,
Hazzı berrak a çekti bu Çanakkale ruhu.
Benliğimden dolaşdı sizle idim doğrusu,
Sebebi mücibesi sensin Ahmet Üstünbaş...

Karamsardı bu gönlüm hoşnut ettin muştunla,
Yurdun dört bir yanından yaşatılan bu ruhla.
Şuheda’yı yad ettin hayırla hasenatla,
Anlattın bana telden sağol Ahmet Üstünbaş...

Ne ulu bir dostsunki ne mübarek arkadaş,
Sımsıcak o duyguna gerekti sarmaş dolaş.
On sekiz mart zaferi destanlaşan bir savaş,
Hatıratında yaşat sayin Ahmet Üstünbaş...

Sesinde bir heyecan sanırsın Seyit Çavuş,
Gürz indirdin namerde tanrım o nasıl vuruş.
Haşroldun ecdadımla hasrettendi o duruş,
Bağrıma ateş oldun düşdün Ahmet Üstünbaş...

Toplu bu kafileler Kırıkhan’dan Hatay’dan,
Yaradan razı olsun organize yapandan.
Dönüş yolunda geldi n ikinci telefondan,
Veda busesi sana sayin Ahmet Üstünbaş...

Dönüş güzergahında ulu meclis Ankara,
Aynı hazzı yaşat geç ordaki uşaklara.
Birlik adına gelin verin birde muhtıra,
Soydaşlara bir nefes aldır Ahmet Üstünbaş...

Hatay Kırıkhan’ına alem gıbtayla baksın,
Bu bir methiye değil sancı var duyacaksın.
Kanamış birkez yara merhemi olacaksın,
Medari iftihare layik Ahmet Üstünbaş...

Yazan : Mehmet ERDOĞAN - Emekli Komiser - YALOVA - 23.03.2012
(NOT : Bu şiir Çaykara Forum' da , Kırıkhan OLAY Gazetesi Ziyaretçi defterinde ve Trabzon Forum' da yayınlandı) ALINTI

Bu  şiir  18  Mart  2012  tarihinde  Kırıkhan  Belediye  Başkanı  Sayın  Murat  Sakman  tarafından  Muhtarları  kapsayan  bir  gezi  proğramı  Çanakkale  Şehitleri  ziyaretinden  dolayı  duygulanan  arkadaşım  Sayın  ERDOĞAN  tarafından  kaleme  alınmıştır. Kendisine  buradan  çok  çok  teşekkür  ediyorum. Her  vatandaş  sağlığında  en  az  bir  kez  mutlaka  o  şehitliği  ziyaret  etmelidir.Çok  duygusal  anlar  yaşanıyor  orada......
« Son Düzenleme: Mart 19, 2014, 07:15:29 ÖÖ Gönderen: A.ÜSTÜNBAŞ »
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı @sen@

  • Moderator
  • *
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Ynt: 18 Mart Çanakkale'nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu
« Yanıtla #10 : Mart 19, 2014, 12:03:22 ÖS »
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.