Gönderen Konu: HAYDİ VARMISINIZ KÖTÜ HUYLARIMIZDAN BİRİNİ KURBAN VERMEYE ;)  (Okunma sayısı 974 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı berceste

  • Süper Üye
  • *****
  • İleti: 329
  • Rep Puanı: +6/-0
Kendine güvenmeyen insanların kendilerine ilişkin duyguları başkalarına ve onlardan alacakları onaya bağlıdır. Başarılı değil başarısız olmayı bekler ve o korkuyla, risk almaktan kaçınırlar. Kendilerine düşük değer biçerler, kendilerine söylenen olumlu sözleri görmezden gelir ya da dikkate almazlar.

 

Karşındakini dinlememe





EDinlemek; insan ilişkilerinin temelinde yatan ve karşınızdakine saygının bir nevi kanıtı olan bir eylemdir. Dinlemek aslında karşınızdakinin psikologu olmaktır. Dinlemek Goethe’nin de dediği gibi ‘bir sanattır’… Dolayısıyla karşınızdaki kişiyi dinlemediğinizde bu durum sosyal ilişkilerinize zarar verebilecek boyuta gelebilecektir. Aynı şekilde iş hayatında da başarısızlığa yol açabilecektir. Dinlememe, bir nevi, sizi kapayacaktır...

Sabırsızlık
[/color][/b]“Acele işe şeytan karışır" derle. Çok doğru... Sabır sadece huzur ve sükunet içinde bir hayat sürmenin değil; başarının da anahtarıdır aslında. Dayanıklı olma, bir durum karşısında sakinliğini kaybetmeden bekleyebilme ve sabırlı olma kapasitesi hayatımızın her anı için değerlidir.Yaşamımız boyunca belki de her gün ihtiyaç duyacağımız bir şeydir sabır…

Erteleme alışkanlığı

Bazen işler gözümüzde öyle büyür ki, yaptığımız ilk şey hemen ertelemek olur. Böyle böyle yarına bir bakıyoruz; yapacak tonlarca işimiz var. Bu işlerin varlığının düşüncesi aklımızı öyle meşgul ediyor ve bu durum bizi aslında o kadar yıpratıyor ki farkında değiliz…

Mutsuzluk

Sürekli olarak kendinizi mutsuz hissetmeniz hem sizi yoracak, hem etrafınıza negatif bir enerji yayacak hem de daimi mutsuzluğu getirecektir. Bu yüzden mutsuzluk hissinden hemen kurtulmanız gerekmektedir. "Bu öyle kolay değil" diyorsanız yanılıyorsunuz...

Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçi kişilik nedir? Mükemmeliyetçi kişiler, beklentileri yüksek olduğu için sıkça hayal kırıklığı yaşarlar. İş yaşamında çok sorumluluk üstlendikleri için ailelerine yeteri kadar zaman ayırmazlar ve problemler yaşarlar. En ufak bir eleştiriye bile kahrolur, günlerce kafalarına takarlar. Başarısızlık durumunda çok kolay depresyona girerler. Çok tartışırlar.

"Hayır" diyememe

Eğer her şeye evet diyorsanız – üstelik tersine inanıyor olsanız bile – onaylanmama, beğenilmeme korkunuz var demektir. Halbuki kendi zıt fikirlerinizi öne sürmeniz, karşı çıkmanız, sizin sevilmeyeceğiniz anlamına gelmez. Tam tersine karşı çıkmak, başkalarıyla hemfikir olmadan da onların sizi sevebileceğini, bu şekilde saygı görebileceğinizi gösterir.

Öfkeyi kontrol edememe

Son derece insani bir durum olan öfke, kontrol altına alınmadığı takdirde hayatın birçok alanında olumsuz sonuçlara yol açıyor. Günlük hayatın stresi ve bastırılmış duygular da buna eklenince insanlar kontrolden çıkabiliyor.

Kontrol manyaklığı

Takıntı, mükemmeliyetçilik gibi bir ruhsal bozukluk olan ‘Control freak’ yani kontrol manyaklığı kişiyi oldukça yıpratan bir durumdur. Kontrol manyağı kendi benimsediği davranışları zorla çevresine benimseten kişilere deniyor.Kontrol manyakları genelde çevrelerindeki tüm olaylarda onların müdahalelerinin gerekli olduğunu düşünürler.Onların kontrolleri dışında gerçekleşen en ufak bir değişiklikte fazlasıyla canları sıkılır. Hayatlarında hiçbirşey rastlantısal olamaz; çünkü tüm ihtimaller hesaplanmış, planlar hazırlanmıştır.

Telaş

Araba kullanıp ‘bir yandan da’ makyaj yapanlar (çünkü evden aceleyle çıkılmıştır ve hemen işe yetişilmesi gerekiyordur) veya televizyonda haberleri izlerken ‘bir yandan’ bilgisayardaki işlerini halledenler (çünkü bilgisayardaki kişisel işlere ayıracak başka vakit yoktur) veya ev alışverişini yaparken ‘bir yandan da’ telefondan atması gerek mesajları atanlar… Sürekli acele etmek, telaş halinde olmak ufak bir detay gibi gözükse de; yorgunluk, stres, kilo kaybı, cinsel isteksizlik gibi sorunlara neden olabiliyor.

Korkular

Korkularla yaşamanın hayatın her anlamında ilerlemeyi ne kadar engellediğini biliyor musunuz? "İnsanlar hakkımda ne düşünüyor?", yalnızlık ve kendini değersiz hissetme gibi korkular ve kaygılar yaşıyorsanız işiniz çok zor demektir! Ama merak etmeyin! Korkularınızı yok etmenin birinci adımı ise onların farkına varıp, yüzleşebilmenizdir. Gerisi çok kolay...

Çekingenlik

Kendinizi görünmez gibi mi hissediyorsunuz? Toplum içinde konuşmak sizin için bir çile mi? Korkmayın, çekingenlik gayet normal bir duygudur. Çekingenliğin altında yatanlar özgüven eksikliği ve negatif düşüncelerdir. Sadece bunun farkına varıp, üstesinden gelmek için neler yapacağınızı bilmeniz yeterli…

Çok düşünme sendromu

Genelde kadınların daha fazla kapıldığı ‘çok düşünme sendromu’ kişinin kendi psikolojisini de, sosyal ilişkilerini de olumsuz etkiliyor.Eğer size söylenen herşeyi büyütüp altında birşeyler arıyorsanız; veya ufak kararlar almanız gerektiğinde karar süreciniz gitgide uzuyor ve zorlaşıyorsa bu duruma bir dur deyin. Çünkü ‘çok düşünme sendromu’na yakalanmış olabilirsiniz!

Kendini beğenmeme

Aynaya çok bakıyor ve vücudunuzdan nefret ediyorsanız bu durum psikolojik bir rahatsızlık olan dismorfofobi olabilir. Bu durum genellikle vücudumuzun farkına vardığımız ergenliğe geçiş döneminde başlar. Ve beraberinde birçok kompleksi de getirir. Bu duygu her ne kadar seneler geçtikçe karşımıza çıkmasa da bilinçaltımızda bir yerlerde saklanır.

Takıntılı olmak

Takıntılar “kişinin mantıksız olduğunu bildiği halde zihninden atamadığı fikir”lerdir. Hayatı gereğinden fazla zorlaştıran temizlik, simetri, kontrol, saldırganlık takıntıları ile dini, cinsel, büyüsel takıntılar tedavi edilebiliyor. Bu nedenle mutlaka tedavi yollarına gidilmeli...

İşkolik olmak





Aklınızda sürekli iş, eviniz ikinci bir ofis, hobiler sizin için vakit kaybı, arkadaşlarınızla konuştuğunuz tek konu projeleriniz, eşinize olan ilginiz ise neredeyse sıfır… Yani siz bir işkoliksiniz… Belki önemsiz gibi gözükebilir ama işkolik olmanız hem kendinize vakit ayırmanızı engeller, hem de tüm (aşk, evlilik, aile, arkadaş, vs) ilişkilerinizi ciddi anlamda zedeler… Ama korkmayın teşhisi koymak da, kendinizi bu konuda düzeltmek de aslında çok kolay!
« Son Düzenleme: Kasım 12, 2010, 10:01:37 ÖÖ Gönderen: berceste »
(*_*)"Insanda yoksa edep,neylesin medrese mektep.Okusa,alim olsa,yine merkep,yine merkep!"