Gönderen Konu: Dârülhadîs  (Okunma sayısı 1132 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı @sen@

  • Moderator
  • *
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
Dârülhadîs
« : Ekim 31, 2010, 05:56:51 ÖS »



Hadis ilminin öğretildiği medreselere verilen isim.

İlk defa Selçuklu atabegi Nûreddin tarafından Şam’da açıldı. Böylelikle hadis öğrenimi camilerden medreselere geçmeye başladı. Sonradan Dârülhadîs medreselerinde Kur’ân-ı kerîme ait ilimler de okutulmaya başlandığından bu medreselere Dârül Kur’an ve’l-Hadîs ismi verildi.

Anadolu’da ilk Dârülhadîs İlhanlı vezîri Şemseddin Cüveynî’nin Sivas’ta kurduğu medresedir. Osmanlı Devletinde ilk Dârülhadîs Bursa’da ikincisi ise 1447’de Sultan İkinci Murad Han tarafından Edirne Üçşerefeli Camii Külliyesi içinde öğretime açılmıştır. İstanbul’da ilk Dârülhadîs Süleymaniye Camii Külliyesi dahilinde faaliyete başladı. Daha sonra gittikçe fazlalaşan Dârülhadîslerin sayısı 17. asırda 135’e kadar çıkmıştır.

Diğer medreselere göre daha yüksek seviyeli Dârülhadîslerin müderrisleri de rütbe olarak daha yüksekti. Meselâ Dârülhadîs müderrislerinin yüz akçe yevmiyeli oldukları devirde diğer müderrisler altmış akçe yevmiye alırlardı. “Kibâr-ı Müderrisîn” olarak isimlendirilen bu müderrisler merasimlerde diğerlerine başkanlık ederlerdi.

Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.