Gönderen Konu: İstanbul'un Her Semtinde Bir 'Paşa' Var  (Okunma sayısı 614 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı @sen@

  • Moderator
  • *
  • İleti: 4979
  • Rep Puanı: +100/-0
İstanbul'un Her Semtinde Bir 'Paşa' Var
« : Ekim 20, 2010, 07:03:39 ÖS »
İstanbul'un her semtinde bir 'paşa' var

Anadolu'daki bazı yaşlı amcalar, rütbesi ne olursa olsun bütün askerî personele 'paşam' diye hitap ediyor. Böylesine saygınlık ifade eden bir imajın oluşmasında Osmanlı'dan bugüne askerlere duyulan sevgi ve saygının büyük bir rolü var. Osmanlı paşalarının hemen hepsini yaptırdıkları vakıf eserlerinden tanıyoruz. Bugün İstanbul'un pek çok semti bir Osmanlı paşasının ismiyle anılıyor.

Emekli ve muvazzaf bazı paşaların Balyoz darbe girişimi iddiasıyla tekrar gözaltına alınması, akıllara Osmanlı paşalarını getirdi. Emekli paşaların böyle bir iddiayla gündeme gelmesi vicdanları rahatsız etti. Çünkü belgeler, ses kayıtları ve darbe planlarının yapıldığı günlerin sonrasında gerçekleşen bombalı saldırılar uç uca eklenince akıllarda soru işaretleri oluşmaya başladı.

Oysa tarihimizde paşalar, birkaçı hariç, hep kahramanlıklar ve geride bıraktıkları eserlerle anılıyor. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen adları unutulmuyor, aksine daha geniş kitleler tarafından tanınıyor. Hatta bazı paşalar, padişahlardan bile ünlü! Mahmut Paşa, Haydar Paşa, Koca Mustafa Paşa, Barbaros Hayreddin Paşa, Davut Paşa, Gazi Osman Paşa, Bayram Paşa, Kasım Paşa...

Camiler, medreseler, kütüphaneler ve hamamlar bizzat onlar tarafından yaptırılmış. Bu yüzden de hemen hepsi hayır dualarıyla yâd edilmiş ve ediliyor. Bugün İstanbul'un pek çok semti bir Osmanlı paşasının ismiyle anılıyor. Tarih kitapları onların kahramanlıklarını yazıyor. Tarihçiler, belki de bu yüzden 'Osmanlı bir hanlar, sultanlar, padişahlar devleti olduğu kadar ve belki de onlardan daha çok bir 'paşalar' devletidir.' diyor.

Osmanlı'da seksene yakın ünlü paşa vardı. Bunlardan 20'si bugün de popüler. Çünkü isimleri hâlâ farklı semtlerde yaşamaya devam ediyor. Tarihî camileri, imarethaneleri, han, hamam, külliye ve medreseleri veya tarihî köprüleri incelediğimizde çoğunun paşalar tarafından yaptırıldığını görüyoruz. Paşalar, devletten aldıkları maaşla kalıcı eserler yaptırarak halkın hizmetine sunmuş.

Mesela Mahmut Paşa, Fatih Sultan Mehmet'in vezirliğini yapmış. Bugün kendi ismiyle anılan semtte, cami ve külliyesi bulunuyor. Yaptırdığı eserler aradan beş asır geçmesine rağmen ilk günkü gibi ayakta.

Osmanlı paşaları, Eyüp ile Mekke ve Medine'ye ayrı bir önem göstermiş

Mahmut Paşa'dan sonra sadrazam olan Gedik Ahmet Paşa'nın adı Eminö-nü'ndeki Gedikpaşa Camii ve semtinde yaşıyor. Koca Mustafa Paşa, Fatih Sultan Mehmet döneminin diğer bir paşası. Kendi ismiyle anılan semte yaptırdığı bir cami ve yoksulların her türlü ihtiyacının karşılandığı imarethane hizmet veriyor. Koca Mustafa Paşa, Eyüp'ün imarıyla da yakından ilgilenmiş. Osmanlı paşaları Eyüp, Mekke ve Medine'ye vakıf eserleri yaptırmak için adeta yarışmışlar. Böylece manevi bir huzura kavuşacaklarına inanmışlar. Haliç kıyısındaki Kasımpaşa semti, ismini Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden Güzelce Kasım Paşa'dan almış. Kasım Paşa, semte yaptırdığı cami, medrese ve diğer eserlerle yöreyi kısa sürede kalkındırmış. Haydar Paşa ismi bugün bırakın İstanbul'da yaşayanları tüm Türkiye tarafından biliniyor. Haydar Paşa'nın ismi bugün bir lise, bir tren garı ve bir de hastanede sessiz sedasız yaşamaya devam ediyor.

Günlerce aç ve susuz kalarak Medine'yi müdafaa eden Fahrettin Paşa, herkesin gönlünde farklı bir yere sahip. Sokullu Mehmet Paşa, iki metreyi geçen boyu ve sert mizacıyla tanınıyor. Barbaros Hayreddin Paşa için ise tarihçiler, "Osmanlı'nın en mütevazı devlet adamlarından biriydi. Bir askerle aynı işleri yapardı." der. Hepsinin de sayamayacağımız kadar büyük hizmetleri olmuş İstanbul'a. Yolunuz, ismini Osmanlı paşalarının birinden alan bir semte düşerse eğer ruhlarına Fatiha göndermeyi ihmal etmeyin.

Osmanlı paşaları vakıf hizmetleriyle halkın gönlünde taht kurdu

Tarihçi Ahmet Uçar: Osmanlı paşaları, yürüttükleri vakıf hizmetleriyle halkın gönlüne taht kurmuştu. Bugün bazı insanlar Osmanlı paşalarının cahil olduğunu, okuma yazma bilmediğini iddia ediyor. Paşa olup da kapsamlı bir kütüphane sahibi olmayan yok denecek kadar azdır. Mesela Ahmet Cevdet Paşa gibi kapasiteli bir devlet adamı bir daha yeryüzüne zor gelir. Kurtuluş Savaşı'yla birlikte paşalar büyük bir itibar kazandı. Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk bazı askerleri özellikle siyasete müdahale etmemeleri için uyardı. Bazı paşalar halkın gönlünde iz bırakmıştı. Mesela Mareşal Fevzi Çakmak bunlardan biriydi. Cenazesine, yasaklamalara rağmen binlerce kişi katıldı.

***

İstanbul, bir paşalar şehridir

Tarihçi Erhan Afyoncu: İstanbul, paşalar şehri olarak bilinir. Özellikle İstanbul'un fethinden sonra paşalar adeta birer işçi olarak çalışmış. Mesela Gedik Ahmet Paşa, Mahmut Paşa ve Davut Paşa o dönemde büyük hizmetler etmiş. Bürokrasiden gelen paşalar devlet yönetiminde sözü geçen kişilerdi. Koca Ragıp Paşa, Mustafa Reşit Paşa, Ali Paşa, Sokullu Mehmet Paşa, Keçecizade Fuat Paşa bunlardan bazılarıydı. Yüksek gelirleri vardı ve bunları hayır işlerine harcıyorlar, çocuklarına bile miras bırakmıyorlardı. Sadece İstanbul'da değil, Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu'da yaptırdıkları eserler bugün bile ayakta. Türk halkı askerini her zaman sevmiş. Halkın orduya bakışı çok müspet ama halk günümüzde siyasete karışan askeri sevmiyor. Toplum mühendisliği yapanları benimsemiyor.


İstanbul'da isimleriyle yaşayan paşalar

Koca Mustafa Paşa, Cerrah Paşa (Mehmet Paşa) Atik Ali Paşa, Piyale Paşa, Fethi Paşa, Sokullu Mehmet Paşa, Kılıç Ali Paşa, Barbaros Hayreddin Paşa, Selim Paşa, Koca Ragıp Paşa, Haydar Paşa, Kasım Paşa, Mahmut Paşa, Davut Paşa, Gazi Osman Paşa, Gedik Paşa, Hasan Paşa, Siyavuş Paşa, Süreyya Paşa.

Zordur benimle yürümek. Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler. Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bi şey yok. Suçum var mı? Tabi ki var. 'Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam'.