Gönderen Konu: KÜLTÜR EROZYONU  (Okunma sayısı 1972 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı berceste

  • Süper Üye
  • *****
  • İleti: 329
  • Rep Puanı: +6/-0
KÜLTÜR EROZYONU
« : Kasım 07, 2010, 10:18:21 ÖÖ »
Yazının başlığını okuyan çoğu kimse biraz tuhaf karşılayacak çünkü bizim bildiğimiz erozyon doğada meydana gelir. Zaten, erozyonunda sözlük anlamı;rüzgar,sel ve yağmur sayesinde dağlarda ve tarım alanlarındaki kayaların ve özellikle verimli alüvyonlu toprakların aşındırılarak başka yerlere taşınması veya sürüklenmesiyle meydana gelen bir doğal olay,sonuçları itibariyle felakettir.Mühendislik ve anatomide de buna benzer aşınma ve yıpranma aanlamlarıda vardır.
Ama bahsedeceğimiz konu, toplum içersinde yaşayan her kademedeki insanın zaman zaman yakındığı ve bazan de eskiye özlem şeklinde ''nostalji'' şeklinde dile getirdiği bu kültür erozyonu nedir acaba?
Teknolojinin en son ve en gelişmiş nimetlerinden sınırsız bir şekilde yararlandığımız çağımızda kaçımız eski günlere yani çocukluğumuz veya gençlik dönemlerimize geri dönmek ister?
O günler ki;nerde yaşarsan yaşa,ister köy ister şehir ister kasaba,herkesin birbirine tanısın tanımasın hemde güler yüzle gönülden selam verdiği,hal hatır sorduğu.Küçüklerin tanısın tanımasın sonsuz saygı gösterdiği.Bunun kanıtı olarak,kahvede parkta ve toplu taşım araçlarında büyüklerine,hanımlara ve gebelere yer verdikleri,onların yanında gerekli gereksiz söze karışmadığı,sigara gibi kötü alışkanlıkları olsa bile onların görmiyeceği bir yerde gizlice icra etmeye çalıştığı.İnsan ilişkilerinin karşılıklı saygı ve sevgi esasına dayalı bir şekilde en üst düzeyde olduğu bir toplumda yaşamayı kim istemezki? O vakitler apartman hayatı yaygınlaşmasada,merkezi ısıtma denen bir olay olmasada,henüz çelik kapılar,ve pencere korkulukları ile Mobese sistemi icat edilmesede,komşuların bir birine kucak açmış evlerde samimi ama birbirlerinin özellerine aynı ailenin fertleri gibi saygılı mahallelerde yaşamayı.Süpermarketler,internet alışveriş siteleri olmasada,çok kısıtlı ürünlerin satıldığı mahalle bakkalının kapalı olduğu zaman herkes bilirki aniden ortaya çıkacak bir ihtiyacının herhangi bir komşudan tedarik edilebileceğinden emin olduğu bir çevrede yaşamayı. Öyle bir devirki;hırsızların ve eşkiyaların dahi namsulu olduğu;yani ihtiyacı kadar çaldığı ve ihtitacı kadar soyduğu asla ve katka mala ve cana kastetmediği..Buna rağmen çok seyrek görülen bu olaylara rağmen,köy ve kentlerdeki evlerin kapılarında değil üçlü dörtlü kilitlerin,normal demirci ustasının yaptığı kocaman anahtarı kilitlerin yerine bastırıkların kullanıldığı,gelen akrabaysa sadece bir kez tıkıladığı,komşuysa iki kez,yadırgıysa üç kez tıkıladığı ve Ayşe Teyze,Fatma Teyze ben veya biz geldik diye seslendiği bir mahallede kim yaşamak istemez.
Cenazede,düğünde yani iyi günde kötü günde komşuların akrabalardan daha atik ve çabuk olduğu,kederlerin ve neşelerin karşılık beklemeden sonuna kadar paylaşıldığı günlerde..
Zaten,iç ve dış düşmanların def edildiği kurtuluş savaşımızda bu birlik ve beraberlik ruhumuzla kazanılmadımı?Sanki bir düğüne veya bir derbi maçına gidiyormuş gibi genç yaşlı herkesin katıldığı bir mücadeleki İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesive Kayseri Lisesi o vakitler Çanakkale savaşına topluca katılıp Allah yolunda,vatan millet ve yüce değerler uğruna şehit oldukları için mezun verememişlerdir.Şanlı bayrağımızı olur olmaz yerde sallamak veya araçlarda gezdirmekle vatanseverlik kanıtlanıyormu bilmem.Şimdi durum böylemi acaba..?
Herkesin kabul ettiği gibi bir şekilde eğitim hayati bir önem taşır.Eğitim ise ailede başlar,okulda düzenli hale gelir ve toplumla bütünleşirdi. Dürüstlük,çalışkanlık,güven,saygı,sevgi,herşeyden önemlisi Allah sevgisi ve onun gazabından korku,ağaç sevgisi,çevre temizliği vatan sevgisiyle pekişirdi.Güzellikleri paylaşmak bir erdemdi.En azında benlik değil biz kavramı öne çıkarılırdı bu verilen eğitimle.Ne yazıkki,bu üçlü eğitim unsurlarına zamanımızda iki tane daha eklendi ve diğerlerini gölgede bıraktı.
Bir İngiliz yazarın tanımladığı gibi ''Eve giren tek gözlü canavar konuk'' olan televizyon ve internet.Artık,herkesi ve özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı bu çağdaş iletişim araçları eğitiyor.Tabi doğru kullanabilirlerse olumlu neticeler alınabilr.Ama maalesef çoğu insan yanlış yönde kullanmayı tercih ettiği için toplumda hep olumsuzluklar artmakta.Çünkü ben şahsen Tv ve Interneti,birinde bal şerbeti diğerinden kanalizasyon akan iki oluklu kaynağa benzetiyorum. Seçmesini bilen kişiler ve toplumlar sağlıklı ve ahlaklı kalırlar ve kurtlar sofrası olan 21'nci yüzyıl dünyamızda varolma kavgasında ayakta kalmayı başarırlar..Aksi takdirde,tıpkı ağaçsızlıktan ve ormansızlıktan kaynaklanan doğa erozyonu gibi,artan kültür erozyonu sayesinde hem kendi benliğini,öz değerlerini ve hemde ülkesini teslim edeceği gelecek nesillerini kaybetmeye mahkum olurlar.
[/b]
(*_*)"Insanda yoksa edep,neylesin medrese mektep.Okusa,alim olsa,yine merkep,yine merkep!"

Çevrimdışı acarmuhammet

  • Paylaşımcı Üye
  • ****
  • İleti: 229
  • Rep Puanı: +6/-0
  • acarmuhammet
Ynt: KÜLTÜR EROZYONU
« Yanıtla #1 : Kasım 07, 2010, 10:49:28 ÖÖ »
o erozyon ne yazık ki toplumu aldı götürdü..paylaşım için teşekkürler..
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!

Çevrimdışı MAHMUTOĞLU

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4219
  • Rep Puanı: +62/-0
  • GURURLA BAKIYORUM DÜNYAYA
Ynt: KÜLTÜR EROZYONU
« Yanıtla #2 : Kasım 08, 2010, 01:46:04 ÖS »
Bazen oturup düşünmemiz gerekiyor. Güzel bir yazıydı teşekkürler.
Hamsi küçük bir balık, sakın ha aldanmayın, soyu çok kalabalık, yan göz ile bakmayın

Çevrimdışı berceste

  • Süper Üye
  • *****
  • İleti: 329
  • Rep Puanı: +6/-0
Ynt: KÜLTÜR EROZYONU
« Yanıtla #3 : Ocak 12, 2011, 10:54:54 ÖÖ »
 :ççk:
(*_*)"Insanda yoksa edep,neylesin medrese mektep.Okusa,alim olsa,yine merkep,yine merkep!"

Çevrimdışı BURAKCAN TURAN

  • Paylaşımcı Üye
  • ****
  • İleti: 274
  • Rep Puanı: +4/-2
Ynt: KÜLTÜR EROZYONU
« Yanıtla #4 : Ocak 12, 2011, 11:10:58 ÖÖ »
güzel paylaşım için teşekkürler

Çevrimdışı berceste

  • Süper Üye
  • *****
  • İleti: 329
  • Rep Puanı: +6/-0
Ynt: KÜLTÜR EROZYONU
« Yanıtla #5 : Ocak 15, 2011, 09:12:10 ÖÖ »
 ;)
(*_*)"Insanda yoksa edep,neylesin medrese mektep.Okusa,alim olsa,yine merkep,yine merkep!"