Gönderen Konu: *Çürümüş kemikler nasıl dirilecek..!!!*  (Okunma sayısı 1273 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı *Laz kızı*

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
  • Co-Admin
  • *
  • İleti: 36918
  • Rep Puanı: +616/-19
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّح
*Çürümüş kemikler nasıl dirilecek..!!!*
« : Kasım 22, 2007, 04:14:16 ÖS »
Ubeyy bin Halef adındaki bir müşrik,eline çürümüş bir kemik alarak Peygamberimizin (a.s.m) huzuruna girer. Kemiği elinde ufalayarak, Peygamberimize gösterir ve der ki;

Cenab-ı Hak bu kemiği diriltecek,öyle mi?"

"Peygamberimiz (a.s.m ) ise:"Evet" der. "Bu çürümüş kemiğe Cenab-ı Hak can verecektir.

Bunun üzerine ,Yasin Suresindeki 78 ve 79.ayetleri iner. Bu ayetler mealen şöyledir: İnsan der;çürümüş kemikleri kim diriltecek? Sen de "Kim onları başlangıçta inşa edip hayat vermiş ise o diriltecek"

"Ayette dikkat çeken nokta,insanın dünyaya gelmesindeki,yan, ilk yaratılışındaki mükemmelliktir. Bütün insanlar,yokluktan bu varlık alemine çıktığına göre,öldükten sonra tekrar hayat bulmalarında da elbette bir zorluk yoktur.

"Evet ,haşir adını verdiğimiz bu ikinci yaratılış,belki de ilk yaratılıştan daha kolaydır. Bediüzzaman Said Nursi,öldükten sonraki yaratılışın kolaylığına dikkat çekerken verdiği misalde ,bir ordunun ilk defa toplanması ile toplandıktan sonra dağılıp bir boru sesiyle tekrar bir araya gelmesini kıyaslamaktadır. İlk toplantıda birbiriyle tanışan ve bulunmaları gereken yerleri öğrenen askerler,daha sonra dağılsalar bile kolayca bir araya gelebileceklerdir.

"Bu harika misaldeki ordunun erleri,insan vücudundaki zerrelere işarettir. Ve bu zerrelerin ölüm ile dağıldıktan sonra İsrafil'in Suru (haşirdeki zerrelere verilen toplanma emrine ait boru sesi) ile tekrar bir araya gelmeleri,elbette ilkinden daha zor değildir.

"Haşrin,yani öldükten sonraki dirilişin akıldan uzak görünmesi,genellikle ilk yaratılıştaki mükemmelliğin bilinmemesinden ve üzerinde fazla düşünmeyerek onun kolay ve sanatsız zannedilmesinden kaynaklanmaktadır. Oysa ki günümüzün bütün tıp otoriteleri,insanoğlunun anne karnındaki hayat bulma mucizesi karşısında şaşkınlığa düşmektedir.

Dr. Haluk Nurbaki,konuyla ilgili şöyle demektedir:

İnsanın maddi hayatının nasıl saklanacağı ve öldükten sonra nasıl iade edileceği konusu akıldan uzak görülebilir. Ancak,bir insanın maddi bütün özellikleri,bir toplu iğne başının on milyarda biri kadar olan küçük tohum kartlarına (DNAlarına) yazılabilir. Bu ilmi gerçek,kesinlikle doğrulanmıştır. Böyle bir tohum kartının toprakta gelişme şansı olsa idi,yeryüzüne gelmiş ve gelecek olan bütün tohum kartlarını bir bardağa doldurarak toprağa atmak ve hepsini birden diriltmek mümkün olabilecekti.

"Toprak altında asırlarca bozulmayan ve bu arada hiçbir canlılık emaresi taşımayan virüsler, uygun bir ortamda tekrar hayat bulurken,vefat etmiş insanoğlunun Cenab-ı Hakkın emriyle tekrar hayat bulmamasına imkan var mıdır?

Kainatı bütün mahlukatıyla kusursuz olarak yaratan Cenab-ı Hak,o bir çay bardağı dolusu şifreyi arza döküp,"Ol" emriyle tek tek dirilterek ilahi sahnede toplayacaktır."
"İnsanların En Hayırlısı, İnsanlara Faydalı Olandır." Hz.Muhammed (S.A.V)..!!!"