Gönderen Konu: Kelebeğin Kozasına Dönüşü / Eyşan UTKU  (Okunma sayısı 977 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ay Işığı

  • Ziyaretçi
Kelebeğin Kozasına Dönüşü / Eyşan UTKU
« : Mart 12, 2015, 03:53:48 ÖS »

Sürükleyici velâkin bilgeliği kuşanarak, öğretileri ardı sıra sürükleyerek neşredilmiş bir roman. Hayatın nabzını tutup evrendeki aidiyetliğini yitirmemiş, yaşamı kalbiyle sarmalamış bir kadın profili çizmiş yazar.

Güçsüze, çiçek kadar narin; arsıza, kaya gibi sert bir mizaç. Sinesinde türlü çeşit duyguların armonisi barınmakta. Kadın zarafeti ve duyarlılığı romanın ruhuna işlemiş.

Su olup idrake inecek kudrette bir eser, berrak, duru. Badireler atlatılırken kılavuz, insaniyet ve illa ki sevgi. Varlığın biricikliğini muhafaza ederken çevresiyle bütünleşmenin sırrına ermiştir kahramanları. Cezbeden bir kurgunun hâkimiyetinde doyumsuz bir eser icrası.

  • Ziyaretçi
Ynt: Kelebeğin Kozasına Dönüşü / Eyşan UTKU
« Yanıtla #1 : Mart 12, 2015, 09:52:51 ÖS »
Kitap Önsöz

Bazen bir adım daha atsan önündeki uçurumdan aşağıdaki masmavi denize düşerek tıpkı kayalıklara vuran köpüklü sulara karışıp onlardan bir damla olacak ve onlarla dans edecekmişsin gibi gelir.

Bilirsin ki gerçekte böyle olmaz… İnsan düştüğünde ne bir damla suya ne bir martıya ne de bir kum tanesine dönüşebilir.

Son tutunduğun dalda kök saldığı kayalıktan hayatı bıraktığında, hayatta seni bırakır. Yere çakıldığında ıslak kuma siluetin yansır. Damlalar yüzüne vurur. Martılar üzerinden umursamadan uçup giderler. Sen sadece bir hiç olursun.

Peki, bırakmamak mümkün müdür tutunduğun dalı? Umudu kendine merdiven yaparak kurtulabilir misin içindeki uçurumdan?

Seni görmeden gelip geçen martılarla birlikte sevgiyi kendine kanat yapıp uçabilir misin az önce yüzünü yıkayan denizin üzerinden? Ve o kızgın kumlar siluetini çıkarıp geri verirler belki de…

Yürüdüğün dikenli yollar güllerle dolduğunda, o gül bahçesinden topladığın güllerden kendine bir salıncak yap. Ve göğe doğru uçarcasına saçlarına konmuş olan kelebeklerle birlikte havalan. Ve uç gökyüzüne doğru. Bırak kelebekler senin gözlerinin rengine uysunlar. Salıncağını tatlı bir rüzgâr sallasın seni üşütmeden.

Sallanmaktan yorulduğunda sana elini uzatan hilale ver elini yıldızlar aydınlatsın yolunu. Saman yolunda yürürken karşıdan uçarak gelen beyaz kanatlı at yanında durduğunda ona bin ve uzak diyarlara uç. Ama ne olur bırakma kendini. Hayatı kendine sıkı sıkı bağla ve bir de denizci düğümü at. Bir yelkenli ol. Bırak seni rüzgâr yönlendirsin. Yelkenler rüzgâr için vardır. Burnuna bahar çiçeklerinin kokusunu çek, gençlik versin sana.

Kim bilir belki de bu kırılganlığınla zaten sen bir kelebeksin de bunun farkında değilsin. Belki de onlarla birlikte bir ışığa doğru uçarsın. Belki de onlar gibi ömrün kısa olur ama sen özgür olursun. Ya da sen yaşlı bir kelebek olacak kadar uzun yaşarsın. Biliyor musun? “Aslında çevrendeki her şey seni sevmek için var.”

Bir yerlerde senin sayende acı çekmekten kurtulmuş bir çocuğun olduğunu bilerek yaşarsan gerektiğinde güzellikler için basıp geçilecek bir merdiven olmaktan korkma, ama sen yine de kimseyi kendine bir basamak yapma.
« Son Düzenleme: Kasım 08, 2015, 11:13:34 ÖS Gönderen: aY ıŞıĞı »