Âriflerden Serî-i Sakatî (kerremallâhu vechehû) der ki:
"Bir olay üzerine bir kere elhamdülillâh dedim; tam otuz yıl bu sözden dolayı istiğfar ediyor, Allah'tan affımı istiyorum. Bu şöyle oldu:
Bir gece, içinde benim dükkanımın da bulunduğu çarşıda yangın çıktı. Bana,
ükkanın yandı' diye bir haber geldi. Hemen gece yarısı dışarı çıkıp olayı öğrenmek istedim. Yolda bir grup insanla karşılaştım, olay yerinden gelenler bana,
'Ey Ebû Hasan, bir çok insanın dükkanı yandı, ama seninki yanmadı.'
dediler. Bunun üzerine ben de,
'Elhamdülillah, dükkanım kurtuldu'
dedim. Sonra biraz düşündüm,hata ettiğimi anladım. 'Ben, diğer mü'min kardeşlerimin mallarının yandığı bir yangında kendi malımın kurtulmasına sevinip nasıl olur da elhamdülillah derim!' diye çok üzüldüm. Bunun bir kefâreti olsun diye dükkanda ne varsa hepsini fakirlere dağıttım ve sonra pazarı terkettim."