AİLEDE MUTLULUK
Ailede mutluluk varsa, düzen var demektir. Mutlu aileler yaşamlarını huzur içinde geçiriyorlar demektir. Mutluluğun olmadığı evler yaşanmaz olur. Bu durumların söz konusu olduğu evlerde boşanmalar da söz konusudur.
Çiftlerin birbirlerine karşı saygılı olmaları gerekir. Birbirlerini anlayışla karşılamalıdırlar. Birileri kızdığı zaman diğeri alttan almalı ve işi yatıştırmalıdır. Aksi halde sen, ben derken huzursuzluk artar gider. Evde bağırmalar ve yüksek sesle konuşmalar hiçbir şeyi çözmez, aksine huzuru bozar !.
Sözleriniz daima olumlu olmalıdır. Hiçbir zaman kırıcı söz söylememelisiniz. Kırıcı söz, yıkıma doğru gider. Tamiri mümkün olmayan yaralar açar. Dolayısıyla her geçen gün birbirinizden soğursunuz. Birbirinden soğuyan aileler de boşanmalar söz konusu olur. Yıkımlar söz konusu olur. Eğer çocuklar varsa onlar perişan olur, siz perişan olursunuz. Geleceğiniz kararmış olur. Yeniden hayat kurmakta zorluk çekersiniz. Çünkü ilk evlilikten dolayı bir korkmuşluğunuz var !. Ayrıca çocuklarınız varsa, yeni bir evlilik bağı kurmakta zorlanırsınız.
Mutluluk ile bağlantılı olan bir hikaye ile yazımı noktalamak istiyorum. Birlikte okuyalım. Oğlunun mutluluğunu isteyen bir ana bakınız ne yapıyor ?.
" NE ANALAR
Aşçılığı ile ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış yemek yapıyordu. Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi. Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında çok şaşırtıcı bir durumla karşılaşırlar. Kadının o gece yaptığı yemekler berbattı. Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı. Köfteler ise neredeyse hiç pişmemişti.Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza durumu farkettirmemek için ellerinden geleni yaptılar. Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift, annelerinin elini öperek evlerine gittiler.
- Aile dostu yaşlı kadın sordu :
- Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum. Bu geceki yemekler neden o kadar kötüydü ?. Hasta mısın yoksa ?.
- Yaşlı kadın gülümseyerek cevap verdi :
- Hayır kasten yaptım. Bu yemekten sonra oğlum asla ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp karısının kalbini kırmayacak....."
Evet muhterem okurlarım. Hikayeyi birlikte okuduk. Böyle saygı değer kaynanalar çoğunlukta olduğu sürece evlerde huzursuzluk olmaz. Çünkü oğlu ile gelini arasındaki birlikteliği en iyi şekilde ve bilinçle sağlamasını bilen ANALAR var!.
Kaynana olmak kolay ama, iyi kaynana olmak kolay değil. Analar evlatlarının huzurlu olmasını istiyorsa, muhakkak onlara her hususta yardımcı olmalıdırlar.
Evdeki huzurun temel kurallarından biri de dışarıda ki insanlara nasıl nazik davranıyorsanız, evde de aynı şekilde davranmalısınız.
Yazan : Ahmet ÜSTÜNBAŞ - Akköşe yazarı
Not : Bu yazım 07 Nisan 2004 Tarihinde İskenderun - GÜNEY gazetesinde yayınlandı.(*Güncelliğini koruyor*)
