Sana inat olsun diye sadece, sırf hırsımdan, bugün her şey Platon işte! Kavga, Platon ve benim aramdaydı; karıştın, araya girdin… Sana ne!
Yolum Platon’a düşer, düşmez; severim, sevmem; kızarım, bağırırım, küfür ederim; sana ne be adam, sana ne! Aslında için için sevmiyorsunuz kadınların okumasını, düşünmesini, gelişmesini, bütün hırçınlığınız bu yüzden.
En az itiraz ettiğin Platon kadar düşmansın kadınlara. Hani sevişmek zorunluluğun olmasa, yüzümüze bile bakmayacaksın. Demek biraz da tipin düzgün olsa, burnundan kıl aldırmayacaksın….
Sen de bir erkeksin nihayetinde; çoğunluğunuz gibi sığ ve sıradansın. Yüreğinizi çakıl taşıyla, aklınızı cinsel organınızla dolduruyorlar büyürken; o yüzden sen de hemcinslerin gibi kabasın.
Felsefe gereksiz at çöpe, psikoloji zaten yerin dibine! Hayat dediğin neymiş? Sana göre gündüz kahve, akşam meyhane herhalde….
Lafa gelince mangalda kül bırakmazsınız ama kaçınız adaptan anlarsınız? Yüreğiniz lal olmuş sizin, çenenize vurmuş cümleler. Konuşun konuşabildiğiniz kadar, nasılsa birileri söylediklerinizi yerler.
Başka söze gerek yok, anlayan anladı herhalde.. Hani bazen hemcinslerime de kızıyorum ya; yanlış yapmayın, erdeminizi koruyun, can acıtmayın, maddiyata değil akla hürmet edin diye, ben de yanılmış olabilirim. Düşününce, sizin gibi erkeklerinde kolunda bizim dolaşmamız adaletsizlik olurdu bir yerde…
Hepsini boş ver! Anlamsız ve saçma işler bunlar! Sen iyisi mi; git kahvede okey, pişpirik falan oyna.. Elinin teriyle dünya işlerine, akıl yürütmeye, duyguya, aşka, sevgiye ve Platon’a karışma! Bildiğini zannettiklerinle de gidip milletin kafasını karıştırma!
Alıntıdır
