Gecenin bir yarısıydı aklıma düştüğünde,
Serinlik çökmüş bir bahar gecesiydi.
İstanbul’a bakıp, boğazın sularına dalıp düşündüm gözlerini.
Sevda dediğin görünüşte iki hecelik mesele adın gibi...
Gözlerini anlatmaya yetmezken kelimelerim,
Sevdamı sana nasıl anlatayım.
Şimdi bir çay olmalıydı bir de sigara.
Sigaranın dumanı gibi dağılmalıydım.
Biliyorum hüsran bu işin sonu.
Yine bir yıkım bekliyor beni.
Dileğim Yaradandan,
İyice parçalanmasın bu yürek...
Kaderim işte benim, bu yalnızlık…
İnsanlar içinde varmış gibi durmak ama orada olmamak.
Tek başına mücadele ediyorum bu dünyayla.
Sen olmalıydın yanımda, işte şurada.
Başımı omzuna koyup dinlenmeliydim.
Hem hasretin, hem yalnızlık çok yordu beni…
Tek başınalığın sancısı yetmezmiş gibi,
Bir de gözlerinin düşü dert oldu garip başıma.
Sevmek kolay olsa, herkes bir Mecnun olurdu.
Elemsiz, dertsiz aşkın adı mı olur, tadı mı olur.
Divaneliğin hazzı olmasaydı bu dünyada.
Anlamı kalmazdı uykusuz gecelerin, çekilen dertlerin