Gönderen Konu: CENGİZ NUMANOĞLU' NUN ŞİİRLERİ  (Okunma sayısı 1950 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
CENGİZ NUMANOĞLU' NUN ŞİİRLERİ
« : Haziran 26, 2013, 10:20:49 ÖÖ »
Dinle Beni Ey Kibir! :!:

Dinle beni ey kibir! Sen ki, iblisi bile;
Nasıl baştan çıkardın, Allah'a isyân ile.
Lânetlendi nihayet, o cüretkâr sözünden,
Ve Cennetten kovuldu, şeytan senin yüzünden..

İşte o günden beri, iblisle ortaklaşa;
Dünyayı kuşattınız, zulümle baştan başa.
Nifak tohumlarını, beyinlere ektiniz,
Ahlâkın iplerini, beraberce çektiniz..

Gör ki; senin yüzünden, ne hâle geldi insan;
Ne haysiyet, ne şeref, ne merhamet, ne vicdan.
Duymaz oldu.. Hukukun, adâletin sesini;
Sana secde ederken, kaybetti kıblesini..

Dinle beni ey kibir! Bütün büyük savaşlar;
Senden gelen küçücük, bir kıvılcımla başlar.
Sen olmasaydın eğer, ne Stalin, ne Hitler,
Ne Firavun olurdu.. Ne bunca parazitler..

Ne bir fitne kalırdı, bu dünyada ne haset;
Ne bu toplu mezarlar, ne yakılmış bir ceset.
Sönmezdi yeryüzünde, milyarlarca ocaklar,
Milyarlarca anada, boş kalmazdı kucaklar..

Ey kibir! Bilirsin ki; aşağılık duygusu,
Gururla karışınca, olur en büyük pusu.
Bu kompleks; insanları, sürüklerken zillete,
Tarihler mezar oldu, gör ki, nice millete..

Sen ki; ne Ebreheler.. Ne Kârunlar doğurdun,
Çağdaş emsallerini, aynı kapta yoğurdun.
Senden sebep nesiller, temelleri sökmede;
Bencillik bombasıyla, evlilikler çökmede..

Dinle beni ey kibir! Bu savaşım sanadır,
Gâlibiyet her zaman, düşünenden yanadır.
Bil ki; tuzaklarına, tuzaklar kuracağım;
Seni her an, her yerde, Kur'ân'la vuracağım..

Dökeceğim ortaya, sinsi hesaplarını;
Ve emrinde çalışan, insan kasaplarını.
Bütün dünya görecek, senin kirli yüzünü;
Kan ve kinle beslenen, doyurulmaz özünü..

Biliyorum.. İşim zor; gaflettedir insanlar,
Bu nedenle pek çoğu, seni mezarda anlar.
Kimi şöhret delisi, kimi zil zurna sarhoş;
Biliyorum.. Onlara, ne söylense hepsi boş..

Ama sen zannetme ki; bu savaş burda biter,
Bir kişi de uyansa, bu kazanç bana yeter.
Dilerim ki; insanlar, gerçekleri görürler;
Senin girdaplarına, kapılmadan yürürler.

Dinle beni ey kibir! Şaka değil sözlerim,
Bu savaş ancak biter, kapanınca gözlerim.
Attığın her düğümü, îmanla çözeceğim;
Ve seni, her secdede, ezdikçe ezeceğim!

YAZAN  :  CENGİZ  NUMANOĞLU  -  (2008) - İNTERNETTEN  ALINTI
« Son Düzenleme: Haziran 26, 2013, 11:53:02 ÖÖ Gönderen: nigner »
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: CENGİZ NUMANOĞLU' NUN ŞİİRLERİ
« Yanıtla #1 : Haziran 29, 2013, 08:11:01 ÖÖ »
Beytullah'ta ben (şiir) - Cengiz Numanoğlu - YouTube
► 10:01► 10:01
www.youtube.com/watch?v=1i8SqV-BpnE
17 Mar 2011 - Cengiz Numanoğlu tarafından yüklendi
yazan ve seslendiren : Cengiz Numanoğlu www.cengiz-numanoglu.com.
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .

Çevrimdışı A.ÜSTÜNBAŞ

  • Deneme Mod
  • *
  • İleti: 4388
  • Rep Puanı: +112/-0
Ynt: CENGİZ NUMANOĞLU' NUN ŞİİRLERİ
« Yanıtla #2 : Haziran 29, 2013, 08:16:34 ÖÖ »
_ Beytullah'ta Ben

Bir sancak altında kaç milyon insan,
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan...
Olmuşlar... Tek yürek, tek beden de can;
İnsanlığı gördüm... Beytullah'ta ben...

Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet, aynı listede,
Kaç milyon ''Âmin'' der, aynı bestede;
Tevhîd'le haşroldum... Beytullah'ta ben...

Sînelerde alev, ne kül ne duman,
Dillerde bir soru: ''Vuslat ne zaman? ''
Cehennem söndürür, böylesi îman...
Aşk ne imiş gördüm... Beytullah'ta ben...

Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi,
Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi...
Her nefes, dilinde Kur'ân hecesi;
Sevdâlılar gördüm... Beytullah'ta ben...

Rabb'in o davetli misafirleri;
Doldurmuş, Mekke'de her karış yeri.
Dillerinde dinmez, ''LEBBEYK'' sesleri,
Arş'a yollar gördüm... Beytullah'ta ben...

Bir damla misâli, kapılmış sele;
Zengin, fakir, paşa, nefer elele...
Yan yana secd'eder, sultanla köle;
Mahşerle tanıştım... Beytullah'ta ben...

Kimi görmez gözü, elinde âsâ;
Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa...
Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa,
Döner durur gördüm... Beytullah'ta ben...

Kimi, ayağında yarım çarığı;
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı...
Meğerse; kefenmiş başta sarığı,
Ne âşıklar gördüm... Beytullah'ta ben...

Baktım... Sofrasında, nice melekler;
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler,
Gözleri Kâbe'de iftarı bekler,
Tokluğuma yandım... Beytullah'ta ben...

Bir zerre gözü yok, dünya aşında,
Âhir rızkın arar, harman başında,
Rabb'in nazarını, Kâbe taşında;
Gören gözler gördüm... Beytullah'ta ben...

Kimi bahardadır, görmemiş yazı,
Kiminin geçiyor, Mevlâ'ya nazı;
Kılınır Kâbe'de vedâ namazı,
İmrendim.. El açtım, Beytullah'ta ben...

Kiminde kalmamış, derman bacakta;
İki büklüm yürür, gitmez kucakta...
Erimiş.. Kaybolmuş.. Cenâb-ı Hakk'ta
Pervaneler gördüm.. Beytullah'ta ben...

O kambur sırtında, eski torbası,
Torbasında sanki, Cennet urbası..
Hele bir, kıyamda var ki durması;
Göz göz oldum, doldum... Beytullah'ta ben...

Bin rütbeyi, bir secdede atlayan,
Bir secdeyi, yüz binlere katlayan,
Bu kârını meleklerle kutlayan,
Ne tâcirler gördüm... Beytullah'ta ben...

Hacerü'l-Esved'de adın yazdıran,
Îman pençesinde, nefsi ezdiren,
Yücelen ruhuna, Arş'ı gezdiren,
Ne veliler gördüm... Beytullah'ta ben...

Unutmuş... Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış... Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk'a kendini;
Canda Cânân gördüm... Beytullah'ta ben...

Bir sevdâ seli var, Safâ Merve'de;
Damlalar köpürmüş, vecde girmede.
Nice peygamberler, nice zirvede;
Durup bakar gördüm... Beytullah'ta ben...

İbrahim Makâmı, sultan sofrası;
Sunulur herkese, bir kevser tası...
Bir cennet şöleni, perde arkası,
Ne sahneler gördüm... Beytullah'ta ben...

Melekler almışlar, şölenden payı;
Sarmışlar, Kâbe'de bütün semayı.
Kalem anlatamaz, bu içtimayı,
Âciz bir kul oldum... Beytullah'ta ben...

Kaç yerinden açılmış, gökte kapılar;
Ardında saraylar, zümrüt yapılar,
Vâdeleri sonsuz, nice tapular;
Elden ele gördüm... Beytullah'ta ben...

Durdum da, tavâfı seyrettim hayran;
Gördüm: Bir kâinat misâli devran...
Hangisi melektir, hangisi insan?
Şaşırdım çok zaman... Beytullah'ta ben...

Bir sağnak misâli selâm yağmuru,
Gönüller yıkanmış, kalpler dupduru.
İhlâs ateşinde, nice hamuru;
Pişiyorken gördüm... Beytullah'ta ben...

Yaş desem... Yaş değil, gözlerden akan,
Bir sel ki, günahlar bendini yıkan...
Kâbe göklerinden, semaya çıkan;
Merdivenler gördüm... Beytullah'ta ben...

Dağlar, taşlar, secde gelmiş kavrulur,
Kum tanesi, ''Allah'' diye savrulur...
Göz nereye baksa, Rahman'ı bulur,
Ne zikirler duydum... Beytullah'ta ben...

Ter döktüm.. Susadım, nefsimden yana,
Başkası bir lezzet vermedi bana;
Dediler: ''Bu zemzem, şifadır cana''
İçtim kana kana... Beytullah'ta ben...

Mescid-i Haram'da dokuz minâre;
Diyor ki: ''Bendedir, gaflete çâre''
Bir günde beş kere, yürek bin pâre;
Ezanlar dinledim... Beytullah'ta ben...

Bir mânâ sarayı, Mescid-i Haram;
O ne ince nakış, o ne ihtişam...
Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm;
Bin taht kurmuş gördüm... Beytullah'ta ben...

Vah ki bana! Bunca yıldır gülmezdim,
Gözlerimden böyle yaşlar silmezdim.
Vah ki bana! Huşû nedir bilmezdim;
Tattım o lezzeti... Beytullah'ta ben...

Yıllar geçti, aramakla özümü;
Dünya malı kör etmişti gözümü,
Unutmuştum, ''Kâlû Belâ'' sözümü;
Gör ki hatırladım... Beytullah'ta ben...

Çekildi kanımdan, şeytân-ı kebir,
Çekildi kanımdan, zorbalık cebir,
Ne bir hased kaldı, ne gurur kibir;
Yerle yeksan oldum... Beytullah'ta ben...

Bir zaman derdim ki: ''Yâ Rabbî neden,
Bir daha istiyor, bir kere giden? ''
Meğer bilemezmiş, insan gitmeden;
Aldım cevabımı... Beytullah'ta ben...

Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,
Halime bakıp da, mutluyum sanma.
Bedenim Kâbe'den uzakta amma;
Gönlümü bıraktım... Beytullah'ta ben...

Yazan  :  CENGİZ  NUMANOĞLU - (1993) - İNTERNETTEN  ALINTI.
SİGARA ' sız  temiz  çevre, temiz  toplum,  sağlıklı  yaşam  için  elele...

. . ..  NE  KADAR  TEMİZ  İSEN, O  KADAR  İNSANSIN  . . .