Gönderen Konu: oymalitepe  (Okunma sayısı 5510 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı cayci61

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 86
  • Rep Puanı: +10/-0
oymalitepe
« : Şubat 19, 2009, 10:38:14 ÖS »
OYMALITEPE BELDESİ

ATATÜRK VE KANUNİ MAHALLERİ (TEPEKÖY KÖYÜ)*

* Bu metin; 1999-2003 yılları arasında Atatürk Mahallesi Muhtarlığını yapan Sayın Münir TURAN’dan sağlanmıştır.

İlçeye Uzaklığı :18 km.

Hane Sayısı :235

Nüfusu :2450

Kalesiyle, Türbesiyle, Köprüsüyle, Kılıçtaşıyla, Tarihi evleriyle, çok sayıda çeşmesiyle, seranderleriyle, kültürel ve doğal güzellikleriyle görülmeye değer bir yer.

Atatürk ve Kanuni mahalleleri kimler tarafından kurulduğu kesin olarak belli olmamakla birlikte Türk boylarından Oğuzlar tarafından kurulduğu tarihi vesikalardan anlaşılmaktadır. Oğuzların Yomra’nın uz köylerine yerleştikleri kaynaklarda mevcuttur. Atatürk ve Kanuni mahalleleri de bu uz köylerinden biridir. Köyümüz eski isminde belli olabileceği gibi Türk ve Müslüman köyüdür. Köyümüzün ilk ismi Sifter’dir. Köyümüze gelen Oğuzlar, Bölgede ilk köyümüze yerleşip ilk ürününü köyümüzde yetiştirdikleri için Siftah demişlerdir. Bundan dolayı köyümüzün adı Sifter olarak konmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra köyümüzün ismi köyümüzün ortasında bir tepe olmasından dolayı Tepeköy Köyü olarak değişmiş. Belediye olduğu 1994 tarihinden sonrada Atatürk ve Kanuni Mahallesi olarak değişmiştir.

Köyümüz, 1916-1918 yılları arasında 2 yıl Rus işgali altında kalmıştır. Bu işgal sırasında mahallelerimizden muhacir olarak başka yerlere giden insanlar olmuştur.Tarihimizin en acı ve en karanlık dönemi bu dönemdir. Bu dönem zarfında bölgemizde yıllarca halkımızla huzur ve barış içersinde yaşayan Rum ve Ermeniler halkımıza yapmadıkları zulümler bırakmamışlardır. Bu zulüm ve işkenceler Ruslar bölgemizi terk ettikten sonrada devam etmiştir.

Ermeni ve Rumlar, halkımızdan, 22 Mayıs 1922 tarihinde yaylaya giden 8 kişiden 6 kişiyi Kocacık mevkiinde pusuya düşürülüp hunharca öldürdüler. Bu olayı yaşayan insanlar köyümüzde halen mevcuttur. Kocacıkta ölen şehitlerimizin mezarları köyümüzdedir.

Bu olay için destanlar yazılmıştır.

İmam Hasan’ın destanı;

Toplandı Sifterliler

Gidiyorlar yaylaya

Gide gide gittiler

Gümüşkiye vardılar

Birer sigar sardılar

Etrafa baktılar

Kimse yoktur dediler

Doğru yola indiler
 Ne yapsın uşacıklar

Tutulmuş Kocacıklar

Kocacığın dağında

Dört beş altı tüfekli

Uşakların içinde

O Halil Çok yürekli

En birinci ateşte

Vuruldu Hasan Kadir
 O Halil’in bileği

Kazan kadar yüreği

Daha vuracağıdı

Bozulmasa tüfeği

O vurulan urumu

Hepisida severdi

Galiyan mağarasına

Getirdiler geberdi
 

Olay Ermeni ve Rum çetelerinin İşbirliği ile olmuştur. Rumlar için söylenen dörtlük bu gün bile herkesin dilindedir.

Hiç can Güven olur mu?

Santanın Urumuna

Keser Kabak felisi

Doldurur tulumuna

Kocacık mevkiinde şehit olanlar:

1-Yusuf YILDIRIM

2-Ahmet YILDIRIM

3-Hacı YILDIRIM

4-Halil İbrahim ŞAHİN

5-Mehmet ŞAHİN

6-Kadir AYYILDIZ

Ermeni ve Rumlar bölgemizde yaptığı vahşetlerden biri de Çataltepe’de Ruslarla mücadele eden ordumuzun 9-10 Haziran 1916 gecesi Türkçe konuşarak mevzilerine yanaşıp 450’ye yakın askerlerimizin şehit olmasına yardımcı oldular.

Vatan savunmasında bir çok şehitler vermiş olan köyümüzden gazilik mertebesine ulaşanlar:

İstiklal Harbine Katılanlar:

ADI
 SOYADI
 BABA ADI
 
Süleyman
 KAYA
 Osman
 
Mehmet
 ÖZDEMİR
 İsmail
 
Yunus
 URAL
 Bilal
 
Mehmet
 AYYILDIZ
 Osman
 
Ahmet
 KÖKSAL
 Mustafa
 
Ali
 ZENGİN
 Temel
 
Bilal
 ŞENGÜL
 Ali
 
Mehmet
 AKYOL
 Ali
 
Ahmet
 TURAN
 Selim
 
Hasan
 KELEŞ
 Ali
 

Kıbrıs Barış Harekatı

ADI
 SOYADI
 BABA ADI
 
Bahri
 CAN
 Hüseyin
 
Fuat
 CAN
 Fehmi
 

PKK Gazisi

ADI
 SOYADI
 BABA ADI
 
Ahmet
 TEZCAN
 Harun
 

Atatürk ve Kanuni mahallesinde bulunan tarihi eserler;

Kale:

Köyümüzde bir çok tarihi kalıntıya rastlanmaktadır. Mahallelerimizde en büyük tarihi kalıntı ise; Tepeköy Kalesi’dir. Tepeköy Kalesi Oyamalıtepe ve Özdil vadisine hakim olan bir tepe üzerine kurulmuştur. Yomra’nın tek kalesidir. Bugün bu kale tahrip olmasına rağmen kalıntılarına halen daha rastlanmaktadır.

Kalenin yapımında Horosan kaynağı denilen bir madde kullanılmıştır. Rivayetlere göre Cenevizler tarafından kaldığı söylenir.

Çeşmeler:

Köyümüzde Osmanlı mimarı tarzında 17 adet çeşme vardır. Bu çeşmelerin tarihi çok eski olanları var ise de yeni yapılan çeşmelerde mevcuttur.

Türbe:

Köyümüzde Yomra ilçesinin tek türbesi mevcuttur. Taştan ve kubbeli yapılan türbede Hacı Kamil Efendi ve Hacı Ruşen Efendi’nin kabirleri vardır.

Köprü: Osmanlı mimarı tarzında kemer biçiminde yapılan köprünün yapılış tarihi eski olmamakla birlikte köye güzellik katmaktadır.

Kılıçtaş (Adak taşı): Rivayetlere göre Hz. Ali’nin kılıcının bulunduğu taştır. Ayrıca köyümüzde Hz. Ali’ye rivayet edilen “at izi” vardır.

Mezar Taşları:

Köyümüzde Osmanlıca kitabeli çok sayıda mezar taşı mevcuttur.

Serander:

Köyümüzde çok sayıda serander mevcuttur.

Tarihi evler:

Köyümüzde çok sayıda taştan ve ahşaptan yapılmış eski evler mevcuttur.

Değirmen :

Köyümüzde iki adet su değirmeni bulunmaktadır.

Camii kitabesi:

Köyümüzde Rus işgalinin günümüze kadar kalan izlerini yansıtmaktadır. Ruslar bu kitabeyi nişangah olarak kullanmışlardır.

Önemli kişilerden bazıları

Doç.Dr. Berahattin Albayrak

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi

Yrd.Doç.Dr. Ayhan Ural

Abant İzzet İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi

Osman Akyüz

Faysal Finans Kurumu Genel Müdürü

Harun Arslan

Bayındırlık Bakanlığı Basın Müşaviri

Ahmet Aksoy

MTA Müfettişi

Talat Kaya

KTÜ Üniversitesi öğretim görevlisi

HamiAkgül

İş ve işçi Bulma Trabzon Müdür vekili

Aşık Sefai (Ayhan Akyüz)

Ozan ve şair.Trabzon’lu tek halk ozanı

Seher Dilmaç

Türk Sanat müziği sanatçısı. TRT sanatçısı

Köyün Osmanoğullarından Hacı Bayraktar tarafından kurulduğu rivayet edilmektedir.

Köyümüzdeki sülaleler :

Sülale adı
 Sülalede hangi soy isimler vardır
 
Abdioğlu
 Er
 
Balcıoğlu
 Tezcan
 
Demircioğlu
 Özdemir, Kalyon
 
Dulgaroğlu
 Yıldırım
 
Hamzaoğlu
 Albayrak, Akbulut, Çelik, Öztürk, Yaman
 
Hintoğulları
 Akyüz, Aygün, Ayyıldız, Aksoy, Oğuz,Ural, Şimşek, Zorlu, Korkmaz, Şen
 
Karahasanoğlu
 Aktürk, Kaya
 
Mollamehmetoğulları
 Keskin, Önal, Ünal, Yavuz, Yılmaz, Can, Akgül, Akyol

Arslan
 
Osmanoğulları
 Ak, Asan, Bedir, Dilmaç,İşler, Köksal
 
Turhanoğulları
 Tuna, Turan, Turhan, Şengül
 
Recepoğulları
 Aydın, Erol, İlhan, Kartal, Kurt, Ölmez, Sağlam, Sevuk,Zengin, Kılıç
 
Yetim Hasanoğlu
 Ay, Özgül
 

Köyümüzde Muhtarlık yapmış olanlardan bilinenler:

Hacı Paşa (Hamzaoğlu), Molla Osman, Abdullah, Bilal Ural, Temel Akyüz, Mustafa Zengin, Mehmet Albayrak, Hüsnü Kaya, Ahmet Ünal, Abdullah Aktürk, Selim İşler, Hasan Asan, Mustafa Ayyıldız, Aliihsan Albayrak, Salim Aktürk,

DÜĞÜNLER:

Köyümüzde geleneksel düğün törenleri giderek yok olmakla birlikte gelenek ve göreneklere bağlı yapılan düğünler mevcuttur. Köyümüzde son yıllarda kaçma ve kaçırma gibi olaylar olmamaktadır. Günümüzde kız ve erkek birbirleriyle anlaşarak evlenir.

Bir düğünün yaşanması için aşağıdaki olaylar gerçekleşir.

1- Kız isteme

2- Nişan ve Nikah

3- Kına gecesi

4- Gelin alma

5- Gelin bakma (Cuma)

6- Yedileme

Normal olarak yapılan düğünlerin ilk safhası kız istemedir. Evlenmek üzere anlaşan gençler bu durumu ailelerine açarlar. Erkek tarafından akrabalar uygun kız evine kız istemeye giderler. Erkek tarafının bu ,işe görevlendirdiği kişilere “dünür” denir.

Kız istemede ilk akşam kesin karar verilebileceği gibi kız tarafı düşünmek için zaman isteyebilir. Eğer kız tarafı bu zaman zarfında erkek tarafını tekrar davet ederse bu işin olacağı imajı verilir. Daha sonra aileler kendi aralarında anlaşarak nişan düğün tarihlerini belirlerler.

Eskiden başlık parası alınırken bu gün bu durum tamamen ortadan kalkmıştır.

Nikah ve Nişan

Nikah iki çeşittir.

1- İmam Nikahı

2- Resmi Nikah

İmam nikahı genelde gelin alındığı gün erkek evinde, kız ve erkek tarafından erkeklerin katılımıyla köyün imamı tarafından kıyılır.

Resmi nikah ise, söz kesimi yapıldıktan sonra gelin adayı ve damat adayını belediye evlendirme memurluğuna giderek resmi nikah işlemini yaptırırlar.

Nişan; kız ve erkek tarafının kendi aralarında yaptığı küçük bir törendir. Bu durum bazen köy kadınlarının katılmasıyla küçük bir şenlik halini alabilmektedir.

Düğün tarihi belli olduktan sonra evlenecek olan yeni çiftin ağırlığı yapılır. Yeni çiftin evlerinde kullanacakları ve giyinecekleri eşyaları aldıktan sonra gelin evi kızın eşyaları getirilerek donatılır.

Kına Gecesi

Kına gecesi kadınlar düğünüdür. Kına gecesi, kadınlar için düğünün en hareketli ve en eğlenceli kısmıdır. O gece kız evinde köyün tüm kadınları toplanarak gecenin geç saatlerine kadar eğlenirler. Oyunlar oynanır, maniler söylenir, kına yakılır.

Gelin alma

Gelin alınacağı gün damat ve kız evinde ayrı ayrı düğünler yapılır. Damat evinde yapılan düğünlerde tüm davetlilere yemekler verilir. Damat evinde oyunlar oynanır. Damat evinde güvey tıraşı yapılır. Bu sırada akraba dost ve davetliler damada ait hediyelerini verirler. Yemekler yenir oyunlar oynanır.

Ayni gün kız evinde toplanan kadınlar oyunlar oynayıp anne ve babasından ayrılacak olan kızı yatıştırmaya çalışırlar.

Düğünler ikindi vaktine kadar sürer. Bu sırada erkek tarafı ve köyün erkekleri toplanarak gelini almaya giderler. Gelin almaya önceleri yaya gidilirken bu gün arabayla gidilmektedir. Kız evine düğün alayı yaklaştığı zaman mermiler atılır. Bu mermilere kız tarafındaki erkeklerde karşılık verir.

Gelin yeni evine getirildikten sonra imam nikahı kıyılır. İmam nikahı kıyıldıktan sonra düğün o gün için son bulur.

Gelin Bakma (Cuma)

Geline o gün tekrar gelinliğini giydirerek bir yerde oturtulur. Akraba ve köy kadınları gelini görmeye gelirler. Buna kadınlar düğünü veya cumalık denir. Gelin orta yapılarak geline hediyeler verilir. Gün boyu oyunlar oynanır.

Yedileme (Yedi)

Düğünden üç gün, beş gün veya yedi gün sonra kızın anne ve babası damat ve kızlarını birlikte yemeğe çağırırlar. Bu davete damadın yakınları ve komşuları katılır. Köyümüzde herkes birbirini tanıdığı için bazen tüm köy halkı bu olaya iştirak ederler. Kız evinde yemekler yenip oyunlar oynanarak gecenin geç saatlerine kadar eğlenilir. Bu düğün genelde erkeklerin düğünüdür.

Bu gece erkek tarafından erkekler damadı asma gibi bir eğlence yaparlar. Bu aşamada davetliler maniler söyleyerek kızın annesinden hediyeler isterler.

Bu manilerin bazıları;

Güveğiyi astılar

Odanın tavanına

Gel baksana Kaynana

Güveğinin haline
 Karayemiş dalına

Gel salına salına

Nerdedir kaynanası

Gelip bakmaz haline
 Kapısında tavuklar

Gugillidır gugulli

Süzgeçlan istemezuk

Gotlan gelsun gumullü
 

Düğün damadı asma olayı ile son bulur.

Yöresel inanışlar

v Gece tırnak kesilmez (Kesenin ömrü kısa olur)

v Süpürge ile birine vurulmaz (Vurulan kırk gün geri gider)

v Kız istemeye giden çoraplarını ters giyer (İsteğinin kabul olur)

v Tavuk horoz gibi öterse başı kesilir (Savaş çıkar)

v Boş beşik sallanmaz (Çocuğun karnı ağırır)

v Kızlar gece aynaya bakarlarsa gurbete gelin giderler.

v Ayakkabı üst üste gelirse eve misafir gelir.

v Yere sopa ile vurulursa yağmur yağar.

v Sacayağı ters çevrilmez (Gemi batar)

v Gece yıldız kayarsa birisi ölür.

ATATÜRK VE KANUNİ MAHALLELERİNDE HAYAT

Mahallelerimizde toplum hayatı yaz ve kışa bakılmaksızın çalışmalarla geçer. Mahallelerimizde çalışmak hiçbir zaman bitmez. İnsanlarımızın her mevsim yapacak mutlak bir işi vardır. Hele kadınların işleri hiç bitmez. Kadın; fındık toplamak, odun getirmek, ot biçip taşımak, ineklere bakmak, tarlada kocasına yardım etmek, çocuklarını bakmak, ev işlerini yapmak vb. gibi işler kadının görevleri arasındadır. Kısacası kadın kocasından üç misli fazla çalışır. Dışarıya karşı ailede erkek sorumludur. Kocası gurbette olan kadın kocasının yapacağı işleri de yapar.

Mahallenin erkekleri akşamları çay ocaklarında toplanarak sohbet ederler. Kadınlar ise kendi aralarında toplanırlar. Düğünlerde ise kadın ve erkekler ayrı ayrı yerlerde otururlar.

Köy halkı geçiminin büyük bir bölümünü gurbetçilikle sağlamaktadır. Bu yüzden köy halkının refah seviyesi yüksektir. Hemen hemen her evden gurbette bir veya daha fazla kişi vardır. Bunların büyük bir bölümü Almanya’dadır. Gurbetçiliğin dışında geçim kaynaklarının başında fındık ve hayvancılık gelmektedir. Her ailenin fındık ve hayvanı vardır. Son yıllarda SSK, Emekli sandığı ve Bağ-kur gibi sosyal kurumlardan emekli olanların sayısı çok fazladır. Halk, tarla ve bahçesine ektiği ekini, yetiştirdiği meyve ve sebzesini kendi ihtiyaçları için kullanır.

Mahalle halkı şehirde oturan insanların yararlandığı teknolojiden aynen yaralanır. (Her evin elektrik, telefon, su televizyon, buzdolabı vb. gibi cihazları mevcuttur.)

Sağlık

Köyümüzde yakın tarihlerde hiçbir bulaşıcı hastalığa rastlanmamıştır. Köyümüz insanları Belde merkezinde bulunan Oymalı sağlık ocağından veya Özdil beldesindeki sağlık ocaklarından yararlanırlar. Daha ciddi sağlık sorunları bulunanlar şehir merkezindeki hastanelerden yararlanırlar. Mahallemizde bulunan sağlık evi kadrosuzluk nedeniyle 1999 yılından beri kapalı bulunmaktadır.

Mesken Meselesi

Şehir merkezlerinde yaşan insanların karşılaştığı mesken sorunları köyümüzde de arazi yapısı yüzünden mevcuttur. Köyümüz engeli bir araziye sahip olduğundan arsa sorunu yaşanmaktadır. Bu da gelecek nesiller için ciddi bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.

Taştan ve ahşaptan yapılan evler zamanla yıkılarak yerlerine veya yanlarına betonarme ve yığma olarak 3-4 katlı evler yapılmaktadır.

Güvenlik

Köyümüz tarihinde kan davası gibi bir sorunla karşılaşılmamıştır. Güvenlik belde merkezinde bulunan karakol vasıtasıyla sağlanır. Köyümüzde son zamanlarda cinayet, kız kaçırma, hırsızlık gibi olaylar meydana gelmemiştir. Arazi anlaşmazlığına düşen ailelerin sorunlarını köy ihtiyar heyetinden oluşan bir grup çözmeye çalışır. Bazen de çözülemeyen sorunlar mahkemelerde çözülmeye çalışılır.

Ulaşım hizmetleri

Belediye otobüsleri belirli saatlerde sürekli il merkezine servisler düzenlemektedir. Mahallelerimiz Yomra- Gümüşhane bağlantı yolu üzerinde olduğu için yaz aylarında yaylaya giden araçlar sürekli mahallelerimizden geçmektedir.

Sosyal Hareketlilik

Köy sosyal hareketlilik her mevsim ayrı olmasına rağmen bu durum her yıl aynı devam eder. En hareketsiz dönem kış mevsimidir.

İlkbaharın başlamasıyla köyde bir hareketlilik başlar. Tarlalar bellenip ekilmeye, fındık bahçeleri gübrelenip bakılması gibi yoğun bir dönem başlar. Mezra ve yaylalarda karlar eridikten sonra Aileler ineklerini koyunlarını önce mezralara çıkarırlar daha sonra yaylalara çıkarırlar. Mezralarda bahar ayında 15-20 gün kalan aileler yaylalarda 3-4 ay kalırlar. İlkbaharda yaylaya doğru başlayan göç Sonbaharda tersine doğru başlar. Mezralara inen aileler 1-1.5 ay buralarda kaldıktan sonra köye inerler. Yaylalara gidiş ve gelişler önceleri yaya ve toplu olarak yapılırken bugün bu gidiş ve gelişler arabalarla yapılmaktadır.

Yaylaya giden vatandaşlar kışlık ihtiyaçları olan peynir ve yağ yaparlar. Bazı aileler ihtiyaçları fazlası yaptıkları peynir ve yağları satarlar.

Yaz aylarında köyde kalan halk bağ bahçe bakımı, ot biçimi gibi işlerle uğraşır. Halkımızın tek tatil yeri yaylalardır. İnsanlarımız yaylalara gittikleri zaman huzur bulurlar.

Köyümüzün en yoğun çalışma dönemi sonbahardır. Halkımız kendi yakacağı için odun, hayvanlarının kışlık ihtiyaçlarını giderebilmek için ot ve yaprak ambarlamak zorundadır. Tarlasına ektiği mısırları biçip kurutup kaldırmak zorundadır. Fındıklarını toplayıp aile bütçesine katkıda bulunmak zorundadırlar.

Fındık mahallelerimizde sahil kesimlerinden 10-15 gün sonra toplanmaya başlar. Bu yüzden Ağustos ayında toplanması gereken fındıklar bazen de Eylül ayına sarkmaktadır.

İnsanlar, kar düşmeden yoğun bir çalışma temposu içersinde işlerini toparlamak ister.

Eğitim:

Köyümüzde eğitime 1967-1968’de açılan bir ilkoköğretim okulu mevcuttur.

Tepeköy ilköğretim okulunda 55 öğrenci, 4 öğretmen var.

Halk hekimliği

Grip için :Ihlamur

Kanser ve birçok hastalık :Isırgan otu

Zehirlenme için :Yoğurtlu sarımsak

Kesiklere :Yılan otu

Tansiyon yüksekli :Sarımsak

Öksürüğe :Öksürük otu

İshal :Soğuk bal

Kabızlık :Sıcak bal

Maniler:

Ata vurdum bir kolan

Bin da dağları dolan

Kız seni alacağım

Söyleme bana yalan
 Aldadın beni yarım

Aldamalan kalasın

Benden yar eksik olmaz

Ben dedim sen olasın
 Hay de gidelim yarım

Gidelim durmayalım

Gözden uzak olduksa

Gönülden olmayalım
 
Ormanda kara yılan

Dolan Dağları dolan

Var mıdır benim gibi

Yar sana aşık olan
 Yapma sevdalıkları

Sevdiğim unutursun

Sen benim gibi uşak

Nerde arar bulursun
 Türkü söylerim atma

Çaruk bağlarım katma

Kız sana demedim mi?

Köpek kocanlan yatma
 
Horon oynayan kızın

Boyu uzun olmalı

Bakan delikanlının

Gözü onda kalmalı
 Ne bakarsan bacadan

Gözlerin alacadan

Senden küçüğü gitti

Ne korkarsın kocadan
 Karşıda kızıl meşe

Gel güneşe güneşe

Alma elin yarını

Yakar seni ateşe
 
Ormanda kara yılan

Adam arar yemeye

Kız seni seviyorum

Utanırım demeye
 Kız başında silecek

Sen oldun sevilecek

Ben annene demişim

Seni bana verecek
 Delikanlının puştu

Kama belinden düştü

Gördü güzel kızları

Aklı başından uçtu
 
Yeni çıktım ormandan

Kan damlayı kamamdan

Kız seni alamazsam

Vazgeçerim bu candan
 Evin yola yakındır

Kız kendini sakındır

Gözlerim kararıyor

Sana dalmam yakındır
 Gel geç evin başından

Ben bakarım peşinden

Güzel güzel kızların

Yanarım ateşinden
 
Bir sigara ver bana

Sert tütünün tozundan

Hiç adam darılır mı

Sevdiğinin sözünden
 Yeme kara kirazı

Kararıyor ellerin

Sevdalık ede ede

İncelendi bellerin
 Saçların uzun uzun

Boyuna mı uyacak

Kız seni alan uşak

Cebinemi koyacak
 
Doldurdum tabancamı

50 gr saçmalan

Kurtulamazsın benden

Kıyı kıyı kaçmalan
 Çamdan geçtim pelite

Kız perilerin yite

Seni baban vermiyor

Benim gibi yiğide
 Yüklen yaprak yükünü

Gel hışlaya hışlaya

Seni annen bakamaz

Versin ban kışlaya
 

Enişteler için Söylenen maniler

Enişte güzel uşak

Yüzü gözü yumuşak

Traş berber istemez

On yaşında bir uşak
 Bahçesinde gül açtı

Gül marula bolaştı

Eniştenin yanında

Kırmızı güller açtı
 Güveğinin belinde

Tabancası parlayı

Kıymadılar nikahı

Güveğimiz ağlayı
 

Kaynanalar için

Yaylanın çimeninde

Çifte geyik kaçayı

Şaşırmış kaynanası

Anbarı yan açayı
 Kaynana ağır hatun

Oğlu değer bin altın

Kaynananın götüne

Zilli gügümü takın
 Gelini kaynanası

Yumru yumru arkası

Bir tarlayı kirletir

Ayaklarının pası
 

Dernek:

Köyümüzde 1992 yılında kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma derneği vardır.

Doğum:

Köyümüzde yeni doğan çocuklar ziyaret edilerek çeşitli hediyeler verilir.

Sünnet:

Köyümüzde toplu olarak sünnet yapılmaz. Sünnet düğünü gibi bir adet yoktur.

Askere uğurlama:

Köyümüzde askere gidecek olan gençler, köy meydanında imam tarafından Kur’an okunarak dualarla uğurlanır.

Ölüm ve cenazeler:

Köyümüzde herkes birbirini tanıdığı için cenazelere mutlaka iştirak edilir. Köyümüzde köy mezarlığı olduğu gibi bazı ailelerin kendi aile mezarlıkları vardır.

Sosyal törenler:

Köyümüzde zaman zaman Bayramlarda sportif ve ticari amaçlı bazı faaliyetler yapılsa bile bu durum mevsim değişikliği nedeniyle kesintiye uğramaktadır.

Köyümüz yaylalarından Soğuksu yaylasında Kurban Bayramlarında yapılan köyler arası futbol turnuvaları son iki yıldır. Bayramın kışa denk gelmesiyle kesintiye uğramıştır. Daha önceki yıllarda da köyümüz kale mevkiinde panayır kurulup oyunlar oynanırdı.

Kalandar; Eskiden beri süregelen bir adet olan ocak ayının 14.ci gecesi gençlerin Kelek, zil gibi çıngıraklarla ses çıkartarak evlerden meyve ve fındık toplamaktadırlar.

Ağız özelliği:

Uz :Oğuz

Bostan :Salatalık

Laus :Mısır

Çağrak :Taşlık yer

Bakla :Fasulye

Yöresel Yemekler:

Kuymak, lahana çorbası, Lahana huliyası, Lahana dolması, Kazı kaldıran, Lapa, herle, Kavut, vb.

Yaylalar ve yaylacılık

Köyümüzün daha önceki yıllar yayla olarak kullanılan Soğuksu, Armutluk ve Pehlivanağacı yaylaları bu gün mezra olarak kullanılmaktadır. Halkımız Gümüşhane ve Maçka yaylalarını yayla olarak kullanmaktadırlar. Köylülerimizin ağırlıklı olarak gittiği yaylalar Fırınoba, Karagöze, Kurtdere, Sarıtaş, Taşköprü, İkiz, Samanlı vb. gibi yaylalardır.

Soğuksu (Üçpınar) ve Armutluk yaylaları mükemmel bir piknik alanlarıdır. Yomra’nın yaylaları içinde şenlikler yapmaya en müsait yerlerdir. Trabzon Valiliği, yayla kent projelerinden bir tanesini de Armutluk yaylasına kurmayı planlıyor.

Köyümüzde hemen hemen her ailenin yaylası mevcuttur.

Ekonomik hayat

Hayvancılık

İnek:

Mahallelerimizde her ailede 3-4 adet inek bulunmaktadır. Mahallelerimizde yaklaşık 600 adet inek bulunmaktadır.

Koyun:

Mahallelerimizde sürü olarak iki ailede 250 adet koyun bulunmaktadır. Bunun haricinde 3-4 adet koyunu ailelerde vardır.

Keçi:

Köyümüzde sürü olarak bir ailede 300 keçi vardır.

Tavuk:

Köyümüzde eskisi gibi tavuk besleyen aile yoktur. Buna rağmen 20 ailede 100 adet tavuk vardır.

Köyümüzde at, eşek gibi binek ve yük hayvanları yoktur.

Ürünler:

Mısır:

Köyümüzde her ailenin ortalama 2 şer dönümlük mısır tarlası mevcuttur. Bu tarlalarda yetişen mısırlar öğütülerek ekmek olarak kullanıldığı gibi ineklere yem olarak da verilmektedir.

Köyümüzün belli başlı mısır tarlası Komattır. Eskiden komatta tarlası olmayana kız verilmez idi.

Fındık:

Köyümüzde yetişip gelir getiren tek ürün fındıktır. Her ailenin ortalama 500 kğ’lık fındığı mevcuttur. Son yıllarda mısır tarlalarının fındık dikilmesiyle fındık bahçeleri sürekli artmaktadır. Köyümüzde her çeşit fındık yetiştiği gibi ormanlarda yabanı fındıklarda mevcuttur.

Fasulye:

Her aile kendi ihtiyaçları için fasulye yetiştirir.

Lahana:

Köyümüzde bol miktarda lahana yetişmektedir. Bu lahanalar insan ve inek yiyeceği olarak kullanılır.

Şalgam:

Mısır tarlaların da ek ürün olarak yetişen şalgamlar inek yiyeceği olarak kullanılır.

Patates:

Köylümüz kendi ihtiyacı kadar patates yetiştirir.

Köyümüz konum olarak sıcak bir yerde olduğu için hemen hemen her çeşit ürün yetişir. Bu ürünlerden bazıları ;Pırasa, Biber, Turp, Marul, Soğan vb. gibi ürünlerdir.

Köyümüzde yetişen meyveler:

Armut:

Köyümüzde tonlarca her çeşit armut yetişir. Bu armutlar tamamen çürüyüp yok olmaktadır.

Elma:

Köyümüzde armut kadar olmasa da çok miktarda elma yetişir bu elmaların bir kısmını insanlar kışlık ihtiyaçları olarak sakladıkları gibi bir çoğu çürüyüp yok olmaktadır.

Karayemiş:

Köyümüzde çok fazla karayemiş olmaktadır. Bu karayemişlerden zaman zaman satılsa da o da yetişen diğer ürünler gibi yok olmaktadır. Karayemiş sezonunda çevre köylerden köyümüze sürekli karayemiş toplamaya insanlar gelir.

Kestane:

Köyümüzde çok sayıda kestane ormanları mevcuttur. Bu kestanelerde toplanamamaktadır.

Ceviz:

Köyümüzde bol miktarda ceviz yetişir.

Ligarba: (Trabzon Üzümü)

Köyümüzün yüksek kesimlerinde çok miktarda ligarba yetişmektedir. Zaman zaman toplanan bu ligarbalar ilaç sanayiinde kullanılmaktadır.

Köyümüzde, Kiraz, Üzüm, Dut, Muşmula vb. gibi ürünlerde yetişmektedir.

Ormancılık:

Köyümüzde kendi tabulu arazilerinde bol miktarda ağaç olmasına rağmen yeterince orman ürünlerinden yararlanamamaktadır.

Madencilik:

Köyümüzde maden alanları olmasına rağmen bu madenler işletilememektedir. Köyümüzde bulunan madenlerin tahmin edilenleri; kireç, demir ve bakır madenleri

Gurbetçilik:

Köyümüzün en büyük geçim kaynağı gurbetçiliktir. Köyümüzden her aileden bir veya daha fazla kişi gurbette vardır. Köyümüzden gurbette bulunanların çoğu yurt dışında Almanya, Hollanda, Fransa’dadır. Köyümüzden yurt içinde gurbette bulunanların çoğu Adapazarı, Gölcük ve İstanbul’dadırlar. Gurbette bulunanların çoğu yaz aylarında baba ocağı olan köyümüzü mutlaka ziyaret ederler.
  köyümüzün tanitim prokrami
[youtube=425,350]<object width="425" height="344"><param name="movie" value="https://www.youtube.com/v/WpAHTzi1Fbo&hl=en&fs=1"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowscriptaccess" value="always"></param><embed src="https://www.youtube.com/v/WpAHTzi1Fbo&hl=en&fs=1" type="application/x-shockwave-flash" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="425" height="344"></embed></object>[/youtube]
 

 

buraida köyümüz
 
arkadaşlar butun yasakli sitelere ve bu sitedeki youtube sitesinden atilan videolari bu prokrami indirin bilgisayariniza bir sefer kurun butun yasak sitelere  girin iyi seyirler dilerim
***********************************
edit ertpeh


« Son Düzenleme: Şubat 20, 2009, 01:07:21 ÖÖ Gönderen: ertpeh »

Çevrimdışı turkfatih

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1
  • Rep Puanı: +0/-0
Ynt: oymalitepe
« Yanıtla #1 : Şubat 23, 2018, 11:24:16 ÖS »
Merhaba bilgilendirme için teşekkürler. Gurbette olanların ikamet yerlerine Kocaeli/Kartepe/Maşukiye'de eklerseniz iyi olur.Ben geçmişte (Kodil) Oymalıda ikamet etmiş Avcıoğlu Sülalesine mensubum Babamın dedesi Rahmetli Süleyman Öztürk İstiklal Savaşında yer almış Ruslara karşı savaşmıştır gazi madalyası vardı.Sülale aslen Kartepe/Maşukiye ye yerleşmiş soyadları Öztürk olarak devam etmekte.geçen yaz Oymalı ya gelip eski ikamet ettiğimiz yerleri kısada olsa hayatımda ilk defa Trabzona gelip görme fırsatı buldum inşallah babamıda getirmek istiyorum rahmetli babaannem Demirciler mahallesinden Yılmaz soyadını taşıyorlarmış. Buradan aynı sülaleye mensup arkadaşlarla tanışmaktan memnuniyet duyarım.