Gönderen Konu: Karadeniz müziğindeki değişim  (Okunma sayısı 2006 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı blackseastorm

  • Banned
  • *
  • İleti: 187
  • Rep Puanı: +50/-1
  • Ne Mutlu Türküm Diyene
Karadeniz müziğindeki değişim
« : Mart 06, 2007, 09:57:02 ÖS »
Karadenizlilerin  kemençesine artik elektro ve tekno eşlik ediyor*



Televizyonun tek kanallı olduğu dönemde Süreyya Davulcuoğlu ve Kamil Sönmez yöresel kıyafetleriyle "Maçka yolları taşlı, geliyor kalem kaşlı" ile başlayan ve "Çayeli'nden öteye gidelum" ile son bulan Karadeniz Türkülerini söylerdi. Mustafa Topaloğlu daha henüz 'uzaylı' değilken, yöre ağzıyla söylediği "Oy oy Emine" türküsüyle büyük çıkış yapmıştı. "Ula ula Niyazi" ile "Mısıri kuruttun mi?" türküleri ise 1990'lı yıllarda genç, yaşlı herkesin dilindeydi. Erkan Ocaklı ile ilk kez Karadeniz türküleri sadece kemençe ile değil, sazla da süslenmeye başladı.
"Sosyete kızı Suzan, yat kollarıma uzan" şarkısıyla İsmail Türüt, Karadeniz müziğinin popülerleşmesini sağlayan önemli bir isim oldu. Bu arada Karadeniz müziğine kültürel kimlik kazandıran sanatçılara da rastlandı. Örneğin Fuat Saka ve Volkan Konak bu isimlerin başını çekti. Şimdilerde Kazım Koyuncu da yaptığı müzikle onların izinden gittiğini gösteriyor. Tabii tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de etnik müzik popülerleşti ve uzun yıllar sadece Laz türküsü söylenen bakir Karadeniz de popüler müzik tarafından keşfedildi. Eskiden tulum ve kemençenin eşlik ettiği yörenin şivesine, şimdi elektro müzik ile pop eşlik ediyor. Karadeniz müziğinin poplaşmasına en önemli örnek ise Davut Güloğlu...



"Oy Nurcanım, Nurcanım" eşliğinde dans eden, saçı jöleli, üstünde atlet ile Ricky Martin'e benzetilen Güloğlu'nun şarkıları, kısa sürede beğeni topladı. Güloğlu bunların üzerine bir de günümüz modasına uygun sözleri ile desteklediği tekno tadındaki şarkısında "Bir kalori bile etmiyorsun, light erkek" deyince, ortalığı kasıp kavurdu. Bu rüzgarı fırsat bilen müzik firmaları da boş durmadı elbette... Güloğlu'nun ardından Tarık Tüfekçi, Recebim, Adnan Yılmaz geldi. Karadeniz müziğinin popülerleşmesinin önüne geçilemediğini, bugün artık eski yeni tüm 'Laz' sanatçılar kabul ediyor. Ama eskiler, 'kalıcı müzik' yapılmasını vurgularken, yeniler de bu tarzla Karadeniz müziğini herkese sevdirdiklerini savunuyor.



TÜRÜT: 10 YIL SONRAYA KALIRLAR MI BİLMEM?
Yaklaşık 25 yıldır müzik içinde olduğunu belirten İsmail Türüt asıl şöhreti 5 yıl önce yakaladığına dikkat çekiyor. "Ben hep türkü söyledim" diyen Türüt, tarzında değişiklik yapmamasına karşın popüler olmasındaki değişikliği 'profesyonel müzik şirketleriyle çalışmamaya' bağlıyor... Türüt, kendine de Erkan Ocaklı'yı örnek aldığını, Volkan Konak'ı ise çok beğendiğini söylüyor. Gençlere gelince kesin koşuyor: "Köşeyi dönmek için Karadeniz müziğini popüler okuduklarına inanıyorum. Bir zamanlar taverna ve arabesk ortalığı yıkardı. Şimdi de böyle bir tarz var. Onların yaptığını ben de yaparım, o kadar aklım var ama benim amacım kalıcı olmak. Ben 25 yıldır varım, bunlar 10 yıl sonra kalırlar mı bilemem. Unutmayın, 20 yıl önceki türkü hâlâ halkın dilinde."



GÜLOĞLU: BAŞARIM ONLARIN DAMARINA BASIYOR
19 yaşında tavernalarda sahne almaya başlayan Davut Güloğlu, Karadeniz müziğini pop müzikle bezendiren ilk kişi. Albümü bugün bir milyon satan 30 yaşındaki Güloğlu'nun, pop altyapılı Karadeniz müziği yapma fikrinin nasılm oluştuğunu şöyle anlatıyor: "Bir gün oto yıkamacısına gitmiştim. Arabanın  birinde kemençe sesi yükseliyordu. Oraya gelen gençlerden biri 'Bunları nasıl dinliyorlar' dedi. O an kendi kişiliğimizden örf ve adetlerimizden koptuğumuzu hissettim. Kendime bir söz verdim; Karadeniz müziğini herkesin dinlemesini sağlayacaktım. Benim müziğim ise etnik pop müzik."

Şahin Özer'in kendine büyük destek verdiğini söyleyen Güloğlu, "Hareketli ve yerinde duramayan bir insanım. Yaptığım müzik de benim gibi canlı ve kıpır kıpır. Birçok pop sanatçısı var. İnsanlar kolay sevilmez ama beni bütünüyle seviyorlar" diye konuşuyor. Güloğlu, kalıcı olmadığı yönündeki söylemlere karşı da kendinden emin bir yanıt veriyor: "İlk albümümden sonra şişme olduğum söyleniyordu. İkinci albümle onlara 'Katula katula' güldüm. Bu elbise bana yakıştı. Başarım onların damarına basıyor. Ben insanların ufuklarının biraz açılmasını isterdim. Davut Göloğlu olunmaz, herkesin yeri ayrıdır."

GÜLOĞLU: BAŞARIM ONLARIN DAMARINA BASIYOR
19 yaşında tavernalarda sahne almaya başlayan Davut Güloğlu, Karadeniz müziğini pop müzikle bezendiren ilk kişi. Albümü bugün bir milyon satan 30 yaşındaki Güloğlu'nun, pop altyapılı Karadeniz müziği yapma fikrinin nasılm oluştuğunu şöyle anlatıyor: "Bir gün oto yıkamacısına gitmiştim. Arabanın  birinde kemençe sesi yükseliyordu. Oraya gelen gençlerden biri 'Bunları nasıl dinliyorlar' dedi. O an kendi kişiliğimizden örf ve adetlerimizden koptuğumuzu hissettim. Kendime bir söz verdim; Karadeniz müziğini herkesin dinlemesini sağlayacaktım. Benim müziğim ise etnik pop müzik."

Şahin Özer'in kendine büyük destek verdiğini söyleyen Güloğlu, "Hareketli ve yerinde duramayan bir insanım. Yaptığım müzik de benim gibi canlı ve kıpır kıpır. Birçok pop sanatçısı var. İnsanlar kolay sevilmez ama beni bütünüyle seviyorlar" diye konuşuyor. Güloğlu, kalıcı olmadığı yönündeki söylemlere karşı da kendinden emin bir yanıt veriyor: "İlk albümümden sonra şişme olduğum söyleniyordu. İkinci albümle onlara 'Katula katula' güldüm. Bu elbise bana yakıştı. Başarım onların damarına basıyor. Ben insanların ufuklarının biraz açılmasını isterdim. Davut Göloğlu olunmaz, herkesin yeri ayrıdır."



TÜFEKÇİ: BATI TARZI DAHA GENELE HİTAP EDİYOR
Tarık Tüfekçi yeni jenerasyondan. 30 yaşında. Tüfekçi ilk albümünü 2001'de yaptı. "Yıllar önce Karedeniz müziğini batı sounduyla yapmak istedim ama potansiyel yaratmayacağını düşündüler. Sonra ortaya Davut Güloğlu çıktı. Demek ki batı soundlu Karadeniz müziğinde potansiyel varmış" diyerek serzenişte bulunan Tüfekçi, şimdiye kadar iki albüm yaptı. İkisinin de 500 binin üzerinde sattığını belirtiyor. Yöre ağzıyla hip hop da söylüyor, slow da. Kemençe, tulum, gitar ve kemanı bir arada kullanan Tüfekçi, şöyle konuşuyor:
"Yıllarca Almanya'da araştırdım. Batı tarzı, daha genele hitap ediyor. Eskiden yöresel kelimeler kullanılıyordu, şimdi sözlere baktığımız da yine geniş kitlelere hitap ediyor. Biz popüler müzik yapıyoruz. Ticari kaygı tabii ki var. Karadeniz'in 'Laz müteahhit', 'eğri burunlu' imajı değişti. Eli yüzü düzgün, yakışıklı gençler de söylüyor. Laz müziği eskiden daha yöreseldi. Şimdi ise genç olduğumuzdan dolayı daha popüler söylüyoruz."



SAKA: BENİM GİBİLERLE BU MÜZİK POPÜLİZME TESLİM OLMAYACAK
"Lazutlar" adlı iki ayrı albüm çalışmasıyla fanatik bir hayran kitlesi oluşturan Fuat Saka ise popülizmin Karadeniz'e asla hakim olmayacağını savunuyor. Saka, şirketlerin her dönem bir şeye tutunduklarını ve tüketene kadar bunun devam ettiğini söylüyor. "Doğu Anadolu, Ege türkülerini tükettikler, galiba bir Rumeli türküleri kalmıştı" diyen Saka, Karadeniz müziğini popülist yapanların kalıcı olmayacağını ifade ediyor: "Karadeniz'de binlerce yıllık bir kültür var. Ben o kültürü geleceğe taşımak için çalışıyorum. Benim gibi düşünen gençler var ve bizim sayesinde Karadeniz müziği popülizme teslim olmayacak."

KOYUNCU: KARADENİZ MÜZİĞİ SON YILLARDA KİRLENDİ
'Zuğaşi Berepe' ile 1992'de Karadeniz müziğine rock yorumu getiren Kazım Koyuncu'nun ikinci solo albümü 'Hayde' 1.5 ay önce çıktı. Koyuncu, albümünde kemençe de tulum da kullanıyor ama arada çıkan elektro gitarla rock tınısını yakalıyor. Koyuncu, şimdiye kadar 70 bin sattığını söylüyor: "Zuğaşi Berepe ile Lazca sözlü rock müzik yaparak, yerellikle evrenselliği buluşturdum. Duruşumla dünyanın beni tanımasını istiyorum. Karadeniz müziği son yıllarda kirlendi. Kimse, annemin şarkılarının sözlerini değiştirerek bugüne uyarlamak hakkına sahip değil."
« Son Düzenleme: Mart 06, 2007, 10:07:22 ÖS Gönderen: blackseastorm »
Biz Karadeniz ' in asi çocuğunu kaybetmedik . Biz Kazım ' ı , yani Karadeniz ' in hırçın çocuğunu notaların sonsuzluğuna uğurladık . Ve Köroğlu , Dadaloğlu , Aşık Veysel gibi kuşaktan kuşağa yaşayacak , yaşatacağız . Sen Bizimlesin Kazım....

Çevrimdışı sancakbeyi_61

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4340
  • Rep Puanı: +270/-7
Ynt: Karadeniz müziğindeki değişim
« Yanıtla #1 : Mart 06, 2007, 09:59:56 ÖS »
teşekkürler..

ama şu ısrarla söylenen hatta tırnak içine alınan laz kelimesine anlam veremedim..karadenizde dogup büyüyünce illa laz mı olunuyor??yazıkkkk
dümende ve başaltlarında insanlar vardı ki bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı. sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için hiç kimseden hiçbirşey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler....

Çevrimdışı blackseastorm

  • Banned
  • *
  • İleti: 187
  • Rep Puanı: +50/-1
  • Ne Mutlu Türküm Diyene
Ynt: Karadeniz müziğindeki değişim
« Yanıtla #2 : Mart 06, 2007, 10:05:19 ÖS »
teşekkürler..

ama şu ısrarla söylenen hatta tırnak içine alınan laz kelimesine anlam veremedim..karadenizde dogup büyüyünce illa laz mı olunuyor??yazıkkkk

O Sadece Kazım Koyuncunu Söyleşisindeki Bir Yazı Bizimle Alakası Yok Sadece Oda Bu Konu İçinde Olduğu İçin Paylaşmak İstedim
Biz Karadeniz ' in asi çocuğunu kaybetmedik . Biz Kazım ' ı , yani Karadeniz ' in hırçın çocuğunu notaların sonsuzluğuna uğurladık . Ve Köroğlu , Dadaloğlu , Aşık Veysel gibi kuşaktan kuşağa yaşayacak , yaşatacağız . Sen Bizimlesin Kazım....

Çevrimdışı sancakbeyi_61

  • Premium Üye
  • *******
  • İleti: 4340
  • Rep Puanı: +270/-7
Ynt: Karadeniz müziğindeki değişim
« Yanıtla #3 : Mart 06, 2007, 10:09:04 ÖS »
kardeş yanlış anlaşılmasın benim lazlarla veya başka bi etnik grupla sorunum yok..orda sürekli laz sanatcılar,laz şarkıları söyleniyor..bunu yazan şahıs ya lazlıgı,lazcayı bilmiyor ya da art niyetli..kabak tadı vermeye başladı artık bu iş..
dümende ve başaltlarında insanlar vardı ki bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı. sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için hiç kimseden hiçbirşey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler....

Çevrimdışı ¤ۣۜ..¤SessizGemi

  • Administratör
  • *
  • İleti: 7518
  • Rep Puanı: +333/-3
Ynt: Karadeniz müziğindeki değişim
« Yanıtla #4 : Mart 07, 2007, 03:17:46 ÖÖ »
Kazım ağabeyimizinde söylediği şu cümle(ler) olayı tamamen açıklıyor..

Karadeniz müziği son yıllarda kirlendi. Kimse, annemin şarkılarının sözlerini değiştirerek bugüne uyarlamak hakkına sahip değil."

Değer yargılarımızdan ödün vermeyelim..Sırf genele hitap için özümüzdeki kültürümüzün içine çeşitli etnik grupların akorlarını enjekte edilmesine oldukça karşıyım..Bunu belkide birçok sanatçımız kazanç sağlamak için yapıyordur, Ancak unutulmamalıki kazançtan çok daha önemli değerlerimiz vardır..Patayla alınamayacak değerlerimiz
Sen üzülme, senin için bu gönlüm ağlar..