OYMALITEPE BELDESİ
ATATÜRK VE KANUNİ MAHALLERİ (TEPEKÖY KÖYÜ)*
* Bu metin; 1999-2003 yılları arasında Atatürk Mahallesi Muhtarlığını yapan Sayın Münir TURAN’dan sağlanmıştır.
İlçeye Uzaklığı :18 km.
Hane Sayısı :235
Nüfusu :2450
Kalesiyle, Türbesiyle, Köprüsüyle, Kılıçtaşıyla, Tarihi evleriyle, çok sayıda çeşmesiyle, seranderleriyle, kültürel ve doğal güzellikleriyle görülmeye değer bir yer.
Atatürk ve Kanuni mahalleleri kimler tarafından kurulduğu kesin olarak belli olmamakla birlikte Türk boylarından Oğuzlar tarafından kurulduğu tarihi vesikalardan anlaşılmaktadır. Oğuzların Yomra’nın uz köylerine yerleştikleri kaynaklarda mevcuttur. Atatürk ve Kanuni mahalleleri de bu uz köylerinden biridir. Köyümüz eski isminde belli olabileceği gibi Türk ve Müslüman köyüdür. Köyümüzün ilk ismi Sifter’dir. Köyümüze gelen Oğuzlar, Bölgede ilk köyümüze yerleşip ilk ürününü köyümüzde yetiştirdikleri için Siftah demişlerdir. Bundan dolayı köyümüzün adı Sifter olarak konmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra köyümüzün ismi köyümüzün ortasında bir tepe olmasından dolayı Tepeköy Köyü olarak değişmiş. Belediye olduğu 1994 tarihinden sonrada Atatürk ve Kanuni Mahallesi olarak değişmiştir.
Köyümüz, 1916-1918 yılları arasında 2 yıl Rus işgali altında kalmıştır. Bu işgal sırasında mahallelerimizden muhacir olarak başka yerlere giden insanlar olmuştur.Tarihimizin en acı ve en karanlık dönemi bu dönemdir. Bu dönem zarfında bölgemizde yıllarca halkımızla huzur ve barış içersinde yaşayan Rum ve Ermeniler halkımıza yapmadıkları zulümler bırakmamışlardır. Bu zulüm ve işkenceler Ruslar bölgemizi terk ettikten sonrada devam etmiştir.
Ermeni ve Rumlar, halkımızdan, 22 Mayıs 1922 tarihinde yaylaya giden 8 kişiden 6 kişiyi Kocacık mevkiinde pusuya düşürülüp hunharca öldürdüler. Bu olayı yaşayan insanlar köyümüzde halen mevcuttur. Kocacıkta ölen şehitlerimizin mezarları köyümüzdedir.
Bu olay için destanlar yazılmıştır.
İmam Hasan’ın destanı;
Toplandı Sifterliler
Gidiyorlar yaylaya
Gide gide gittiler
Gümüşkiye vardılar
Birer sigar sardılar
Etrafa baktılar
Kimse yoktur dediler
Doğru yola indiler
Ne yapsın uşacıklar
Tutulmuş Kocacıklar
Kocacığın dağında
Dört beş altı tüfekli
Uşakların içinde
O Halil Çok yürekli
En birinci ateşte
Vuruldu Hasan Kadir
O Halil’in bileği
Kazan kadar yüreği
Daha vuracağıdı
Bozulmasa tüfeği
O vurulan urumu
Hepisida severdi
Galiyan mağarasına
Getirdiler geberdi
Olay Ermeni ve Rum çetelerinin İşbirliği ile olmuştur. Rumlar için söylenen dörtlük bu gün bile herkesin dilindedir.
Hiç can Güven olur mu?
Santanın Urumuna
Keser Kabak felisi
Doldurur tulumuna
Kocacık mevkiinde şehit olanlar:
1-Yusuf YILDIRIM
2-Ahmet YILDIRIM
3-Hacı YILDIRIM
4-Halil İbrahim ŞAHİN
5-Mehmet ŞAHİN
6-Kadir AYYILDIZ
Ermeni ve Rumlar bölgemizde yaptığı vahşetlerden biri de Çataltepe’de Ruslarla mücadele eden ordumuzun 9-10 Haziran 1916 gecesi Türkçe konuşarak mevzilerine yanaşıp 450’ye yakın askerlerimizin şehit olmasına yardımcı oldular.
Vatan savunmasında bir çok şehitler vermiş olan köyümüzden gazilik mertebesine ulaşanlar:
İstiklal Harbine Katılanlar:
ADI
SOYADI
BABA ADI
Süleyman
KAYA
Osman
Mehmet
ÖZDEMİR
İsmail
Yunus
URAL
Bilal
Mehmet
AYYILDIZ
Osman
Ahmet
KÖKSAL
Mustafa
Ali
ZENGİN
Temel
Bilal
ŞENGÜL
Ali
Mehmet
AKYOL
Ali
Ahmet
TURAN
Selim
Hasan
KELEŞ
Ali
Kıbrıs Barış Harekatı
ADI
SOYADI
BABA ADI
Bahri
CAN
Hüseyin
Fuat
CAN
Fehmi
PKK Gazisi
ADI
SOYADI
BABA ADI
Ahmet
TEZCAN
Harun
Atatürk ve Kanuni mahallesinde bulunan tarihi eserler;
Kale:
Köyümüzde bir çok tarihi kalıntıya rastlanmaktadır. Mahallelerimizde en büyük tarihi kalıntı ise; Tepeköy Kalesi’dir. Tepeköy Kalesi Oyamalıtepe ve Özdil vadisine hakim olan bir tepe üzerine kurulmuştur. Yomra’nın tek kalesidir. Bugün bu kale tahrip olmasına rağmen kalıntılarına halen daha rastlanmaktadır.
Kalenin yapımında Horosan kaynağı denilen bir madde kullanılmıştır. Rivayetlere göre Cenevizler tarafından kaldığı söylenir.
Çeşmeler:
Köyümüzde Osmanlı mimarı tarzında 17 adet çeşme vardır. Bu çeşmelerin tarihi çok eski olanları var ise de yeni yapılan çeşmelerde mevcuttur.
Türbe:
Köyümüzde Yomra ilçesinin tek türbesi mevcuttur. Taştan ve kubbeli yapılan türbede Hacı Kamil Efendi ve Hacı Ruşen Efendi’nin kabirleri vardır.
Köprü: Osmanlı mimarı tarzında kemer biçiminde yapılan köprünün yapılış tarihi eski olmamakla birlikte köye güzellik katmaktadır.
Kılıçtaş (Adak taşı): Rivayetlere göre Hz. Ali’nin kılıcının bulunduğu taştır. Ayrıca köyümüzde Hz. Ali’ye rivayet edilen “at izi” vardır.
Mezar Taşları:
Köyümüzde Osmanlıca kitabeli çok sayıda mezar taşı mevcuttur.
Serander:
Köyümüzde çok sayıda serander mevcuttur.
Tarihi evler:
Köyümüzde çok sayıda taştan ve ahşaptan yapılmış eski evler mevcuttur.
Değirmen :
Köyümüzde iki adet su değirmeni bulunmaktadır.
Camii kitabesi:
Köyümüzde Rus işgalinin günümüze kadar kalan izlerini yansıtmaktadır. Ruslar bu kitabeyi nişangah olarak kullanmışlardır.
Önemli kişilerden bazıları
Doç.Dr. Berahattin Albayrak
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi
Yrd.Doç.Dr. Ayhan Ural
Abant İzzet İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi
Osman Akyüz
Faysal Finans Kurumu Genel Müdürü
Harun Arslan
Bayındırlık Bakanlığı Basın Müşaviri
Ahmet Aksoy
MTA Müfettişi
Talat Kaya
KTÜ Üniversitesi öğretim görevlisi
HamiAkgül
İş ve işçi Bulma Trabzon Müdür vekili
Aşık Sefai (Ayhan Akyüz)
Ozan ve şair.Trabzon’lu tek halk ozanı
Seher Dilmaç
Türk Sanat müziği sanatçısı. TRT sanatçısı
Köyün Osmanoğullarından Hacı Bayraktar tarafından kurulduğu rivayet edilmektedir.
Köyümüzdeki sülaleler :
Sülale adı
Sülalede hangi soy isimler vardır
Abdioğlu
Er
Balcıoğlu
Tezcan
Demircioğlu
Özdemir, Kalyon
Dulgaroğlu
Yıldırım
Hamzaoğlu
Albayrak, Akbulut, Çelik, Öztürk, Yaman
Hintoğulları
Akyüz, Aygün, Ayyıldız, Aksoy, Oğuz,Ural, Şimşek, Zorlu, Korkmaz, Şen
Karahasanoğlu
Aktürk, Kaya
Mollamehmetoğulları
Keskin, Önal, Ünal, Yavuz, Yılmaz, Can, Akgül, Akyol
Arslan
Osmanoğulları
Ak, Asan, Bedir, Dilmaç,İşler, Köksal
Turhanoğulları
Tuna, Turan, Turhan, Şengül
Recepoğulları
Aydın, Erol, İlhan, Kartal, Kurt, Ölmez, Sağlam, Sevuk,Zengin, Kılıç
Yetim Hasanoğlu
Ay, Özgül
Köyümüzde Muhtarlık yapmış olanlardan bilinenler:
Hacı Paşa (Hamzaoğlu), Molla Osman, Abdullah, Bilal Ural, Temel Akyüz, Mustafa Zengin, Mehmet Albayrak, Hüsnü Kaya, Ahmet Ünal, Abdullah Aktürk, Selim İşler, Hasan Asan, Mustafa Ayyıldız, Aliihsan Albayrak, Salim Aktürk,
DÜĞÜNLER:
Köyümüzde geleneksel düğün törenleri giderek yok olmakla birlikte gelenek ve göreneklere bağlı yapılan düğünler mevcuttur. Köyümüzde son yıllarda kaçma ve kaçırma gibi olaylar olmamaktadır. Günümüzde kız ve erkek birbirleriyle anlaşarak evlenir.
Bir düğünün yaşanması için aşağıdaki olaylar gerçekleşir.
1- Kız isteme
2- Nişan ve Nikah
3- Kına gecesi
4- Gelin alma
5- Gelin bakma (Cuma)
6- Yedileme
Normal olarak yapılan düğünlerin ilk safhası kız istemedir. Evlenmek üzere anlaşan gençler bu durumu ailelerine açarlar. Erkek tarafından akrabalar uygun kız evine kız istemeye giderler. Erkek tarafının bu ,işe görevlendirdiği kişilere “dünür” denir.
Kız istemede ilk akşam kesin karar verilebileceği gibi kız tarafı düşünmek için zaman isteyebilir. Eğer kız tarafı bu zaman zarfında erkek tarafını tekrar davet ederse bu işin olacağı imajı verilir. Daha sonra aileler kendi aralarında anlaşarak nişan düğün tarihlerini belirlerler.
Eskiden başlık parası alınırken bu gün bu durum tamamen ortadan kalkmıştır.
Nikah ve Nişan
Nikah iki çeşittir.
1- İmam Nikahı
2- Resmi Nikah
İmam nikahı genelde gelin alındığı gün erkek evinde, kız ve erkek tarafından erkeklerin katılımıyla köyün imamı tarafından kıyılır.
Resmi nikah ise, söz kesimi yapıldıktan sonra gelin adayı ve damat adayını belediye evlendirme memurluğuna giderek resmi nikah işlemini yaptırırlar.
Nişan; kız ve erkek tarafının kendi aralarında yaptığı küçük bir törendir. Bu durum bazen köy kadınlarının katılmasıyla küçük bir şenlik halini alabilmektedir.
Düğün tarihi belli olduktan sonra evlenecek olan yeni çiftin ağırlığı yapılır. Yeni çiftin evlerinde kullanacakları ve giyinecekleri eşyaları aldıktan sonra gelin evi kızın eşyaları getirilerek donatılır.
Kına Gecesi
Kına gecesi kadınlar düğünüdür. Kına gecesi, kadınlar için düğünün en hareketli ve en eğlenceli kısmıdır. O gece kız evinde köyün tüm kadınları toplanarak gecenin geç saatlerine kadar eğlenirler. Oyunlar oynanır, maniler söylenir, kına yakılır.
Gelin alma
Gelin alınacağı gün damat ve kız evinde ayrı ayrı düğünler yapılır. Damat evinde yapılan düğünlerde tüm davetlilere yemekler verilir. Damat evinde oyunlar oynanır. Damat evinde güvey tıraşı yapılır. Bu sırada akraba dost ve davetliler damada ait hediyelerini verirler. Yemekler yenir oyunlar oynanır.
Ayni gün kız evinde toplanan kadınlar oyunlar oynayıp anne ve babasından ayrılacak olan kızı yatıştırmaya çalışırlar.
Düğünler ikindi vaktine kadar sürer. Bu sırada erkek tarafı ve köyün erkekleri toplanarak gelini almaya giderler. Gelin almaya önceleri yaya gidilirken bu gün arabayla gidilmektedir. Kız evine düğün alayı yaklaştığı zaman mermiler atılır. Bu mermilere kız tarafındaki erkeklerde karşılık verir.
Gelin yeni evine getirildikten sonra imam nikahı kıyılır. İmam nikahı kıyıldıktan sonra düğün o gün için son bulur.
Gelin Bakma (Cuma)
Geline o gün tekrar gelinliğini giydirerek bir yerde oturtulur. Akraba ve köy kadınları gelini görmeye gelirler. Buna kadınlar düğünü veya cumalık denir. Gelin orta yapılarak geline hediyeler verilir. Gün boyu oyunlar oynanır.
Yedileme (Yedi)
Düğünden üç gün, beş gün veya yedi gün sonra kızın anne ve babası damat ve kızlarını birlikte yemeğe çağırırlar. Bu davete damadın yakınları ve komşuları katılır. Köyümüzde herkes birbirini tanıdığı için bazen tüm köy halkı bu olaya iştirak ederler. Kız evinde yemekler yenip oyunlar oynanarak gecenin geç saatlerine kadar eğlenilir. Bu düğün genelde erkeklerin düğünüdür.
Bu gece erkek tarafından erkekler damadı asma gibi bir eğlence yaparlar. Bu aşamada davetliler maniler söyleyerek kızın annesinden hediyeler isterler.
Bu manilerin bazıları;
Güveğiyi astılar
Odanın tavanına
Gel baksana Kaynana
Güveğinin haline
Karayemiş dalına
Gel salına salına
Nerdedir kaynanası
Gelip bakmaz haline
Kapısında tavuklar
Gugillidır gugulli
Süzgeçlan istemezuk
Gotlan gelsun gumullü
Düğün damadı asma olayı ile son bulur.
Yöresel inanışlar
v Gece tırnak kesilmez (Kesenin ömrü kısa olur)
v Süpürge ile birine vurulmaz (Vurulan kırk gün geri gider)
v Kız istemeye giden çoraplarını ters giyer (İsteğinin kabul olur)
v Tavuk horoz gibi öterse başı kesilir (Savaş çıkar)
v Boş beşik sallanmaz (Çocuğun karnı ağırır)
v Kızlar gece aynaya bakarlarsa gurbete gelin giderler.
v Ayakkabı üst üste gelirse eve misafir gelir.
v Yere sopa ile vurulursa yağmur yağar.
v Sacayağı ters çevrilmez (Gemi batar)
v Gece yıldız kayarsa birisi ölür.
ATATÜRK VE KANUNİ MAHALLELERİNDE HAYAT
Mahallelerimizde toplum hayatı yaz ve kışa bakılmaksızın çalışmalarla geçer. Mahallelerimizde çalışmak hiçbir zaman bitmez. İnsanlarımızın her mevsim yapacak mutlak bir işi vardır. Hele kadınların işleri hiç bitmez. Kadın; fındık toplamak, odun getirmek, ot biçip taşımak, ineklere bakmak, tarlada kocasına yardım etmek, çocuklarını bakmak, ev işlerini yapmak vb. gibi işler kadının görevleri arasındadır. Kısacası kadın kocasından üç misli fazla çalışır. Dışarıya karşı ailede erkek sorumludur. Kocası gurbette olan kadın kocasının yapacağı işleri de yapar.
Mahallenin erkekleri akşamları çay ocaklarında toplanarak sohbet ederler. Kadınlar ise kendi aralarında toplanırlar. Düğünlerde ise kadın ve erkekler ayrı ayrı yerlerde otururlar.
Köy halkı geçiminin büyük bir bölümünü gurbetçilikle sağlamaktadır. Bu yüzden köy halkının refah seviyesi yüksektir. Hemen hemen her evden gurbette bir veya daha fazla kişi vardır. Bunların büyük bir bölümü Almanya’dadır. Gurbetçiliğin dışında geçim kaynaklarının başında fındık ve hayvancılık gelmektedir. Her ailenin fındık ve hayvanı vardır. Son yıllarda SSK, Emekli sandığı ve Bağ-kur gibi sosyal kurumlardan emekli olanların sayısı çok fazladır. Halk, tarla ve bahçesine ektiği ekini, yetiştirdiği meyve ve sebzesini kendi ihtiyaçları için kullanır.
Mahalle halkı şehirde oturan insanların yararlandığı teknolojiden aynen yaralanır. (Her evin elektrik, telefon, su televizyon, buzdolabı vb. gibi cihazları mevcuttur.)
Sağlık
Köyümüzde yakın tarihlerde hiçbir bulaşıcı hastalığa rastlanmamıştır. Köyümüz insanları Belde merkezinde bulunan Oymalı sağlık ocağından veya Özdil beldesindeki sağlık ocaklarından yararlanırlar. Daha ciddi sağlık sorunları bulunanlar şehir merkezindeki hastanelerden yararlanırlar. Mahallemizde bulunan sağlık evi kadrosuzluk nedeniyle 1999 yılından beri kapalı bulunmaktadır.
Mesken Meselesi
Şehir merkezlerinde yaşan insanların karşılaştığı mesken sorunları köyümüzde de arazi yapısı yüzünden mevcuttur. Köyümüz engeli bir araziye sahip olduğundan arsa sorunu yaşanmaktadır. Bu da gelecek nesiller için ciddi bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.
Taştan ve ahşaptan yapılan evler zamanla yıkılarak yerlerine veya yanlarına betonarme ve yığma olarak 3-4 katlı evler yapılmaktadır.
Güvenlik
Köyümüz tarihinde kan davası gibi bir sorunla karşılaşılmamıştır. Güvenlik belde merkezinde bulunan karakol vasıtasıyla sağlanır. Köyümüzde son zamanlarda cinayet, kız kaçırma, hırsızlık gibi olaylar meydana gelmemiştir. Arazi anlaşmazlığına düşen ailelerin sorunlarını köy ihtiyar heyetinden oluşan bir grup çözmeye çalışır. Bazen de çözülemeyen sorunlar mahkemelerde çözülmeye çalışılır.
Ulaşım hizmetleri
Belediye otobüsleri belirli saatlerde sürekli il merkezine servisler düzenlemektedir. Mahallelerimiz Yomra- Gümüşhane bağlantı yolu üzerinde olduğu için yaz aylarında yaylaya giden araçlar sürekli mahallelerimizden geçmektedir.
Sosyal Hareketlilik
Köy sosyal hareketlilik her mevsim ayrı olmasına rağmen bu durum her yıl aynı devam eder. En hareketsiz dönem kış mevsimidir.
İlkbaharın başlamasıyla köyde bir hareketlilik başlar. Tarlalar bellenip ekilmeye, fındık bahçeleri gübrelenip bakılması gibi yoğun bir dönem başlar. Mezra ve yaylalarda karlar eridikten sonra Aileler ineklerini koyunlarını önce mezralara çıkarırlar daha sonra yaylalara çıkarırlar. Mezralarda bahar ayında 15-20 gün kalan aileler yaylalarda 3-4 ay kalırlar. İlkbaharda yaylaya doğru başlayan göç Sonbaharda tersine doğru başlar. Mezralara inen aileler 1-1.5 ay buralarda kaldıktan sonra köye inerler. Yaylalara gidiş ve gelişler önceleri yaya ve toplu olarak yapılırken bugün bu gidiş ve gelişler arabalarla yapılmaktadır.
Yaylaya giden vatandaşlar kışlık ihtiyaçları olan peynir ve yağ yaparlar. Bazı aileler ihtiyaçları fazlası yaptıkları peynir ve yağları satarlar.
Yaz aylarında köyde kalan halk bağ bahçe bakımı, ot biçimi gibi işlerle uğraşır. Halkımızın tek tatil yeri yaylalardır. İnsanlarımız yaylalara gittikleri zaman huzur bulurlar.
Köyümüzün en yoğun çalışma dönemi sonbahardır. Halkımız kendi yakacağı için odun, hayvanlarının kışlık ihtiyaçlarını giderebilmek için ot ve yaprak ambarlamak zorundadır. Tarlasına ektiği mısırları biçip kurutup kaldırmak zorundadır. Fındıklarını toplayıp aile bütçesine katkıda bulunmak zorundadırlar.
Fındık mahallelerimizde sahil kesimlerinden 10-15 gün sonra toplanmaya başlar. Bu yüzden Ağustos ayında toplanması gereken fındıklar bazen de Eylül ayına sarkmaktadır.
İnsanlar, kar düşmeden yoğun bir çalışma temposu içersinde işlerini toparlamak ister.
Eğitim:
Köyümüzde eğitime 1967-1968’de açılan bir ilkoköğretim okulu mevcuttur.
Tepeköy ilköğretim okulunda 55 öğrenci, 4 öğretmen var.
Halk hekimliği
Grip için :Ihlamur
Kanser ve birçok hastalık :Isırgan otu
Zehirlenme için :Yoğurtlu sarımsak
Kesiklere :Yılan otu
Tansiyon yüksekli :Sarımsak
Öksürüğe :Öksürük otu
İshal :Soğuk bal
Kabızlık :Sıcak bal
Maniler:
Ata vurdum bir kolan
Bin da dağları dolan
Kız seni alacağım
Söyleme bana yalan
Aldadın beni yarım
Aldamalan kalasın
Benden yar eksik olmaz
Ben dedim sen olasın
Hay de gidelim yarım
Gidelim durmayalım
Gözden uzak olduksa
Gönülden olmayalım
Ormanda kara yılan
Dolan Dağları dolan
Var mıdır benim gibi
Yar sana aşık olan
Yapma sevdalıkları
Sevdiğim unutursun
Sen benim gibi uşak
Nerde arar bulursun
Türkü söylerim atma
Çaruk bağlarım katma
Kız sana demedim mi?
Köpek kocanlan yatma
Horon oynayan kızın
Boyu uzun olmalı
Bakan delikanlının
Gözü onda kalmalı
Ne bakarsan bacadan
Gözlerin alacadan
Senden küçüğü gitti
Ne korkarsın kocadan
Karşıda kızıl meşe
Gel güneşe güneşe
Alma elin yarını
Yakar seni ateşe
Ormanda kara yılan
Adam arar yemeye
Kız seni seviyorum
Utanırım demeye
Kız başında silecek
Sen oldun sevilecek
Ben annene demişim
Seni bana verecek
Delikanlının puştu
Kama belinden düştü
Gördü güzel kızları
Aklı başından uçtu
Yeni çıktım ormandan
Kan damlayı kamamdan
Kız seni alamazsam
Vazgeçerim bu candan
Evin yola yakındır
Kız kendini sakındır
Gözlerim kararıyor
Sana dalmam yakındır
Gel geç evin başından
Ben bakarım peşinden
Güzel güzel kızların
Yanarım ateşinden
Bir sigara ver bana
Sert tütünün tozundan
Hiç adam darılır mı
Sevdiğinin sözünden
Yeme kara kirazı
Kararıyor ellerin
Sevdalık ede ede
İncelendi bellerin
Saçların uzun uzun
Boyuna mı uyacak
Kız seni alan uşak
Cebinemi koyacak
Doldurdum tabancamı
50 gr saçmalan
Kurtulamazsın benden
Kıyı kıyı kaçmalan
Çamdan geçtim pelite
Kız perilerin yite
Seni baban vermiyor
Benim gibi yiğide
Yüklen yaprak yükünü
Gel hışlaya hışlaya
Seni annen bakamaz
Versin ban kışlaya
Enişteler için Söylenen maniler
Enişte güzel uşak
Yüzü gözü yumuşak
Traş berber istemez
On yaşında bir uşak
Bahçesinde gül açtı
Gül marula bolaştı
Eniştenin yanında
Kırmızı güller açtı
Güveğinin belinde
Tabancası parlayı
Kıymadılar nikahı
Güveğimiz ağlayı
Kaynanalar için
Yaylanın çimeninde
Çifte geyik kaçayı
Şaşırmış kaynanası
Anbarı yan açayı
Kaynana ağır hatun
Oğlu değer bin altın
Kaynananın götüne
Zilli gügümü takın
Gelini kaynanası
Yumru yumru arkası
Bir tarlayı kirletir
Ayaklarının pası
Dernek:
Köyümüzde 1992 yılında kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma derneği vardır.
Doğum:
Köyümüzde yeni doğan çocuklar ziyaret edilerek çeşitli hediyeler verilir.
Sünnet:
Köyümüzde toplu olarak sünnet yapılmaz. Sünnet düğünü gibi bir adet yoktur.
Askere uğurlama:
Köyümüzde askere gidecek olan gençler, köy meydanında imam tarafından Kur’an okunarak dualarla uğurlanır.
Ölüm ve cenazeler:
Köyümüzde herkes birbirini tanıdığı için cenazelere mutlaka iştirak edilir. Köyümüzde köy mezarlığı olduğu gibi bazı ailelerin kendi aile mezarlıkları vardır.
Sosyal törenler:
Köyümüzde zaman zaman Bayramlarda sportif ve ticari amaçlı bazı faaliyetler yapılsa bile bu durum mevsim değişikliği nedeniyle kesintiye uğramaktadır.
Köyümüz yaylalarından Soğuksu yaylasında Kurban Bayramlarında yapılan köyler arası futbol turnuvaları son iki yıldır. Bayramın kışa denk gelmesiyle kesintiye uğramıştır. Daha önceki yıllarda da köyümüz kale mevkiinde panayır kurulup oyunlar oynanırdı.
Kalandar; Eskiden beri süregelen bir adet olan ocak ayının 14.ci gecesi gençlerin Kelek, zil gibi çıngıraklarla ses çıkartarak evlerden meyve ve fındık toplamaktadırlar.
Ağız özelliği:
Uz :Oğuz
Bostan :Salatalık
Laus :Mısır
Çağrak :Taşlık yer
Bakla :Fasulye
Yöresel Yemekler:
Kuymak, lahana çorbası, Lahana huliyası, Lahana dolması, Kazı kaldıran, Lapa, herle, Kavut, vb.
Yaylalar ve yaylacılık
Köyümüzün daha önceki yıllar yayla olarak kullanılan Soğuksu, Armutluk ve Pehlivanağacı yaylaları bu gün mezra olarak kullanılmaktadır. Halkımız Gümüşhane ve Maçka yaylalarını yayla olarak kullanmaktadırlar. Köylülerimizin ağırlıklı olarak gittiği yaylalar Fırınoba, Karagöze, Kurtdere, Sarıtaş, Taşköprü, İkiz, Samanlı vb. gibi yaylalardır.
Soğuksu (Üçpınar) ve Armutluk yaylaları mükemmel bir piknik alanlarıdır. Yomra’nın yaylaları içinde şenlikler yapmaya en müsait yerlerdir. Trabzon Valiliği, yayla kent projelerinden bir tanesini de Armutluk yaylasına kurmayı planlıyor.
Köyümüzde hemen hemen her ailenin yaylası mevcuttur.
Ekonomik hayat
Hayvancılık
İnek:
Mahallelerimizde her ailede 3-4 adet inek bulunmaktadır. Mahallelerimizde yaklaşık 600 adet inek bulunmaktadır.
Koyun:
Mahallelerimizde sürü olarak iki ailede 250 adet koyun bulunmaktadır. Bunun haricinde 3-4 adet koyunu ailelerde vardır.
Keçi:
Köyümüzde sürü olarak bir ailede 300 keçi vardır.
Tavuk:
Köyümüzde eskisi gibi tavuk besleyen aile yoktur. Buna rağmen 20 ailede 100 adet tavuk vardır.
Köyümüzde at, eşek gibi binek ve yük hayvanları yoktur.
Ürünler:
Mısır:
Köyümüzde her ailenin ortalama 2 şer dönümlük mısır tarlası mevcuttur. Bu tarlalarda yetişen mısırlar öğütülerek ekmek olarak kullanıldığı gibi ineklere yem olarak da verilmektedir.
Köyümüzün belli başlı mısır tarlası Komattır. Eskiden komatta tarlası olmayana kız verilmez idi.
Fındık:
Köyümüzde yetişip gelir getiren tek ürün fındıktır. Her ailenin ortalama 500 kğ’lık fındığı mevcuttur. Son yıllarda mısır tarlalarının fındık dikilmesiyle fındık bahçeleri sürekli artmaktadır. Köyümüzde her çeşit fındık yetiştiği gibi ormanlarda yabanı fındıklarda mevcuttur.
Fasulye:
Her aile kendi ihtiyaçları için fasulye yetiştirir.
Lahana:
Köyümüzde bol miktarda lahana yetişmektedir. Bu lahanalar insan ve inek yiyeceği olarak kullanılır.
Şalgam:
Mısır tarlaların da ek ürün olarak yetişen şalgamlar inek yiyeceği olarak kullanılır.
Patates:
Köylümüz kendi ihtiyacı kadar patates yetiştirir.
Köyümüz konum olarak sıcak bir yerde olduğu için hemen hemen her çeşit ürün yetişir. Bu ürünlerden bazıları ;Pırasa, Biber, Turp, Marul, Soğan vb. gibi ürünlerdir.
Köyümüzde yetişen meyveler:
Armut:
Köyümüzde tonlarca her çeşit armut yetişir. Bu armutlar tamamen çürüyüp yok olmaktadır.
Elma:
Köyümüzde armut kadar olmasa da çok miktarda elma yetişir bu elmaların bir kısmını insanlar kışlık ihtiyaçları olarak sakladıkları gibi bir çoğu çürüyüp yok olmaktadır.
Karayemiş:
Köyümüzde çok fazla karayemiş olmaktadır. Bu karayemişlerden zaman zaman satılsa da o da yetişen diğer ürünler gibi yok olmaktadır. Karayemiş sezonunda çevre köylerden köyümüze sürekli karayemiş toplamaya insanlar gelir.
Kestane:
Köyümüzde çok sayıda kestane ormanları mevcuttur. Bu kestanelerde toplanamamaktadır.
Ceviz:
Köyümüzde bol miktarda ceviz yetişir.
Ligarba: (Trabzon Üzümü)
Köyümüzün yüksek kesimlerinde çok miktarda ligarba yetişmektedir. Zaman zaman toplanan bu ligarbalar ilaç sanayiinde kullanılmaktadır.
Köyümüzde, Kiraz, Üzüm, Dut, Muşmula vb. gibi ürünlerde yetişmektedir.
Ormancılık:
Köyümüzde kendi tabulu arazilerinde bol miktarda ağaç olmasına rağmen yeterince orman ürünlerinden yararlanamamaktadır.
Madencilik:
Köyümüzde maden alanları olmasına rağmen bu madenler işletilememektedir. Köyümüzde bulunan madenlerin tahmin edilenleri; kireç, demir ve bakır madenleri
Gurbetçilik:
Köyümüzün en büyük geçim kaynağı gurbetçiliktir. Köyümüzden her aileden bir veya daha fazla kişi gurbette vardır. Köyümüzden gurbette bulunanların çoğu yurt dışında Almanya, Hollanda, Fransa’dadır. Köyümüzden yurt içinde gurbette bulunanların çoğu Adapazarı, Gölcük ve İstanbul’dadırlar. Gurbette bulunanların çoğu yaz aylarında baba ocağı olan köyümüzü mutlaka ziyaret ederler.
köyümüzün tanitim prokrami
[youtube=425,350]<object width="425" height="344"><param name="movie" value="
https://www.youtube.com/v/WpAHTzi1Fbo&hl=en&fs=1"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowscriptaccess" value="always"></param><embed src="
https://www.youtube.com/v/WpAHTzi1Fbo&hl=en&fs=1" type="application/x-shockwave-flash" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="425" height="344"></embed></object>[/youtube]
buraida köyümüz
arkadaşlar butun yasakli sitelere ve bu sitedeki youtube sitesinden atilan videolari bu prokrami indirin bilgisayariniza bir sefer kurun butun yasak sitelere girin iyi seyirler dilerim
***********************************
edit
ertpeh