Gönderen Konu: Fransa'da "ifade özgürlüğü'' herkese eşit değil  (Okunma sayısı 389 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ay Işığı

  • Ziyaretçi
Fransa'da "ifade özgürlüğü'' herkese eşit değil
« : Ocak 17, 2015, 04:23:26 ÖS »
Charlie Hebdo'ya düzenlenen saldırılar sonrası başlayan "ifade özgürlüğü" tartışmaları, Fransa'da bu hakkın tüm inanç gruplarına eşit verilmediğini gösteriyor.

Fransa’da geçen hafta mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen terör saldırısı sonrası başlayan “ifade özgürlüğü” tartışmaları devam ederken, ülkede ifade hürriyeti hakkının tüm inanç gruplarına eşit şekilde verilmediğini gösteren örnekler dikkati çekiyor.

Fransa İslam Konseyi başta olmak üzere Müslüman kuruluşların dini değerlere hakaretle ilgili şikayetleri sonuçsuz kalırken, Paris Ceza Mahkemesi 2005 yılında ticari amaçlar için Katolik değerleri zedelediği gerekçesiyle bir tekstil firmasının kullandığı afişlerin üç gün içerisinde toplatılmasına hükmetmişti. Afişte, ressam Leonardo Da Vinci'nin "Mesih'in Son Akşam Yemeği" adlı tablosundan esinlenerek giyim firmasının ürünleri sergileniyordu.

Ülkede 1995 yılında da bir otomobil firmasının Da Vinci’nin aynı tablosundan hareketle hazırladığı "Yeni modele hazır mısınız?" yazılı afişlerine de İnançlar ve Özgürlükler adlı Hristiyan derneği dava açmıştı. Derneğin baskıları sonucu otomobil firması afişleri geri çekmiş ve firma, Katolik yardım kuruluna bağışta bulunmuştu.

Müslümanların başvurusuna ret

Din karşıtı ve sol görüşlü yapısıyla tanınan Charlie Hebdo dergisi aleyhine ise Fransa’daki Müslüman dernekler tarafından birçok kez dava açılmış ancak bir sonuç alınamamıştı. 2006 ve 2007 yılında dergi aleyhine Müslüman dernekler tarafından açılan davaların ardından son olarak geçen yıl Fransa’daki bazı Arap Müslüman dernekleri, "halk arasında kin ve nefreti körüklediği ve kışkırttığı" gerekçesiyle dergi aleyhine dava açmıştı.

Dernekler, derginin mahkum edilerek 780 bin avro maddi tazminat ödemesini talep etmişti. Daha önceki yıllarda da 150 bin tirajlı dergi aleyhine yine Hz. Muhammed'e hakaret ettiği gerekçesiyle Fransa İslam Konseyi ve Paris Camisi tarafından açılan davalar reddedilmişti. Merkezi Paris’te bulunan Dünya İslam Ligi avukatı Salah Djemai, yaptığı açıklamada "ifade özgürlüğü konusunda Müslümanlara yönelik ayırımcılık yapıldığını" savunarak, bu durumun ülkedeki Müslümanları rahatsız ettiğini söylemişti. İfade özgürlüğünün alanı ve sınırları konusunda Müslümanlara yönelik ayırımcılığın endişe verici olduğunu kaydeden Djemai, kendilerinin Paris Camisi ve İslam Konseyi ile 2006 yılında ortak açtıkları davaların sonuçsuz kaldığını vurgulamıştı.

Fransa İslam Konseyi Başkanı Halil Ebubekir İslamofobinin toplumda yayılmasını sağlayan yayınlar karşısında sadece hukuki haklarını kullandıklarını ve hukuk düzenine uyarak mahkemeye başvurduklarını belirtmişti. Ebubekir, Fransa’daki Müslüman toplumuna itidal çağrısında bulunmuştu. 

Özgürlük isteyen Charli Hebdo, "Antisemitik" bulduğu editörünü işten çıkarmış

Saldırıya uğradıktan sonra medyada "tüm dinleri eleştiren ve hicveden dergi" olarak tanıtılan Charlie Hebdo, 2008’de eski karikatüristi Maurice Sinet’in işine “Yahudi karşıtı” iddia edilen karikatürleri nedeniyle son vermiş. Sinet’nin işten çıkarılması ülkede “ifade özgürlüğü” tartışmalarını başlatmıştı.

Muhalefet lideri Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı döneminde Charlie Hebdo dergisinde karikatüristlik yapan Sinet’in işine, 2 Temmuz 2008’de yazdığı ve  Yahudi karşıtı karakter taşıdığı iddia edilen köşe yazısı nedeniyle dönemin genel yayın yönetmeni Philippe Val tarafından son verilmişti. Sinet, yazısında Sarkozy’nin oğlunu kastederek "Jean Sarkozy, babasının ağırbaşlı çocuğu ve daha şimdiden partide başdanışman. Yahudi nişanlısıyla evlenmeden önce Museviliği kabul ettiğini açıkladı. Ufaklığın hayatta daha alacak yolu var" ifadeleri yer alıyordu. Val, olaydan bir yıl sonra kamu radyosu France Inter’in başına getirilmişti.

Yine 2000 yılında, gazeteci Mona Chollet, dönemin editörü Philippe Val'ı yazısında Filistinlileri medeni olmamakla suçladığı için protesto etmiş ancak bu protesto, O'nun işten atılmasına neden olmuştu. Val, 4 yıl sonra dergide editörlükten, yayın yönetmenliğine terfi etmiş ve 2009 yılında France İnter radyosunun başına getirilene kadar bu görevini sürdürmüştü.   

Kaynak: Anadolu Ajansı