Tayfun Bunu Hak Etmiyor

[ts_klas_61]

Tayfun Bunu Hak Etmiyor
Kendi kendimizi gazlayıp sonra da isyan etmekte üzerimize yok vallahi.

 

Trabzonspor'un  Avrupa liginde kura öncesi eşleşebileceği 5 takım açıklandığında haber61.net için yaptığımız haberde aynen şöyle demiştik; İhtimaller arasındaki takımların içerisinde en güçlü olanı, elememiz çok zor. Ama zaman içerisinde öyle bir havalara girdik ki sanki Toulouse sıradan bir takım haline geldi gözümüzde.

 

Sakın yenilgiye mazeret aradığımı düşünmeyin. Hele Diyarbakır faciasının üzerine asla savunulacak yönü yok Trabzonspor'un. Ancak Trabzonspor'un Diyarbakır'a yenilmesi ne kadar anormal ise Toulouse'ye yenilmesi de o kadar normaldir.

 

Oynadığımız takım Fransa ligini 4. bitirmiş. Peki Fransız futbolu ile Türk futbolunu karşılaştırsak ne çıkar karşımıza . 1998 de Brezilya'yı 3-0 yenerek Dünya şampiyonu olmuş bir takım. Son 2006 Dünya kupası finali hatırlarınızdadır. Fransa finale kadar çıkmış uzatmalarda Zidane'ın Materazzi'ye attığı kafa darbesi yüzünden, rakibi İtalya'ya karşı son 10 dakikayı 10 kişi olarak oynamış, Penaltı atışlarında 5-3 mağlup olarak  Dünya Kupasında ikinci olmuştur. Aynı Fransa 1984 ve 2000 Avrupa kupası sahibidir. Ya Türkiye?

 

Fransız takımlarının kupalardaki başarıları ile bizim takımlarımızı karşılaştırmak mümkün müdür.

 

Evet kabul etmek gerekir ki Toulouse öyle çok adı sanı bilinen bir takım değil ama bu zorlu ligde geçen sene 4. olmuş ve kadrosunu bozmamış, üstelik de ligin gol kralı kadrosunda.

 

İddia ediyorum gerek kulüpler düzeyinde gerek Milli takımlar düzeyinde Fransızlarla 100 maç yapalım 95 ini onlar kazanır. Ama biz kendimizi öyle bir havalara soktuk ki sanki sıradan kek bir takımı elden kaçırmışız.

 

Sakın kimse bana yok biz Liverpool'u, İnter'i, Barcelona'yı , Aston Villa'yı yenmiştik demesin. Bu sonuçlar niçin hafızalarımızda? Çünkü bunlar olağanüstü maçlardı. 1976 dan bu tarafa biz kupalarda ne sıradan takımlara elendik, yenildik

 

Trabzonspor'un Toulouse'ye yenilmesi ve elenmesi olağan bir sonuçtur. Yenseydik veya eleseydik yıllarca hatırlayacağımız olağanüstü bir maç olurdu.

 

Maç için de  bir şeyler söyleyelim. Trabzonspor ilk yarıdaki oyununun yarısını Diyarbakır karşısında oynasa idi Diyarbakır'ı dağıtırdı.

 

Toulouse'nin başarısında en büyük payın Gignaç'a ait olduğunu bütün dünya biliyor. Trabzonspor'un teknik kadrosu bilmiyor. Üzerine basa basa defalarca bu adama dikkat diye haber yaptık. Hugo Gignaç'ın başına sabit bir adam dikse idi, acaba sonuç ne olurdu.

 

Gerek Diyarbakır maçında gerekse bu maç boyunca hiçbir ikili mücadeleye girmeyen ayağına gelen topu en yakınındakine verip bir kenara çekilen Cale'ye neler oluyor?  Bir futbolcu kötü oynayabilir ancak mücadele eder.

 

Cale oynadığı sürece 10 kişi oynayan Trabzonspor'da son iki maçta Colman ve Egemen Cale'nin açıklarını kapamak için çırpındılar. Hem kendi görevini hem de Cale'nin işini yapmak zorunda kalan Egemen de taraftarın günah keçisi oldu. Neden çünkü her yere koştu her açığı kapatmaya çalıştı. Başardıkları unutuldu hataları görüldü. 

 

Hatalar yapan ama oyunda kaldığı süre içerisinde canla başla mücadele eden Tayfun taktik gereği çıkarılırken maalesef yuhalandı. Etliye sütlüye karışmayan maç boyunca ayağına top değmeyen Cale ise hiçbir şey yapmadığından hiçbir hata da yapmadı. Böylece taraftarın da sevgilisi oldu.

 

Trabzonspor'da  futbolcu kendini taraftara sevdirecekse hiçbir şey yapmayacak. Bizim taraftar; çırpınan mücadele eden ancak bu mücadelede doğal olarak hata da yapan futbolcuyu sevmiyor.

[hami008]

Sonuna kadar katılıyıyorum tayfun kötü de oynasa da sonuna kadar mücadele ediyor ve tayfun şu anda herkesin bildiği gibi trabzonsporun resmi kontratlı futbolcusu hem trabzonsporun öz evladı lütfen taraftarlarımızın da biraz anlayış göstermesini rica ediyorum bu tür hareketler bizim gibi büyük bi taraftara yakışmıyor