Öğretmenlerin yüzde 70'i kitap okumuyor
Bursa'da düzenlenen "Eğitimin Geleceği Üzerine Tartışmalar" konulu panelde dünya ölçeğine göre Türkiye'deki öğretmenlerin yüzde 70'inin kitap okumadığı dile getirildi.
Özel Bursa Kültür Okulları tarafından Uludağ Üniversitesi'nin katkılarıyla düzenlenen "Eğitimin Geleceği Üzerine Tartışmalar" konulu panelin 2. oturumu ve değerlendirme toplantısında eğitimde çarpıcı gerçekler masaya yatırıldı. Çeşitli çözüm önerilerinin de sunulduğu panelde, 2023 yılı Türkiye'sinin eğitimine yön verecek konular ele alındı.
Özel Bursa Kültür Okulları'nın düzenlediği panelin 2. oturumunda "Geleceği Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı Nasıl Öğretilmeli" konusu işlendi. Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan'ın başkanlığını yaptığı oturumda panelistler yaptıkları konuşmalarda, gelişmiş ülkelere nazaran eğitimde ve okumada oldukça geride kaldığımızı verilerle ortaya koydu. Dünya ölçeğine göre öğretmenlerin yüzde 70'inin hiç kitap okumadığı belirtildi.
Panelin değerlendirme toplantısının başkanlığını yürüten UÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Altun konuşulan bilimsel açıklamaların havada kalmaması ve mutlaka gelecek eğitimde göz önüne alınması gerektiğini belirtti.
"OKUMADA GELİŞMİŞ ÜLKELERDEN ÇOK GERİDEYİZ"
Panelde Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Akyol, 'Türkçe eğitim ve okuma kültürü' sorunlarına yönelik bilimsel görüşlerini açıkladı. Türk dilinin son yıllarda doğru kullanılmasının nedeninin iki şekilde ortaya çıktığını belirten Akyol, kelime hazinesinin yetersizliği ve dilin doğrudan şiddet aracı olarak kullanılmasının özellikle çocuklarda kötü etkiler bıraktığının altını çizdi.
Dilin gelişiminde ilk olarak aile bireylerine görevler düştüğünü açıklayan Akyol, çocuklara dili doğru kullanma ve okuma alışkanlıkları kazandırmak gerektiğini belirtti. Teknoloji ile yazılı okumanın yanında görsel okumanın da hızla yaygınlaşarak kontrol edilemez hale geldiğini belirten Akyol, çocukları özellikle televizyon ve sinemalardaki yanlış dil kullanımından korumanın önemine vurgu yaptı.
Türkiye'de bazı televizyon programları ve internet siteleri sayesinde şiddet, vurdumduymazlık, kültüre yabancılaşma, sevgi ve saygının erozyona uğratılması gibi olumsuzlukların arttığını belirten Akyol, "Günde beş saat televizyon izlerken yılda sadece 6 saati okumaya ayırıyoruz. Oysa bir Norveçli bu oranın sadece 300 katını okumaya ayırıyor." dedi.
Gelişmiş ülkelerde çocuklara okul öncesi 1700 saat kitap okuma alışkanlığı kazandırıldığını anlatan Prof. Dr. Hayati Akyol, AB ülkelerinde kişi başına yılda 500 dolar kitaba pay ayrılırken, bunun Türkiye'de 2 dolar olduğunu belirtti. Ayrıca ders kitapları haricinde ABD'de 72 bin, Almanya'da 65 bin kitap basılırken Türkiye'de sadece yılda 6 bin kitap basıldığını gözler önüne serdi. BM raporuna göre kitap okumada Türkiye'nin 173 ülke arasında 89. sırada yer aldığını belirten Akyol, "Zengin bir kültüre ve geçmişe sahip dilimizin korunması ve okumaya anlayışımızın ilerlemesi için aile bireylerinden eğitimcilerimize kadar kolektif bir çalışma içine girmeliyiz" şeklinde sözlerini tamamladı.
"DİL İNSANI İNSAN YAPAR"
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İclal Ergenç ise 'Anadil bilinci, düşünce üretimi ve geleceğin eğitim kurumları" konulu bir sunum gerçekleştirdi. "Her insan bir dil yetisiyle doğar" diyen Ergenç, bireyin doğduğu andan itibaren edindiği kavramların kendisine ve dış dünyaya yönelik deneyimleriyle birlikte yeni boyutlar kazandırarak geliştiğini belirtti.
Çocuğun 6 yaşından itibaren örgün eğitime başladığı kurumlarda pek çok yeni kavramlarla karşılaştığını dile getiren Ergenç, bu kavramlarla birlikte yeni bilgileri içselleştirmeye ve yorumlar yapmaya başladığına dikkat çekti. Ergenç, "Dil insanı insan yapan ilk etmendir. Dil olmadan düşüncenin, tarihin veya fiziğin gelişmesi söz konusu olamaz." dedi.
"OKUMA HIZIMIZ AB ÜLKELERİNİN YARISI KADAR"
Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılında nasıl bir edebiyat ve Türkçe öğretiminin tartışıldığı panelde Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Develi de, 2023 yılına sadece 13 yıl kaldığını belirterek gelecekteki üniversite öğrencilerinden beklentilerini açıkladı.
Dil ve edebiyat eğitiminin dört düzlemi olduğunu belirten Develi, öğrencinin öncelikle dinlemeyi, daha sonra verimli okuyarak anladığını konuşması ve yazması gerektiğini dile getirdi. Türk halkının plansız üreten bir toplum olduğunu aktaran Develi, "Eğitimimizden hayatımıza, geleceğimize kadar her şeyimiz plansız. Gelişmiş ülkelerde öğrenciye örgün eğitim verilmeye başlanıldığı andan itibaren plan yapması gerektiği öğretilir." şeklinde konuştu.
"ÖĞRETMENLERİMİZİN YÜZDE 70'İ KİTAP OKUMUYOR" ( Kaynak : İnternetten alıntı . 23.12.2009 )
Naklen Yazan : Hacı Ahmet ÜSTÜNBAŞ - KIRIKHAN - HATAY