Ebu Hanife HAZRETLERİ...!!!

[*Laz kızı*]

EBU HANİFE HAZRETLERİ

   İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri mescidinde oturduğu bir gün mescidin çatısından bir yılan düşer. Hiçbir korku ve heyecan göstermeyen Ebu Hanife Hazretleri Tevbe Süresinin 51. Ayetini okuyup;
“De ki: “Hiçbir zaman bize, Allah’ ın bizim için yazdığından başkası isabet etmez.” O bizim mevlamızdır. Onun için mü’minler yanlızca Allah’ a tevekkül etsinler.” Yılanı sol eliyle alıp fırlatır...
   Başka bir gün Ebu Hanife Hazretleri yolda yürürken karşıdan gelen bir borçlusunun yolunu değiştirdiğini görür. Hemen adama yetişen Ebu Hanife Hazretleri adama neden yolunu değiştirdiğini sorar. Adam borcunu ödeyemediği için deyince O büyük İmam adama;
- O parayı sana borç olarak değil, öylesine vermiştim” der.
   İmam-ı Azam Hazretleri Hicri 80. Miladi 699 yılında Küfe’ de doğmuştur. Tahsiline Kur’an-ı Kerimi ezberlemekle başlayan İmam-ı Azam Hazretleri Fıkıh ve dini ilimlerde oldukça ilerlemiştir.
   Tabiinden olan İmam-ı Azam sohbetlere büyük bir saygı besler, Ehl-i Beyt’ e hürmet gösterirdi.
   Kendisinden bir mesele hakkında hüküm istendiğinde öncelikle Kur’an-ı Kerim’ e ve sünneti seniyye’ ye başvururdu. İstediği cevabı bulamazsa Ashab-ı Kiram’ ın hüküm ve içtihatlarına bakardı.. yine netice olmazsa Kur’an-ı Kerim ve Sünneti seniyye’ den emsali emsale kıyas ederek hüküm çıkarırdı.
   Ebu Hanife Hazretlerinin derslerine İslam ülkelerinden bir çok talebe katılmıştı. Otuz yılda dört bin civarı talebe yetiştiren İmamın en meşhur talebeleri İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’ dir...
   Ticarette ki sadakatinden dolayı Hazreti Ebubekir’ e benzetilmiştir. Dürüstlüğü, güvenilirliği, cömertliğiyle de seçkin bir insandı.
   Yetmiş yaşına geldiğinde Halife Mansur kendisi için kurulan Bağdat şehrinde Kadı olmasını ister. Kadılık görevini kabul etmemesi üzerine Bağdat’ta hapse atılır. Ucu kurşunlu kamçılarla dövülmesinin ardından ciddi şekilde yaralanır ve secdede ikin ruhunu teslim eder . . .
   İmam-ı Azam Hazretlerinin vefatından sonra ulema takımı dönemin alimini kaybettiklerini söylemişlerdir.
   Dönemin başka bir alimi Ebu Hanife Hazretleri için: “O bir ağaç için bu demirdir dese idi muhakkak onun delisini getirirdi” ifadesini kullanmıştır.
   İmamın en büyük özelliklerinden biri de söylediklerinin kesin deliliklerle sabit olmasıydı...
   İmamın babası olan Sabit’in Hazreti Ali’ yi (k.v.) ziyaret ettiği ve duâsını aldığı da başka bir gerçektir...
   Cenab-ı Allah Azze ve Celle, ondan, ders aldıklarından, ders verdiklerinden ve takipçilerinden razı olsun İnşallah... Selam ve Duâ ile...

                  Lokman Hamitoğlu