Bana göre esasında tarım ve sanayi birbirini tamamlayan unsurlar.. Tarımın sanayiye katkısı küçümsenmemeli elbette.. Sanayısız yanı tarımın yalnız kaldığı bir ülkenın kalkınması zordur kanımca..Tarım, evet kırsal yerleşim yerlerınde önemli faktör.. lakın yalnız başına yada şöyle diyelim tarımın ağırlık verildiği, ön planda tutulduğu bir ülkenın kalkınması güçtür.
"Ülkenin kalkınmasında tarım mı, sanayi mi önde tutulmalıdır? " konunun başlığından hareketle kalkınma için tarımın ön planda tutulduğunu varsayalım sanayinin arka planda kaldığını.. sürekli tarım-hayvacılıkla uğraşan bir devlet nasıl kalkınabilir ki? sanayinin ön planda tutulması demek tarımı yok saymak demek değildir..
bu şekılde bir kalkınma söz konusu olmadığı gibi bir çok ayaktan oluşan sacın ana ayağanın olmamasına benzer.. sanayısız sac topaldır..
sanayıyı sadece tarımın etkilediğini düşünmek bana göre eksik.. uslanmazın da belirttiği gibi sanayi sadece tarımla olmaz.. bir ülkenın yer altı ve yer üstü kaynakları, hammadeler vs bu sacın diğer ayaklarını oluşturur.. Bu kaynaklarında işletilmesi doğal ve ağırlıklı olarak sanayiye bağlıdır..
yani Sanayinin ön planda tutulması tarımında gelişmesıne bunun yanısıra diğer kaynakların, hammaddelerinde işletılmesı dolayısıyla bana göre ülkenın kalkınmasında Sanayının rolu oldukça büyüktür..
1. dünya savaşındaki durumu ekonomiyi düşünün... o dönemdeki güçlü ve ekonomisi yüksek devletlerin sanayi-tarım ilişkilerini incelediğimizde ekonomisi yüksek düzeyde olan devletlerın sanayı alanında gelişmiş olduklarını ve
diğer ekonomisi düşük devletlerın tarım alanında ağırlık vererek çalışma yaptıklarını göreceğiz..
1.savaşının nedenlerınden sömürgeciliği de baz alarak..sanayisi gelişmiş, ekonomisinin hatrı sayılır güçlü devletlerın de, tarımla uğraşıp ekonomisinin iyi olmadığı hatta sanayıden bihaber devletlerın üzerindeki oyunlarda cabası...
netice itibari ile "bir ülkenin kalkınması için Tarımın da var olduğu Sanayinin ön planda tutulması gerekir".... vesselam..