Gönderen Konu: Horyan Köyü'nün Gerçek Tarihi Hikayesi  (Okunma sayısı 3346 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı LazKopaTS

  • Bağımlı Üye
  • ***
  • İleti: 133
  • Rep Puanı: +5/-0
Horyan Köyü'nün Gerçek Tarihi Hikayesi
« : Ağustos 29, 2009, 06:50:24 ÖÖ »
Horyan Köyü'nün Gerçek Tarihi Hikayesi

Horyan' ın Tarihi ;

Horyan' ın tarihi bundan yaklaşık 200-250 yıl öncesine dayanmaktadır. O zamanlar bu günkü Horyanın kurulduğu yer tamamen ormanlıkla kaplıydı. Köyümüz' ün bu günkü sakinlerinin hemen hemen tamamı buraya Komşu köy Cimla(Bu günkü adıyla Kestanelik) ve Cimlagava köyünden gelmişledir.

Yeni yerleşim yeri arayan ilk öncüler Cimla köyünden gelerek yerleşim yeri açmak için Ormanlık alanı yakmışlar, Ancak Ormanlık alan iyi bir şekilde yanmamış, Geriye köylerine döndüklerinde, kendilerine Ormanın iyi yanıp yanmadığını soranlara da iyi yanmadı anlamına gelecek şekilde "Hor Yandı" demişlerdir. Bu tabir zamanla değişime uğramış yörenin ismi "Horyan" olarak anılmaya başlanmıştır. Önceleri Cimlagava köyü ile tek muhtarlık şeklinde iken 1900'lü yılların başında bu köyden ayrılarak bağımsız muhtarlık olmuştur.

Horyan'dan Yeşilyurt'a !

Köyümüzün ilk adı Horyan'dı. 1930'lu yıllarda köy adlarının değiştirilmesi esnasında bizim köyümüzün adı da değiştirilerek "Tekneciler" ismi verilmiştir. Bu ismin neden verildiğini tam olarak bilmiyoruz. Ancak o zamanki köy sakinlerinin ağaçtan tekne, kaşık, kepçe vs. yapımında mahir olmalarından kaynaklanmış olabilir. Köy 1994 yılında belediye olmuştur. Belediye olmasıyla birlikte Tekneciler olan ismi de değiştirilerek "Yeşilyurt" beldesi ismini almıştır. İleri de yeni bir değişiklik olup olmayacağını bilmiyorum ancak halen Yeşilyurt ismi kullanılmaktadır..

Rus İşgali ve Direniş!

Malumunuz Karadeniz 1916 yılına Ruslar tarafından işgal edilmiştir. Bu işgal sonucunda başta Sahil kesimi olmak üzere milyonlarca Karadenizli batıya doğru göç etmiştir. Yaptığım araştırmalara göre Bizim köyümüzden bu zamanda her hangi bir göç olmamıştır. Dedelerimiz kendileri silahlanmış ve Rus işgali ile mücadele için dağa çıkmışlardır. Vasi oğlu Reşit dede ve Vasi oğlu Beyaz Dede ve daha niceleri bu çetelere önderlik etmişler, Ruslara karşı Gerilla taktiği ile mücadele etmişlerdir. Galer Tepesinde(Galer savaşları) Ruslara karşı savaşmışlardır. Düzenli ordu tarafından bu bu silahlı gruplara "Başıbozuk" ismi verilmiştir.

Rus işgali esnasında Dedelerimiz Ruslara karşı çok büyük mücadeleler vermiş bir çoğu şehit bir çoğu da gazi olmuşlardır. Dağlar da bazılarının mezarları bulunmaktadır. Bunlardan Çakıroğlu İsmail Dede'nin mezarı Gaban başında bulunmaktadır. Çocukken yaylaya bu güzergahtan gittiğimden iyi hatırlıyorum. Mezarı yaya yoluna çok yakındı. Bu savaşta benim beyaz dedem de Gazi olmuştur. Yine Kurtuluş savaşına Kara İbrahim dede katılmış ve gazilik Beratı almıştır. Ayrıca çocukluğumdan hatırladığıma göre Çakıroğlu Yusuf(iri) dede de Kurtuluş savaşına katılanlar arasındaydı. Yüce Allah(C.C) geçmişlerimize Rahmet Eylesin.

Keleş oğlu Hamit Dayının Rus Komutanını öldürmesi!

Rus işgali esnasında genç bir delikanlı olan Keleş oğlu Hamit, bir gece rüyasında Rusların komutanını öldüreceğini ve sonrada şehit olacağını görür. Bu rüyayı annesine ve arkadaşlarına anlatır. O niyetle yola çıkar bu günkü miçisar mahallesinin bulunduğu yere geldiğinde Rus komutanı atın üstünde görür, nişan alır ve tek kurşunla Rus komutanı öldürür. Ruslarda onu şehit ederler. Bedenini tarlalardan aşağıya yuvarlarlar. Bir hafta sonra cansız bedeni tarlaların dibinde dedelerimiz tarafından bulunmuştur. Bulunduğunda vücudundan akan kanın halen taze olduğu söylenir.

Galer' de Bir Şehit mezarı

Rusların Türk Askerini pusuya düşürmesi !

İşgal başladıktan sonra Osmanlı işgal bölgesine Türk askerini sevk etmiştir. Miçisar'ın arkasında karargah kuran Türk askerini, Ruslar Çögülut'un tepesinin arkasından dolaşmış dumandan da faydalanarak pusuya düşürmüştür.

Resim sistem tarafından otomatik boyutlandırıldı Gerçek boyutunu görmek için Tıklayın... 800x413.

Çögülut Mevkii'nin görüntüsü

Bu baskında Resmi kayıtlara göre o gün Türk Askeri 100e yakın şehit vermiştir. Bura en büyük kayba da Çanakkale'den aylarca yürüyerek Trabzon'a savaşmaya gelen Beyoğlu Jandarma Taburu vermiştir. Şehitlerimizin anısına daha sonra Milli Savunma Bakanlığı tarafından İstiklal Şehitliği anıtı yapılmıştır.

Köyümüz Rus işgalinden 1918 yılında kurtulmuştur.

alıntı